Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qövmünün kafir başçıları belə demişdilər: “Həqiqətən, biz səni səfeh görür və
yalançılardan
hesab edirik!”...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman şanapipiyə) dedi: “Baxaq görək, doğru söyləyirsən, yoxsa
yalançılardan
san....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusif dedi: “O məni tovlayıb yoldan çıxartmaq istədi!” (Züleyxanın) qohumlarından biri belə şahidlik etdi: “Əgər Yusifin köynəyi qabaqdan cırılmışsa, deməli, (Züleyxa) doğru deyir, o isə
yalançılardan
dır....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən də bizim kimi bir insansan. Biz səni
yalançılardan
biri hesab edirik....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon dedi: “Ey əyanlar! Sizin üçün məndən başqa bir ilah tanımıram. Ey Haman! Palçığın üzərində od qala və (kərpiç düzəldib bununla) mənim üçün bir qüllə tikdir ki, bəlkə, Musanın ilahına boylanıb baxa bildim. Həqiqətən, mən onun
yalançılardan
olduğunu hesab edirəm”....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Sənin qövmün kafir mələkləri deyirlər: “Həqiqətən, biz səni səfehlərdən hesab edirik və səni
yalançılardan
da hesab edirik”. onlar dedilər....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Bunun üzərinə qövmünün kafir mələkləri dedilər: "Biz səni özümüz kimi bir insan görürük. Biz görürük ki, sənə tabe olanlar cəmiyyətimizin ən zəif və ən bədbəxtləridir. Biz sənin bizdən heç bir üstünlüyünü görmürük. Onda. Əksinə, biz sənin
yalançılardan
olduğunu zənn edirik”. onlar dedilər....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon: "Ey qövmümün mələkləri! Mən sizə məndən başqa ilah tanımıram. Ey Haman, dərhal mənim üçün palçıq üzərində od yandır, mənə uca bir qala tik. Bəlkə Musanın tanrısına rast gələcəm. Məncə o,
yalançılardan
biridir”. dedi....
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
Əgər o, azğınlıq edən
yalançılardan
dırsa,...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
(Hud) tayfasının kafir başçıları ona: “Biz səni səfehlik içində görür və
yalançılardan
(biri) hesab edirik!” – deyə cavab verdilər....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusif) dedi: “O məni tovlayıb yoldan çıxartmaq (mənimlə yaxınlıq etmək) istədi!” Bir şahid (Züleyxanın beşikdə olan körpə əmisi oğlu) belə şəhadət verdi: “Əgər (Yusifin) köynəyi öndən cırılmışsa, (qadın) doğru deyir, o isə
yalançılardan
dır....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Halkının Kafir meleleri: "Gerçekten biz seni beyinsizlerden görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz." dediler....
Hud Suresi, 27. Ayet:
Bunun üzerine halkının Kafir meleleri: "Biz, seni kendimiz gibi bir beşer olarak görüyoruz. Görüyoruz ki, sana tabi olanlar, bizim toplumun en zayıf ve sefil olanlarıdır. Sizin, bize karşı bir üstünlüğünüzü görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılardan olduğunuzu düşünüyoruz." dediler....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun: "Ey halkımın meleleri! Ben, sizin için benden başka ilah bilmiyorum. Ey Haman, benim için çamur üzerine hemen bir ateş yak; bana yüksek bir kule yap. Belki Musa'nın ilahı ile karşılaşırım. Onun yalancılardan olduğunu zannediyorum." dedi....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
el meleu ellezîne
: ileri gelen kimseler
3.
keferû
: inkâr edenler, küfredenler, kâfirler
4.
