Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sənə gələn bu elmdən sonra buna dair kim səninlə mübahisə edərsə, de ki: “Gəlin, sizlər və bizlər də daxil olmaqla, siz öz oğlanlarınızı, biz də öz oğlanlarımızı, siz öz qadınlarınızı, biz də öz qadınlarımızı çağıraq! Sonra da (Allaha) dua edib Allahın lənətinin
yalançıları
n üzərinə olmasını diləyək!” (Bu ayəyə “Mübahilə ayəsi” deyilir ki, bir məsələ barəsində mübahisə edən iki tərəf, hansının haqlı olduğunu ortaya çıxarmaq üçün qarşılıqlı lənətləşirlər.)...
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Sizdən əvvəl neçə-neçə ilahi qanunlar gəlib keçmişdir. Ona görə də, yer üzündə dolaşın və
yalançıları
n aqibətinin necə olduğunu görün!...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Şübhəsiz ki, Biz onlardan əvvəlkiləri də imtahana çəkmişdik. Allah doğru söyləyənləri də,
yalançıları
da, əlbəttə, bilir....
Əraf Suresi, 173. Ayet:
Yaxud "Biz özümüzdən əvvəl müşrik atalarımıza tabe olan bir nəsliyik. Sən bizi
yalançıları
n əməllərinə görə məhv edəcəksənmi?" Deməmək üçün....
Zümər Suresi, 3. Ayet:
Ehtiyatlı ol! Təmiz din ancaq Allaha məxsusdur. Ondan başqa özünə dost tutanlar dedilər: “Biz onlara ibadət edirik ki, bizi Allaha yaxınlaşdırsınlar”. deyirlər. Onların mübahisə etdikləri şeyləri Allah hökm verəcəkdir. Allah
yalançıları
və nankorları doğru yola yönəltməz....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni bağışlasın! (Allah səni əfv etdi). Doğru danışanlar sənə bəlli olmadan,
yalançıları
tanımadan əvvəl nə üçün onlara (cihadda iştirak etməməyə) izin verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Biz onlardan əvvəlkiləri (keçmiş ümmətləri) də imtahana çəkmişdik. Şübhəsiz ki, Allah düz danışanları da (həqiqi iman sahiblərini də),
yalançıları
da çox gözəl tanıyar!...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen ilimden sonra, her kim seninle tartışmaya girerse, onlara de ki: "Gelin çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra da içtenlikle Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar yalan uydururlar. Zaten onlar, yalancıların ta kendileridir....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
1.
fe men
: o zaman, artık kim
2.
hâcce-ke
: seninle tartıştı
3.
fî-hi
: onun hakkında
4.
min ba'di
: sonradan, so...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Artık kim sana gelen ilimden sonra, onun hakkında seninle tartışırsa o zaman de ki: ”Gelin, sizler ve bizler de dahil olmak üzere oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım (bir araya toplanalım). Sonra dua edelim, böylece Allah'ın lânetini yalancıların üzerine kılalım.”...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Kim sana gelen ilimden sonra bu konuda seninle tartışmaya girerse de ki: 'Gelin, bizim çocuklarımızı da sizin çocuklarınızı da, bizim hanımlarımızı da sizin hanımlarınızı da kendimizi de çağıralım ve sonra lanetle dua ederek, Allah'ın lanetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim.' [10]...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Îsâ (aleyhisselâm’ın) Allah’ın kulu ve Rasûlü olduğuna dâir sana ilim geldikten sonra onun hakkında kim seninle münakaşaya kalkışırsa şöyle de: “- Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, bizleri ve sizleri çağıralım; sonra hepimiz dua edip yalvaralım da Allah’ın lânetini yalancıların üzerine okuyalım.”...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen bu bilgiden sonra her kim bu konuda seninle tartışırsa, de ki: 'Gelin, çocuklarımızı, çocuklarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı çağırarak bizlerle sizler bir araya gelelim ve sonra ALLAH'ın lanetinin yalancıların üzerine olması için lanetleşelim....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen ilimden sonra artık her kim seninle münakaşaya kalkarsa haydı de: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı kadınlarımız ve kadınlarınızı kendilerimizi ve kendilerinizi çağıralım sonra can-u gönülden ibtihal ile duâ edelim de Allahın lâ'netini yalancıların boynuna geçirelim...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen ilimden sonra artık her kim seninle tartışmaya kalkarsa de ki: «Gelin, oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı çağıralım, kendimiz ve kendiniz de onlarla bir araya gelelim. Sonra can u gönülden dua edip Allah'ın lanetini yalancıların boynuna geçirelim!»...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana gelen bilgiden sonra kim bu konuda seninle tartışacak olursa de ki; 'Geliniz, evlatlarımızı ve evlatlarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendinizi ve kendimizi biraraya çağıralım; sonra karşılıklı lânetleşerek Allah'ın lânetinin yalancıların üzerine olmasını dileyelim....