min kavmi-hi
...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Onun kavminden, ileri gelenlerden inkâr edenler şöyle dedi: “Muhakkak ki biz, seni bir sefihliğin (aptallığın) içinde görüyoruz. Ve gerçekten biz, seni kesinlikle yalancılardan zannediyoruz.”...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin ileri gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: “Şüphesiz, biz seni akıl kıtlığı içinde görüyoruz. Biz senin mutlaka yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz.”...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin kâfir olanlarından ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni sapıklık, bilgisizlik içine dalmış görmedeyiz ve sanıyoruz ki yalancılardansın sen....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplanan kodamanlar: 'Biz seni bir aptallık bir çılgınlık içinde görüyoruz. Senin, kesinlikle yalancılardan olduğunu zannediyoruz.' dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden inkar eden ileri gelenler: 'Biz seni akli yetersizlik içinde görüyor ve senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz' dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: "Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görüyoruz ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Hûd’un kavminden küfre varan seçkin bir topluluk şöyle cevap verdi: “-Gerçekten biz, seni, bir çılgınlık içinde görüyoruz ve seni, hakikaten yalancılardan sanıyoruz.”...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Milletinin inkarci ileri gelenleri, «Biz senin beyinsiz oldugunu goruyor ve seni yalancilardan saniyoruz» dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden inkarcı ileri gelenler, ona: «Doğrusu biz seni bir beyinsizlik ve çılgınlık içinde (bocalar) görüyor ve elbette seni yalancılardan biri sayıyoruz» dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Milletinin inkarcı ileri gelenleri, 'Biz senin beyinsiz olduğunu görüyor ve seni yalancılardan sanıyoruz' dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden o küfre dalmış cumhur cemaat dediler ki: Her halde biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve her halde seni biz yalancılardan biri zannediyoruz...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden o küfre dalmış olan cumhur cemaat =ileri gelenler: «Gerçekten biz, seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve muhakkak seni yalancılardan biri sanıyoruz.» dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.»...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin önde gelenlerinden küfredenler dediler ki: "Gerçekte biz seni 'akli bir yetersizlik' içinde görüyoruz ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin ileri gelenlerinden kâfir bir cemâat de: «Biz seni muhakkak bir beyinsizlik içinde görüyoruz, seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz» dedi. ...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden inkâr eden ileri gelenler: 'Şübhesiz ki biz, gerçekten seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve doğrusu biz, gerçekten seni yalancılardan zannediyoruz' dedi(ler)....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin ileri gelenlerinden küfretmiş olanlar: Gerçekten biz, seni beyinsizlik içinde görüyoruz ve doğrusu biz, seni yalancılardan sanıyoruz, dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
O'nun kavminden kâfir olan bir cemaat dedi ki: «Muhakkak biz seni sefahat içinde görüyoruz. Ve biz seni herhalde yalancılardan sanıyoruz.»...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden ileri gelen kâfirler: “Doğrusu biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve seni yalancılardan sanıyoruz. ” dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden kafir olan ileri gelenleri: -Biz, senin beyinsizlik içinde olduğunu görüyoruz. Zannediyoruz ki sen yalancılardansın, dediler....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminin kâfir yetkilileri: "Biz, dediler, seni bir çılgınlık, bir beyinsizlik içinde bocalar görüyoruz ve senin yalancılardan biri olduğunu düşünüyoruz."...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Kavminden ileri gelen inkârcılar dediler ki: "Biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve biz seni yalancılardan sanıyoruz!"...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Toplumunun inkarcı kodamanları dediler ki: "Biz seni bir beyinsizliğe düşmüş görüyoruz ve kesinlikle yalancılardan olduğunu düşünüyoruz."...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
hiye
: o (kadın)
3.
râvedet-nî
: beni elde etmeye çalıştı, benimle beraber olmak istedi
4.
an nefsî
...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf şöyle) dedi: "O beni elde etmek istedi. Onun (kadının) ailesinden bir şahit, şahitlik etti. Eğer onun gömleği önden yırtılmış ise o taktirde, o (bayan) doğru söylemiştir ve o (erkek) yalancılardandır."...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yûsuf, “O, benden arzusunu elde etmek istedi” dedi. Kadının ailesinden bir şahit de şöyle şahitlik etti: “Eğer onun gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, o (Yûsuf) yalancılardandır.”...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yûsuf, o benden murât almak istedi dedi ve kadının yakınlarından biri tanıklık ederek dedi ki: Eğer Yûsuf'un gömleği, ön taraftan yırtılmışsa kadın doğrudur, o yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf: "Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi" dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti: "Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır."...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf) dedi ki: "Nefsimden yararlanmak isteyen o idi". . . Onun hane halkından biri, olayın çözümünü gösterdi: "Eğer Onun (Yusuf'un) gömleği ön tarafından yırtılmışsa, (kadın) doğru söylemiştir, O (Yusuf) yalancılardandır. "...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yûsuf: 'O, bana sahip olmaya kalkıştı' dedi. Hanımın akrabalarından, meseleye çözüm getirebilecek tecrübeli, ileri gelen birisi: 'Eğer Yûsuf’un gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylüyor. Yûsuf yalancılardandır.' diye fikrini beyan etti....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf): 'Asıl o benim nefsime yaklaşmak istedi' dedi. Kadının yakınlarından bir şahit de şöyle şahitlik etti: 'Eğer gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiştir o yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yûsuf şöyle dedi: “- O, benim nefsime yaklaşmak istedi.” Hanımın akrabasından bir şâhid de şöyle şâhidlik etti; “- Eğer Yûsuf’un gömleği önden yırtılmışsa, hanım doğru söylemiştir; o ise yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(26-27) Yusuf: «Beni kendine o cagirdi» dedi. Kadin tarafindan bir sahit, «Eger gomlegi onden yirtilmissa kadin dogru soylemis, erkek yalancilardandir; sayet gomlegi arkadan yirtilmissa kadin yalan soylemistir, erkek dogrulardandir» diye sahidlik etti....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(26-27) Yûsuf, «O beni kendine çağırdı» dedi. Kadının ailesinden biri şâhidlik ederek dedi ki: «Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, o ise yalancılardandır. Yok eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir, o ise doğru sözlülerdendir.»...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(26-27) Yusuf: 'Beni kendine o çağırdı' dedi. Kadın tarafından bir şahit, 'Eğer gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiş, erkek yalancılardandır; şayet gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir, erkek doğrulardandır' diye şahidlik etti....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf: «Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi» dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti: «Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır.»...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusüf, o kendisi, dedi: benim nefsimden kâm almak istedi, hanımın akrıbasından bir şâhid de şöyle şehadet etti: Eğer gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiş bu yalancılardandır,...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf: «O, kendisi beni birlikte olmaya çağırdı!» dedi. Hanımın akrabasından bir şahit şöyle şahitlik etti: «Eğer gömleği önden yırtılmış ise, hanım doğru söylemiştir, bu yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf: «kendisi benden yararlanmak istedi» dedi. Hanımın akrabasından biri de şöyle şahitlik etti: «Eğer gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiştir, o zaman bu, yalancılardandır.»...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yuusuf): «O, kendisi, dedi, benim nefsimden murad almak istedi». Onun (kadının) yakınlarından biri şâhid de şehâdet etdi ki: «Eğer gömleği önünden yırtıldıysa (kadın) doğru söylemişdir, bu ise yalancılardandır». ...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Dedi ki: O, beni kendisine ram etmek istedi. Kadının ailesinden biri de şehadet etti: Eğer gömleği önden yırtılmışsa; o (kadın) doğru söylemiştir. Bu (Yusuf) ise yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf dedi ki: «O kadın benim nefsimden muradını almak istedi.» Ve o kadının kariblerinden bir şahit de şehâdette bulundu ki: «Eğer O'nun gömleği ön taraftan yırtılmış ise kadın doğru söylemiştir, O ise yalancılardandır....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Dedi ki: “Hayır! Beni kendine o çağırdı, benden murad almak istedi. ” Kadının akrabasından bir şâhit şöyle şahitlik etti: “Eğer gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiştir, o yalancılardandır. ”...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yûsuf): "O benden murâd almak istedi!" dedi. Kadının âilesinden bir şâhid de şöyle şâhidlik etti: "Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmışsa kadın doğrudur, o yalancılardandır."...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yûsuf dedi ki: "O, gönlünü eğlendirmek için beni kullanmak istedi." Kadının ailesinden bir tanık da şu yolda tanıklık etti: "Eğer erkeğin gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylüyor, bu durumda erkek yalancılardandır....
Yusif Suresi, 27. Ayet:
(26-27) Yusuf: «Beni kendine o cagirdi» dedi. Kadin tarafindan bir sahit, «Eger gomlegi onden yirtilmissa kadin dogru soylemis, erkek yalancilardandir; sayet gomlegi arkadan yirtilmissa kadin yalan soylemistir, erkek dogrulardandir» diye sahidlik etti....
Yusif Suresi, 27. Ayet:
(26-27) Yûsuf, «O beni kendine çağırdı» dedi. Kadının ailesinden biri şâhidlik ederek dedi ki: «Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, o ise yalancılardandır. Yok eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir, o ise doğru sözlülerdendir.»...
Yusif Suresi, 27. Ayet:
(26-27) Yusuf: 'Beni kendine o çağırdı' dedi. Kadın tarafından bir şahit, 'Eğer gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru söylemiş, erkek yalancılardandır; şayet gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir, erkek doğrulardandır' diye şahidlik etti....
Nur Suresi, 6. Ayet:
(6-7) Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah’ın lânetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir....
Nur Suresi, 6. Ayet:
(6-7) Karilarina zina isnat edip de kendilerinden baska sahidleri olmayanlarin sahidligi, kendisinin dogru sozlulerden olduguna Allah'i dort defa sahit ttumasiyla olur. Besincisinde, eger yalancilardan ise Allah'in lanetinin kendisine olmasini diler....
Nur Suresi, 6. Ayet:
(6-7) Karılarına zina isnat edip de kendilerinden başka şahidleri olmayanların şahidliği, kendisinin doğru sözlülerden olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutmasıyla olur. Beşincisinde, eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendisine olmasını diler....
Nur Suresi, 7. Ayet:
(6-7) Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah’ın lânetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincide, yalancılardansam Allah'ın lâneti yalancıya diye tanıklık eder....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincisinde: Eğer yalancılardan ise, Allâh'ın lâneti kendi üzerine olsun, demesidir....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincisinde; eğer yalancılardansa Allah'ın lanetinin muhakkak kendi üzerine olmasını (diler)....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşinci defa şöyle demelidir: “- Eğer yalancılardan ise, Allah’ın lâneti muhakkak üzerine olsun”....
Nur Suresi, 7. Ayet:
(6-7) Karilarina zina isnat edip de kendilerinden baska sahidleri olmayanlarin sahidligi, kendisinin dogru sozlulerden olduguna Allah'i dort defa sahit ttumasiyla olur. Besincisinde, eger yalancilardan ise Allah'in lanetinin kendisine olmasini diler....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşinci defa, eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını söylemesidir....
Nur Suresi, 7. Ayet:
(6-7) Karılarına zina isnat edip de kendilerinden başka şahidleri olmayanların şahidliği, kendisinin doğru sözlülerden olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutmasıyla olur. Beşincisinde, eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendisine olmasını diler....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşinci (şehâdet) de eğer yalancılardan ise Allahın lâ'neti muhakkak kendisinin üstüne (olmasını ifâde etmesi) dir. ...