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Artık sana (bu) ilim geldikden sonra kim seninle onun hakkında çekişirse de ki: «Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimiz ve kendinizi çağıralım, sonra (hepimiz bir arada olarak) düâ ve niyaz edelim de Allahın lanetini yalancıların üstüne okuyalım». ...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Artık sana ilim geldikten sonra, kim onun (Îsâ’nın) hakkında seninle tartışırsa, bunun üzerine de ki: '(İddiânızda samîmî iseniz) gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra gönülden duâ edelim de Allah’ın lâ'netini yalancıların üzerine kılalım!'...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sana ilim geldikten sonra; kim seninle tartışırsa de ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım. Sonra la'netleşelim. Allah'ın lanetinin yalancıların üstüne olmasını dileyelim....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Resulüm! Sana ilim geldikten sonra seninle bu hususta tartışmaya kalkarlarsa de ki: “Geliniz! Sizler ve bizler de dahil olmak üzere, siz kendi oğullarınızı biz de kendi oğullarımızı, siz kendi kadınlarınızı biz de kendi kadınlarımızı çağıralım. Sonra da duâ edelim ve Allah'ın lânetinin yalancıların üzerlerine olmasını dileyelim. ”...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Kim sana gelen ilimden sonra seninle tartışmaya kalkarsa, de ki: "Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra gönülden la'netle du'â edelim de, Allâh'ın la'netini yalancıların üstüne atalım!"...
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Sizden once neler gelip gecmistir. Yeryuzunde gezin de, yalancilarin sonunun ne olduguna bir bakin....
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Sizden önce neler gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin de, yalancıların sonunun ne olduğuna bir bakın....
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Muhakkak ki sizden önce birçok olaylar, şeriatler gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin, dolaşın da yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
1.
afâ allâhu
: Allah affetti
2.
anke
: seni
3.
lime
: niye, neden
4.
ezinte
: izin verdin
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetti, sadık olanlar sana belli oluncaya ve yalancıları bilinceye (öğreninceye) kadar niçin (beklemeyip) onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin, ne diye izin verdin onlara? Vermeseydin de sence gerçekler de açığa çıksaydı, yalancıları da bilseydin....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allâh seni affetti (bunun sıkıntısını yaşamazsın)! (Tebuk Seferi dolayısıyla) doğru söyleyenleri ve yalancıları net olarak bilinceye kadar niçin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler ortaya çıkmadan, yalancıları bellemeden niçin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Ey Yüce Peygamber! Allah senden hüznü gidersin; şu doğru söyleyenler sana belli oluncaya ve sen yalancıları bilinceye kadar, neden beklemeyip onlara izin verdin? (bekleyip de, özründe sadık olanlarla yalancı bulunanları bileydin)....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin; dogrular sana belli olup, yalancilari bilmeden once, nicin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin; doğrular sana belli olup, yalancıları bilmeden önce, niçin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah senden afvetti ya, şu neden onlara izin verdin de beklemedin ki doğru söyliyenler sence tebeyyün ede ve yalancıları bilesin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetti ya! Neden doğru söyleyenler sence belli oluncaya ve yalancıları öğreninceye kadar beklemedin de onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Tanrı seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Hay Allah aafiyet veresice, şu (özründe) saadık olanlar sana besbelli oluncaya ve sen o yalancıları bilinceye kadar, neden izin verdin onlara? ...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Allah, (geçmiş gelecek her türlü günahtan korumakla) seni affetmiştir. (Fakat) doğru (söyleyen) kimseler sana belli olmadan ve yalancıları bilmeden niçin onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin. Doğrular sana besbelli olup yalancıları bilmeden önce neden onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah Teâlâ seni affetsin, ne için sadâkatte bulunanlar sence tayin edinceye ve sen yalancıları bilinceye kadar (beklemeden) onlara izin verdin....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana besbelli olup, yalancıları bilmeden önce, neden onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin, niçin doğrular sana belli olup, yalancıları tanımadan onlara izin verdin?!...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah seni affetsin; neden onlara izin verdin de beklemedin ki, doğru söyleyenler sana açık seçik belli olsun da yalancıları bilesin....