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincisi de; eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasıdır....
Nur Suresi, 7. Ayet:
ve beşincisinde de, (bu suçlamayı yapan kişi), eğer yalancılardansa, Allah'ın lanetine razı olduğunu (ifade etsin)....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincisi de; «Eğer yalancılardan olmuş ise üzerine hakikaten Allah'ın lâneti olsun,» (şeklinde) demektir....
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın laneti üzerine olsun diye söz söyler....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Ve (zevcenin, kadın eşin), Allah'a dört defa onun (zevcin, erkek eşin) mutlaka yalancılardan olduğuna dair şahitlik (yemin) etmesi, ondan (kadından) azabı (cezayı) kaldırır....
Nur Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Kocasının yalancılardan olduğuna dair Allah’ı dört defa şahit getirmesi (Allah adına yemin etmesi), beşinci defada da eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kadından cezayı kaldırır....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kadının, Allah adına dört kere tanıklık edip kocasının, gerçekten de yalancılardan olduğunu söylemesi, cezâyı, kendisinden giderir....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kadından azabı, (had cezasını) dört defa (yine hâkim huzurunda ifadede bulunarak) şöyle şahidlik etmesi defeder: “Eşhedü billâh o (koca) muhakkak yalancılardandır.”...
Nur Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Kocasinin yalancilardan olduguna Allah'i dort defa sahit tutmasi, cezayi kadindan savar. Besincisinde, kocasi dogrulardan ise kendisinin Allah'in gazabina ugramasini diler....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kocasının elbette yalancılardan olduğuna dair dört defa Allah ile yemin edip şehadette bulunması,...
Nur Suresi, 8. Ayet:
(8-9) Kocasının yalancılardan olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutması, cezayı kadından savar. Beşincisinde, kocası doğrulardan ise kendisinin Allah'ın gazabına uğramasını diler....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kadından azâbı dört kerre şöyle şehâdet etmesi def'eder: «billâhi o muhakkak yalancılardan»...
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kadının dört defa: «Allah'a yemin ederim ki, o muhakkak yalancılardandır!» diye şahitlik etmesi kendisinden cezayı kaldırır....
Nur Suresi, 8. Ayet:
(8-9) O (kadın) ın billahi onun (zevcinin) muhakkak yalancılardan olduğuna dört (defa) şehâdet etmesi, beşincide de eğer o (zevci) saadıklardan ise muhakkak Allahın gazabı kendi üzerine (olmasını söylemesi) ondan (o kadından) bu azâbı (cezayı) defeder. ...
Nur Suresi, 8. Ayet:
Kocasının yalancılardan olduğuna dair dört defa Allah'ı şahid tutması kadından cezayı savar....
Nur Suresi, 8. Ayet:
Ve o kadından cezayı bertaraf eder, dört defa; «Billâhi o (kendisine zina isnad eden kocası) muhakkak ki, yalancılardandır,» diye şehâdet etmesi....
Nur Suresi, 8. Ayet:
İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür....
Nur Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Kocasının yalancılardan olduğuna dair Allah’ı dört defa şahit getirmesi (Allah adına yemin etmesi), beşinci defada da eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kadından cezayı kaldırır....
Nur Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Kocasinin yalancilardan olduguna Allah'i dort defa sahit tutmasi, cezayi kadindan savar. Besincisinde, kocasi dogrulardan ise kendisinin Allah'in gazabina ugramasini diler....
Nur Suresi, 9. Ayet:
(8-9) Kocasının yalancılardan olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutması, cezayı kadından savar. Beşincisinde, kocası doğrulardan ise kendisinin Allah'ın gazabına uğramasını diler....
Nur Suresi, 9. Ayet:
(8-9) O (kadın) ın billahi onun (zevcinin) muhakkak yalancılardan olduğuna dört (defa) şehâdet etmesi, beşincide de eğer o (zevci) saadıklardan ise muhakkak Allahın gazabı kendi üzerine (olmasını söylemesi) ondan (o kadından) bu azâbı (cezayı) defeder. ...
Nur Suresi, 13. Ayet:
Dört tanık getirmeli değiller miydi? Tanıklar getiremediklerine göre onlar ALLAH yanında yalancılardandır....
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona dört şâhid getirselerdi ya, mademki şâhid getiremediler o halde onlar Allah ındinde yalancılardan ıbarettirler...
Nur Suresi, 13. Ayet:
Ona dört şahit getirselerdi ya, madem ki şahit getiremediler, o halde onlar Allah katında yalancılardan ibarettirler....
Şüəra Suresi, 185. Ayet:
(185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler....