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
Allah'a ortak koşanlar, koştukları ortaklarını görünce : «Ey Rabbimiz ! Seni bırakıp da taptığımız ortaklarımız bunlardır!» diyecekler. Onlar da müşriklere şu sözü atacaklar: «Doğrusu sizler yalancıların tekisiniz!»...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, yalan söylerler, iftirâda bulunurlar, onlardır yalancıların tâ kendileri....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı uyduranlar, yalnızca, Allâh'ın kendini dillendiren işaretlerine iman etmeyenlerdir. . . Yalancıların ta kendileri işte bunlardır!...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah’ın âyetlerine inanmayacak olanlar ancak yalan uydurur. Onlar, işte onlar yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. İşte onlar yalancıların bizzat kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalan uyduranlar ancak Allah'ın âyetlerine inanmıyanlardır. İşte onlardır yalancıların kendileri....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur, iftira ederler; işte onlar, yalancıların ta kendileridirler....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı, ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. Onlar ise yalancıların ta kendileridirler....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Ancak Allahın âyetlerine îman etmeyenlerdir ki (öyle) yalan, iftira düzer (ler). İşte yalancıların ta kendileri de onlardır. ...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
(Allah hakkında) yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine îmân etmeyenler iftirâ eder. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah'ın ayetlerine inanmayanlar; sadece yalan uydururlar. Ve işte onlar yalancıların kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların tâ kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah’ın âyetlerine iman etmeyenlerdir ki uydurdukları yalanı Allah’a mal ederler!İşte yalancıların ta kendileri onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri de onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalan uyduranlar, Allah'ın âyetlerine inanmayanlardır; onlar, yalancıların tâ kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Mademki şahit getirmediler; işte onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Bu işe âit dört tanık getirselerdi ya. Tanık getiremeyince de onlar, Allah katında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
(O iftirayı yayanlar) buna dair dört şahit getirmeli değil miydiler? Mâdemki şahitleri getirmediler, işte onlar Allâh indînde yalancıların ta kendileridirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
İftiracıların da bu konuda dört görgü şâhidi getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şâhitleri getiremediler, öyleyse onlar, Allah nezdinde yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahit getiremediler öyleyse onlar Allah katında yalancıların kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
(Bu iddiayı ortaya atanların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Bu konuda dört şahit göstermeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri gösteremediler, o halde onlar Allah katında yalancıların ta kendileridirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Tanrı katında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Buna karşı dört şâhid getirmeli değil miydiler? Maadem ki onlar (bu) şâhidleri getiremediler, o halde onlar Allah indinde yalancıların ta kendileridir. ...
Nur Suresi, 13. Ayet:
(Onların) buna karşı dört şâhid getirmeleri gerekmez miydi? Mâdem ki şâhidleri getiremediler; öyleyse onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Buna karşı dört şahidle gelmeleri gerekmez miydi? Madem ki onlar şahidleri getiremediler, öyleyse onlar Allah katında yalancıların kendileridirler....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Buna karşılık dört şâhit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki onlar bu şâhitleri getiremediler, öyle ise onlar Allah katında yalancıların tâ kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
O iftiracılar dört şahit getirselerdi ya! Şahitlerini getirmediklerine göre, onlar Allah katında yalancıların ta kendileri olarak tescil edileceklerdir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona dört şâhid getirmeleri gerekmez miydi? Mâdem ki şâhidleri getirmediler, o halde onlar Allâh yanında yalancıların tâ kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir....
Nur Suresi, 13. Ayet:
İddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Şahit getiremediklerine göre, onlar Allah katında yalancıların tâ kendileridir....
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
(2-3) And olsun, biz kendilerinden oncekileri de denemisken, insanlar, «Inandik» deyince, denenmeden birakilacaklarini mi sanirlar? Allah elbette dogrulari ortaya koyacak ve elbette yalancilari da ortaya cikaracaktir....
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
(2-3) And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, 'İnandık' deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
fetennâ
: biz imtihan ettik
3.
ellezîne
: o kimseler, onlar
4.
min kabli-him
: onlard...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Ve andolsun ki onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah sadıkları da (doğru söyleyenleri de) tekzip edenleri de (yalancıları da) mutlaka bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Ve andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınadık; artık Allah, doğru olanları da mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki onlardan öncekileri de sınav objeleriyle denemişizdir. . . Allâh (dışarıdan bir tanrı gibi değil - hakikatleri olarak) elbette (sözlerinde) sadıkları açığa çıkarıp bilecek ve elbette yalancıları da açığa çıkarıp bilecek....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de, belâlarla, felâketlerle ağır imtihanlardan geçirdik. Elbette Allah imanlarında samimi olanların kimler olduğunu bilecek; yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette doğruları da bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir (ortaya çıkaracaktır)....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
(2-3) And olsun, biz kendilerinden oncekileri de denemisken, insanlar, «Inandik» deyince, denenmeden birakilacaklarini mi sanirlar? Allah elbette dogrulari ortaya koyacak ve elbette yalancilari da ortaya cikaracaktir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
And olsun ki onlardan öncekilerini de çetin sınavlardan geçirmişizdir. Allah, elbette doğru olanları da bilir, yalancıları da bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
(2-3) And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, 'İnandık' deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Kendilerinden öncekileri sınadık. Elbette ALLAH doğrucuları ile yalancıları birbirinden ayıracaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Şanım hakkı için biz onlardan evvelkileri ne fıtnelerle imtihan ettik, yine Allah, elbette sadakat edenleri bilecek ve elbette yalancıları bilecek...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki, Biz onlardan öncekileri ne fitnelerle imtihan ettik. Yine Allah, elbette doğruluk gösterenleri bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Biz onlardan önceki kuşakları sınavdan geçirdik. Bu sınav sonucunda Allah, doğru sözlüler ile yalancıları kesinlikle belirleyecektir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Tanrı, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
And olsun ki (biz), onlardan öncekileri de imtihân ettik; Allah doğru söyleyenleri de muhakkak bilir, yalancıları da muhakkak bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki; Biz, onlardan öncekileri de denedik. Allah; elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Evet, andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde (bugün yaşayanlar da sınanacak ve) elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun ki biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Biz, onlardan öncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette doğruları bilir. Ve elbette yalancıları da bilir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun biz, onlardan öncekilerini sınadık. Elbette Allâh (sınayıp) doğruları bilecek, yalancıları bilecektir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Andolsun, onlardan öncekileri sınamadan geçirdik, Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Gerçek şu ki, Biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Sözünde doğru olanları ve yalancıları Allah böylece birbirinden ayırt edecektir....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir....
Zümər Suresi, 3. Ayet:
Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, 'Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz.' (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun'un tarafından inancını gizleyen inanan bir adam dedi ki, 'Siz 'benim Rabbim ALLAH'tır' diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Halbuki size Rabbinizden apaçık deliller getirmiş bulunuyor. Yalancı ise, bu onun problemidir; yok doğru sözlü ise onun size anlattıkları gerçekleşir. Kuşkusuz ALLAH sınırı aşan yalancıları sevmez.'...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ehlinden, imanını gizleyen inanmış bir adam dedi ki: 'Siz, 'Rabbim Allah'tır' dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık deliller getirmiştir. Eğer yalancıysa, yalanı kendi aleyhinedir. Fakat doğru söylüyorsa, vaad ettiklerinden bir kısmı olsun başınıza gelir. Çünkü Allah haddini aşan yalancıları amaçlarına ulaştırmaz....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun hanedanından, imanını gizleyen bir adam şöyle konuştu: "Rabbim Allah'tır, dediği için bir adamı öldürüyor musunuz? Üstelik size, Rabbinizden açık seçik deliler de getirdi. Eğer yalancıysa yalancılığı kendi aleyhinedir. Eğer doğru sözlü ise size vaat ettiklerinden bir kısmı başınıza gelir. Kuşkusuz, Allah, haddi aşan yalancıları doğruya ulaştırmaz."...
Zuxruf Suresi, 25. Ayet:
Bunun uzerine Biz de onlardan oc aldik. Yalancilarin sonunun nasil olduguna bir bak! *...
Zuxruf Suresi, 25. Ayet:
Bunun üzerine Biz de onlardan öç aldık. Yalancıların sonunun nasıl olduğuna bir bak!...
Casiyə Suresi, 7. Ayet:
Bütün yalancıların, bilerek günah işlemekte ısrar edenlerin, günaha dadananların vay haline!...
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Allah’ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir....