Şüəra Suresi, 185. Ayet:
(185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
1.
ve mâ
: ve değil
2.
ente
: sen
3.
illâ beşerun
: bir beşerden başka, bir insandan başka
4.
mislu-nâ
: bizim gib...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Ve sen, bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Ve biz, seni mutlaka yalancılardan zannediyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
“Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.”...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Ve bizim gibi insandan başka bir şey de değilsin sen ve biz seni mutlaka yalancılardan sanmadayız....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen de, ancak bizim gibi bir beşersin. Bilki, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
'Sen de, sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu düşünüyoruz.'...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen bizim gibi bir beşerden başkası da değilsin. Biz senin mutlaka yalancılardan (olduğunu) sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
"Sen, yalnızca benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin ve biz senin gerçekte yalancılardan olduğunu sanıyoruz."...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen ancak bizim gibi bir insansın. Doğrusu biz, seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
(185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen ancak bizim gibi bir insansın ; biz seni elbette yalancılardan sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
(185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen de, ancak bizim gibi bir beşersin. Bil ki, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen bizim gibi bir beşerden başka nesin, doğrusu biz seni her halde yalancılardan sanıyoruz...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sen de bizim gibi bir beşerden başka nesin? Doğrusu biz seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
«Sen de bizim gibi bir beşerden başka nesin? Bil ki, biz seni ancak yalancılardan biri sayıyoruz.»...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
"Siz, yalnızca benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin ve biz senin gerçekte yalancılardan olduğunu sanıyoruz."...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
«Sen bizim gibi bir beşerden başkası değilsin. Biz senin muhakkak yalancılardan olduğunu zannediyoruz». ...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
'Sen de ancak bizim gibi bir insansın; ve (biz) seni gerçekten yalancılardan sanıyoruz.'...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu biz, seni yalancılardan sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
«Ve sen bizim gibi bir insandan başka değilsin. Ve seni muhakkak yalancılardan zannediyoruz.»...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
“Bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz seni ancak yalancılardan sayıyoruz. ”...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Bize hiç bir üstünlüğün yok, sen de bizim gibi bir insansın. Doğrusu, biz seni yalancılardan sanıyoruz....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
"Sen de bizim gibi bir insansın, biz seni mutlaka yalancılardan sanıyoruz."...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
«Sen, yalnızca benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin ve biz senin gerçekte yalancılardan olduğunu sanmaktayız.»...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
"Sen bizim gibi bir insandan başka şey değilsin. Biz senin yalancılardan olduğunu düşünüyoruz."...
Şüəra Suresi, 187. Ayet:
(185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler....
Şüəra Suresi, 187. Ayet:
(185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
1.
kâle
: dedi
2.
se nenzuru
: bakacağız
3.
e
: mi
4.
sadakte
: doğru söyledin
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman A.S): "Sen doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın (yalancılardan mı oldun) bakacağız." dedi....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman, Hüdhüd’e şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.”...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman, bakayım dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman) dedi ki: "Bakalım, anlattığın doğru mu, yoksa yalancılardan mısın?"...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: 'Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun!...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman Hüdhüd adlı kuşa şöyle) dedi: “- Bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Suleyman soyle soyledi: «Dogru mu soyluyorsun, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz.»...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman ona dedi ki: «Bir bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?»...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman şöyle söyledi: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.'...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Dedi ki, 'Doğru mu konuştun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.'...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Bakalım, dedi: sadık mısın yoksa yalancılardan mı oldun?...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman) dedi ki: «Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: «Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.»...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman) dedi: «Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun»? ...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleymân, Hüdhüd’e) dedi ki: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın; bakacağız!'...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Dedi ki: Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin, bunu göreceğiz!" dedi,...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Hazreti Süleyman Hüdhüd'e dedi ki: «Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun?»...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman dedi ki: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız!”...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman: -Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız, dedi....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleymân): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman:) «Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?» dedi....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
fir'avnu
: firavun
3.
yâ eyyuhâ
: ey
4.