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Gün gelir, Allâh onların hepsini bâ's eder de; size yemin ettikleri gibi O'na da yemin ederler ve sanırlar ki doğru düşündüler! Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir!...
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
O gün Allah, onların tümünü diriltir, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin ederler ve kendilerinin bir şey üzere olduklarını sanırlar. İyi bilin ki, onlar yalancıların tâ kendileridir....
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Allah'ın onların hepsini diriltip kaldıracağı gün, size yemin ettikleri gibi Allah'a da yemin ederler ve bununla birşey üzere bulunduklarını sanırlar. Haberiniz olsun ki, onlar elbette yalancıların tâ kendileridir....
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
O gün Allah, onların hepsini diriltecek de Ona da — size yemîn etdikleri gibi — yemîn edeceklerdir. Onlar hakıykaten birşey üzerinde olduklarını sanırlar. Gözünüzü açın ki onlar cidden yalancıların ta kendileridir. ...
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Allah onları hep berâber (tekrar) dirilteceği gün, size (îmân ettiklerine dâir) yemîn ettikleri gibi, O’na da yemîn edecekler ve kendilerinin bir şey (bir hakikat) üzerinde olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin, şübhesiz ki onlar yalancıların ta kendileridir!...
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Allah onların hepsini dirilttiği gün, şimdi size yemin ettikleri gibi, Allah'a da yemin ederler ve bununla kendilerine fayda verecek birşey yaptıklarını sanırlar. İyi bilin, onlar yalancıların tâ kendileridir....
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Allah onları tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve bir şey yaptıklarını sanacaklar. Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir....
Müzzəmmil Suresi, 11. Ayet:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver....
Müzzəmmil Suresi, 11. Ayet:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver....
Müzzəmmil Suresi, 11. Ayet:
Refah sâhibi (varlıklı) o yalancıları ise, bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!...
Müzzəmmil Suresi, 11. Ayet:
Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver....
Mutəffifin Suresi, 10. Ayet:
O gün vay haline yalancıların!...
Mutəffifin Suresi, 10. Ayet:
O gün vay haline yalancıların!...
Saffat Suresi, 151. Ayet:
(151-152) Haberiniz olsun ki onlar sırf iftira ederek "Allah doğurdu" derler. Onlar yalancıların ta kendileridirler....
Saffat Suresi, 152. Ayet:
(151-152) Haberiniz olsun ki onlar sırf iftira ederek "Allah doğurdu" derler. Onlar yalancıların ta kendileridirler....
Nəhl Suresi, 38. Ayet:
(38,39) Ve kâfirler, “Allah, ölen kimseyi diriltmez” diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, Allah ölüleri, üzerine aldığı gerçek bir vaat olarak, onların, hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi onlara açığa koymak ve gerçekleri örtbas eden kimselerin, yalancıların ta kendisi olduklarını bildirmek için diriltecektir. ...
Nəhl Suresi, 39. Ayet:
(38,39) Ve kâfirler, “Allah, ölen kimseyi diriltmez” diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, Allah ölüleri, üzerine aldığı gerçek bir vaat olarak, onların, hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi onlara açığa koymak ve gerçekleri örtbas eden kimselerin, yalancıların ta kendisi olduklarını bildirmek için diriltecektir. ...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı, yalnızca Allah'ın âyetlerine inanmayan kimseler uydurur. Ve işte onlar, yalancıların ta kendileridir. ...
Ənkəbut Suresi, 2. Ayet:
(2,3) İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir. ...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
(2,3) İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir. ...
Nur Suresi, 13. Ayet:
Bu iddiayı ortaya atanların, buna dair dört şâhit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şâhitler getirmediler, öyle ise onlar, Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler. ...
Mücadilə Suresi, 18. Ayet:
Artık Allah, onların hepsini tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanacaklardır. Gözünüzü açın! Şüphesiz onlar, yalancıların ta kendileridir. ...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah, seni affetti. Doğru kimseler, sana iyice belli oluncaya ve sen yalancıları bilinceye kadar, niçin onlara izin verdin? ...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Artıq kim sənə gələn elmdən sonra, onun haqqında səninlə mübahisə etsə, o zaman de ki: ‘Gəlin, sizlər və bizlər də daxil olmaq üzrə oğullarımızı və oğullarınızı, qadınlarımızı və qadınlarınızı çağıraq (bir yerə toplanaq). Sonra dua edək, beləcə Allahın lənətini
yalançıları
n üzərinə edək.’...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni əfv etdi, sadiq olanlar sənə bəlli olana və
yalançıları
bilənə (öyrənənə) qədər nə üçün (gözləməyib) onlara icazə verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
And olsun ki, onlardan əvvəlkiləri də imtahan etdik. Allah sadiqləri də
yalançıları
da mütləq bilir....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni bağışlasın! Doğru danışanlar sənə bəlli olmamış,
yalançıları
isə tanımamış nə üçün onlara (cihaddan yayınmağa) izn verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Biz onlardan öncəkiləri də sınaqdan keçirmişdik. Sözsüz ki, Allah doğru danışanları da,
yalançıları
da aşkara çıxardacaqdır....