el meleu
: önde gelenler
...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Ve firavun: "Ey ileri gelenler! Ben, sizin için benden başka bir ilâh bilmiyorum. Benim için ıslak toprak üzerine ateş yak (tuğla pişir). Böylece bana (yüksek) bir kule yap. Belki ben Musa'nın ilâhına muttali olurum. Ve ben, onun mutlaka yalancılardan olduğunu zannediyorum." dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun, “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Mûsâ’nın ilâhına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum” dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Ve Firavun, ey ileri gelenler dedi, ben, benden başka bir mâbûdunuz olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, balçığa bir ateş yak da tuğla yap bana ve yüksek bir köşk kur, belki oraya çıkar, Mûsâ'nın mâbûdunu anlarım ve gene de şüphe yok ki ben yalancılardan sanıyorum onu....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: "Ey önderler. . . Sizin için benden gayrı bir tanrı bilmemekteyim! Ey Haman, tuğla ocağı yak da (tuğladan) bir kule inşa et, belki tepesine çıkar Musa'nın her şeyin üstündeki Tanrısını görürüm! Doğrusu ben Onun yalancılardan olduğunu düşünüyorum!" (Kadim Hakikat bilgisini elde eden Firavun, bunu şuurun sınırsız kuşatıcılığıyla tüm varlıkta müşahede yerine; birimselliğine hasrederek bedenselliğine vermiş ve bedenselliğinde dilediğini yapma noktasına, nefs-i emmâre yaşamına düşmüş...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun: 'Ey soylular, sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, benim için, tuğla ocağındaki ateşi yakarak, kerpiç halindeki tuğlaları pişir, tuğla imal et. Bana bir kule yap. Mûsâ’nın ilâhı ile ilgili bilgi sahibi olayım. Onun kesinkes yalancılardan olduğunu düşünüyorum.' dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: 'Ey ileri gelenler! Ben sizin benden başka ilahınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da bana bir kule yap. Belki Musa'nın ilahına çıkarım. Bununla birlikte ben onu yalancılardan sanıyorum.'...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: “- Ey millet! Ben sizin için benden başka bir ilâh bilmiyorum. Haydi, bana çamurdan kerpiç pişir, ey Hâmân!... Sonra bana bir kule yap, olur ki ben, yukarı çıkar Mûsa’nın ilâhına bakarım. Doğrusu ben, Mûsa’yı yalancılardan sanıyorum....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun: «Ey ileri gelenler! Sizin benden baska bir tanriniz oldugunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim icin, toprak uzerine bir ates yak, tugla hazirlayip bana bir kule yap; cikar belki Musa'nin tanrisini gorurum. Dogrusu onu yalancilardan saniyorum» dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avn dedi ki: «Ey ileri gelenler ! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum. Ey Hâmân ! Balçık(tan hazırlanan tuğlalar) üzerinde ateş yak da benim için bir kule yap ; belki Musa'nın tanrısına doğru yükselip onun hakkında bir şeyler öğrenirim. Doğrusu, ben, Musa'yı yalancılardan sanıyorum.»...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun: 'Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum' dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avn ise dedi ki: Ey millet, ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum, haydi benim için çamura ocağı yak da ya Hâmân bana bir kule yap belki Musânın tanrısına muttali' olurum, maamafih ben onu her halde yalancılardan sanıyorum...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka tanrı olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın tanrısına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avn dedi: «Ey ileri gelenler, ben sizin benden başka bir Tanrınız olduğunu bilmiyorum! Ey Hâman, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da bana büyük bir kule yap. Belki ben Musânın Tanrısına tırmanıb çıkarım! Maamâfih ben onu mutlakaa yalancılardan sanıyorum ya!» ...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avun ise: 'Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka hiçbir ilâh bilmiş değilim; ey Hâmân! Haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak da (tuğla i'mâl edip) bana bir kule yap; belki Mûsâ’nın İlâhına muttali' olurum (O’nu görürüm). Çünki şübhesiz ben onu gerçekten yalancılardan sanıyorum' dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenler; sizin, benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman; haydi, benim için çamurun üzerinde ateş yak da, bana büyük bir kule yap. Çıkar da belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Bunun üzerine Firavun: "Soylular!" dedi, "Ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum! Bunun içindir ki, sen ey Haman, benim için (tuğla) ocağını tutuştur, balçığı pişir ve bana öyle yüksek bir kule yap ki, çıkıp Musa'nın şu tanrısını bir göreyim! Çünkü ben o'nun şu onmaz yalancılardan biri olduğunu sanıyorum!"...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avun da dedi ki: «Ey Eşraf! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiş değilim, haydi ey Haman! Benim için çamurun üzerine ateş yak (tuğla yap) hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Mûsa'nın ilâhına muttali olurum ve şüphe yok ki, ben O'nu (Musa'yı) yalancılardan sanıyorum.»...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: “Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilâhınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için çamur üzerine ateş yak da, bana yüksek bir kule yap. Belki Musa'nın ilâhını görürüm. Doğrusu ben onu yalancılardan sanıyorum. ”...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun da: -Ey ileri gelenler, sizin için benden başka ilah tanımıyorum. Ey Hâman! Çamur üzerine benim için bir ateş yak ve bana bir kule yap. Belki Musa’nın ilahına ulaşabilirim. Çünkü ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum, dedi....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Fir'avn dedi ki: "Ey ileri gelenler, ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiyorum, ey Hâmân, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak(arak tuğla imal et de) bana bir kule yap, belki Mûsâ'nın tanrısına çıkarım, çünkü ben onu (Mûsâ'yı) yalancılardan sanıyorum."...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi ki: «Ey önde gelenler, sizin için benden başka bir ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.»...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firavun dedi: "Ey seçkinler topluluğu! Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum. Ey Hâmân! Benim için çamurun üzerinde ocağı yakıp bana bir kule yap ki Mûsa'nın tanrısına ulaşayım. Aslında ben onun yalancılardan olduğunu sanıyorum."...
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
(92-93) Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır....
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
Eger, sapik yalancilardan ise,...
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
Eğer, sapık yalancılardan ise,...
Vaqiə Suresi, 93. Ayet:
(92-93) Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
"Toplumundan, ileri gelen kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, “Biz seni akıl hafifliği/câhillik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz” dediler. "...
Şüəra Suresi, 185. Ayet:
(185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler. ...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
(185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler. ...
Şüəra Suresi, 187. Ayet:
(185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler. ...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(27,28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.” ...
Nəml Suresi, 28. Ayet:
(27,28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.” ...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
"Firavun da, “Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilâh bilmedim. Ey Haman, benim için çamur üzerine hemen ateş yak; tuğla imal et de Mûsâ'nın ilâhı hakkında bilgilenmem için bana bir kule yap. Ve şüphe yok ki o'nun yalancılardan biri olduğuna kesinlikle inanıyorum” dedi. "...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(26,27) Yûsuf: “O, benden, kendimden yararlanmak istedi” dedi. Ve o hanımın yakınlarından bir şâhit şâhitlik etti: “Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiştir, Yûsuf da yalancılardandır. Ve eğer Yûsuf'un gömleği arkadan yırtılmış ise hanım yalan söylemiştir, Yûsuf da doğrulardandır.” ...
Yusif Suresi, 27. Ayet:
(26,27) Yûsuf: “O, benden, kendimden yararlanmak istedi” dedi. Ve o hanımın yakınlarından bir şâhit şâhitlik etti: “Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmış ise hanım doğru söylemiştir, Yûsuf da yalancılardandır. Ve eğer Yûsuf'un gömleği arkadan yırtılmış ise hanım yalan söylemiştir, Yûsuf da doğrulardandır.” ...
Rum Suresi, 58. Ayet:
Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir âyet de getirsen o kâfirler yine: «Siz yalancılardan (uydurduğunuz sözü Allah'a nispet edenlerden) başkası değilsiniz.» diyeceklerdir....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Onun qövmündən inkar edən öndərlər belə dedi: ‘Şübhəsiz ki, biz səni bir səfehliyin (axmaqlığın) içində görürük. Həqiqətən biz sənin
yalançılardan
olduğunu güman edirik.’...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusif belə) dedi: ‘O mənimlə yaxınlıq etmək istədi.’ Onun (qadının) ailəsindən bir şahid şahidlik etdi. ‘Əgər onun köynəyi öndən cırılmış isə o təqdirdə, o (qadın) doğru söyləmişdir və o (kişi)
yalançılardan
dır.’...
Nur Suresi, 8. Ayet:
Zövcəsinin Allaha dörd dəfə onun ərinin mütləq
yalançılardan
olduğuna dair şahidlik etməsi, qadından cəzanı qaldırar....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən bizim kimi adi bir bəşərsən. Biz səni mütləq
yalançılardan
zənn edirik....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon: ‘Ey əyanlar! Mən, sizin üçün məndən başqa bir ilah bilmirəm (tanımıram). Mənim üçün atəş yandır, nəmli torpaqdan kərpic bişir. Beləcə mənə (yüksək) bir qüllə inşa et. Bəlkə mən Musanın ilahı ilə qarşılaşaram. Mən onun mütləq
yalançılardan
olduğunu zənn edirəm.’ dedi....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qövmünün kafir zadəganları dedilər: “Biz səni səfeh sayırıq və həqiqətən də, səni
yalançılardan
hesab edirik!”...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
(Süleyman) dedi: “Baxaq görək, sən doğru deyirsən, yoxsa
yalançılardan
san....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf) dedi: “O məni yoldan çıxartmaq istəyirdi”. (Qadının) ailəsindən olan bir şahid belə şahidlik etdi: “Əgər onun köynəyi öndən cırılıbsa, (qadın) doğru deyir, o isə
yalançılardan
dır....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən də bizim kimi ancaq bir insansan. Biz səni
yalançılardan
(biri )hesab edirik....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon dedi: “Ey əyanlar! Mən sizin üçün özümdən başqa bir məbud tanımıram. Ey Haman! Mənim üçün palçığın üzərində od qala və bir qüllə düzəlt ki, Musanın məbudunun yanına qalxım. Mən, həqiqətən də, onu
yalançılardan
hesab edirəm....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qoumundan böyükləri – o kəslər ki, inanmırdılar, dedi: «Həqiqətən, biz səni səfehlikdə görürük və zənn edirik səni
yalançılardan
!» ...
Nur Suresi, 8. Ayet:
Dəf edər ondan əzabı ki, dörd dəfə Allah şahid tuta: «Həqiqətən, o,
yalançılardan
dır!» ...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Və sən ancaq bizim mislimiz bəşərsən və səni
yalançılardan
zənn edirik. ...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qövmünün kafir olan böyükləri və başçıları dedilər: «Doğrudan da biz səni səfehlik və nadanlıq içərisində görürük və həqiqətən səni
yalançılardan
hesab edirik»....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
(Yusuf) dedi: «Bu qadın məndən kam almaq istədi.» Və qadının ailəsindən olan bir şahid (bir müdrik kişi və ya beşikdə olan bir körpə) şəhadət verdi (onları əqli dəlilə doğru istiqamətləndirdi və o, köynəyin necə cırılması məsələsidir) ki: «Əgər onun köynəyi qabaqdan cırılıbsa, onda qadın düz deyir və o,
yalançılardan
dır.»...