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Kim mübahisə edərsə səninlə bu haqda, ondan sonra ki, gəldi sənə elmdən və de: «Gəlin şağıraq bizim oğlanlarımızı və sizin oğlanlarınızı və bizim qadınlarımızı və sizin qadınlarınızı və öz nəfsimizi və sizin nəfsinizi, sonra biz təhlil edək və göndərdək Allahın lənətini üzərinə
yalançıları
n!»...
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Əlbəttə, keçib getdilər sizdən qabaq nümunəvi adətlərlə və seyr edin ərzi və nəzər salın necə oldu aqibəti
yalançıları
n!...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni əfv etsin! Nə üçün onlara izn verdin, ta sənə bəyan olardı o kəslər ki, sadiqdirlər və bilərdin
yalançıları
?...
Şüəra Suresi, 222. Ayet:
Nazil olur üzərinə külli
yalançıları
n, günahkarların....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Əlbəttə, Biz sınadıq o kəsləri ki, onlardan qabaq var idilər. Bilir Allah o kəsləri ki, sadiqdirlər və bilir
yalançıları
. ...
Zuxruf Suresi, 25. Ayet:
Biz intiqam aldıq onlardan və nəzər sal necə oldu aqibəti
yalançıları
n!...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni bağışlasın! Nə üçün doğruçular(ın halı) sənə aydınlaşmamış və
yalançıları
tanımadan onlara (döyüşə getməmək üçün) izn verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Şübhəsiz, (biz) onlardan əvvəlkiləri (Öz cari sünnəmizə uyğun olaraq onların qarşısına vəzifələr qoyaraq) imtahan etmişdik. Beləliklə Allahın əzəli elmi düz danışanlar barəsində də həyata keçər, yalançılar barəsində (də) həyata keçər. Və düz danışanların doğruluğu və
yalançıları
n yalanı aşkar olunar....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni əfv etsin! Doğru söyləyənlər sənə bəlli olub
yalançıları
tanıyıncaya qədər gözləmədən nə üçün onlara izin verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
And olsun biz onlardan əvvəlkiləri də imtahan etmişdik. Allah doğru söyləyənləri də,
yalançıları
da şübhəsiz ki, bilir....
Ali-İmran Suresi, 137. Ayet:
Sizdən əvvəl də neçə-neçə millət gəlib keçmişdir. Yer üzündə gəzib dolaşın və
yalançıları
n aqibətinin necə olduğuna bir nəzər salın....
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah səni bağışlasın! Axı nə üçün sən, doğru danışanlar sənə aşkar olmamış və
yalançıları
tanımamış onlara izn verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Biz onlardan əvvəlkiləri də sınadıq. Allah, əlbəttə, düz danışanları da tanıyır,
yalançıları
da!...
Ali-İmran Suresi, 61. Ayet:
Sənə elm gəldikdən sonra kim bu mövzuda səninlə mübahisə etsə, dərhal de: "Gəlin oğullarımızı və oğullarınızı, qadınlarımızı və qadınlarınızı, özümüzü və özünüzü çağıraq, sonra da bir-birimizə nifrin edək, Allahın uzaqlaşdırıb gözdən salmasını [lənətini]
yalançıları
n üstünə yağdıraq."...
Tövbə Suresi, 43. Ayet:
Allah, səni bağışladı. Doğru kəslər sənə yaxşıca bəlli olmamış və
yalançıları
da tanımamış, nə üçün onlara icazə verdin?...
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Və and olsun ki, Biz onlardan əvvəlkiləri də saflaşdırmaq üçün atəşlərə/çətinliklərə atmışdıq. Əlbəttə Allah, doğru kəsləri bildirəcək/işarələyib göstərəcək və əlbəttə,
yalançıları
da mütləq bildirəcək/işarələyib göstərəcək....