Nur Suresi, 7. Ayet:
Beşinci şəhadət(də belə deməlidir): Əgər
yalançılardan
olsa Allah ona lənət etsin! (Bu şəhadətdən sonra kişi üçün şahidsiz irəli sürdüyü ittihama görə şəriətdə nəzərdə tutulmuş cəza hökmü götürülür və qadın məhkum olunur.)...
Nur Suresi, 8. Ayet:
İttiham edilən qadından (da) əzabı (şəriətdə təyin edilmiş cəzanı) «o kişi (ona zina nisbət verməkdə) həqiqətən
yalançılardan
dır» deyə dörd dəfə Allaha şəhadət verməsi götürür....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
«Sən yalnız bizim kimi bir insansan. Həqiqətən, biz səni
yalançılardan
hesab edirik.»...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon dedi: «Ey ölkə başçıları, mən sizin üçün özümdən başqa bir tanrı tanımıram. Ey Haman, (işin məlum olması üçün) palçıq üzərində od qala (və kərpic bişir), mənim üçün uca bir bina tik, bəlkə Musanın tanrısını görəm (ya ulduzların vəziyyətindən Onun varlığını dərk edəm). Əlbəttə, mən onu
yalançılardan
hesab edirəm»....
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qövmünün öndərlərindən inkar edənlər dedilər ki: “Şübhəsiz, biz səni ağılsız görürük. Biz qəti surətdə sənin
yalançılardan
olduğuna inanırıq”....
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusuf: “O, məndən həvəsini almaq istədi”, – dedi. Qadının ailəsindən bir şahid də belə şahidlik etdi: “Əgər onun köynəyi öndən cırılıbsa, qadın doğru söyləmişdir, o (Yusuf )
yalançılardan
dır”....
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
“Sən də sadəcə bizim kimi bir insansan. Biz sənin
yalançılardan
olduğunu düşünürük”....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman Hüdhüdə belə dedi: “Doğru söyləyirsən, yoxsa
yalançılardan
san, görəcəyik”....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon: “Ey öndə gələnlər! Sizin məndən başqa bir ilahınız olduğunu bilmirəm. Ey Haman! Mənim üçün bir ocaq qalayıb kərpic bişir və mənə bir qüllə tik. Bəlkə çıxıb Musanın ilahını görərəm. Şübhəsiz, mən onun
yalançılardan
olduğunu zənn edirəm”, – dedi....
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
Amma haqdan sapan
yalançılardan
dırsa,...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Onun camaatından küfr edənlərin başçıları dedilər: “Biz səni səfehlik içərisində görürük, biz səni
yalançılardan
hesab edirik!"...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən də bizim kimi adamdan başqa bir şey deyilsən. Biz səni həqiqətən
yalançılardan
zənn edirik....
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman dedi: "Biz baxarıq, sən düz deyirsən, yoxsa
yalançılardan
san....
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon dedi: "Ey əyanlar! Mən sizin üçün özümdən başqa bir tanrı tanımıram. Mənim üçün, ey Haman, palçıq üzərində od qala [kərpic bişir] və mənim üçün qüllə düzəlt ki, bəlkə Musanın tanrısının yanına qalxam. Həqiqətən mən onun
yalançılardan
olduğunu zənn edirəm."...
Vaqiə Suresi, 92. Ayet:
Əgər o,
yalançılardan
, yolu azanlardan olsa,...
Əraf Suresi, 66. Ayet:
Qövmünün başçıları olan kafirlər [Allahın məbud və rəbb olduğunu bilə-bilə inkar edən kimsələr], "Biz səni ağıl sarıdan yüngüllük/cahillik içində görürük və həqiqətən səni
yalançılardan
sayırıq" dedilər....
Hud Suresi, 50. Ayet:
Ad qövmünə də qardaşları Hudu elçi göndərdik. O, dedi ki: "Ey qövmüm! Allaha ibadət edin. Sizin üçün Ondan başqa məbud yoxdur. Siz
yalançılardan
başqa bir şey deyilsiniz. ...
Yusif Suresi, 26. Ayet:
Yusif: "O, məndən, nəfsimdən faydalanmaq istədi" dedi. Və o xanımın yaxınlarından bir şahid şahidlik etdi: "Əgər Yusifin köynəyi öndən cırılmışsa, xanım doğru söyləmişdir, Yusif da
yalançılardan
dır. ...
Şüəra Suresi, 186. Ayet:
Sən də bizim kimi bir bəşərdən başqa bir şey deyilsən. Biz sənin, yəqin bil ki,
yalançılardan
biri olduğundan əminik. ...
Nəml Suresi, 27. Ayet:
Süleyman dedi ki: "Doğru deyirsən, yoxsa
yalançılardan
san, görərik. ...
Qəsəs Suresi, 38. Ayet:
Firon isə: "Ey əyanlar! Sizin üçün məndən başqa bir məbud tanımıram. Ey Haman! Mənim üçün palçıq üzərində dərhal od yandır; kərpic düzəlt və Musanın məbudu haqqında məlumat ala bilmək üçün mənə bir qüllə düzəlt. Və şübhə yox ki, onun
yalançılardan
biri olduğuna qəti surətdə inanıram" dedi....