Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firon ailəsindən olub imanını gizlədən bir nəfər mömin belə dedi: “Siz bir adamı yalnız: “Rəbbim Allahdır!” - dediyinə görə öldürəcəksiniz? Halbuki o, Rəbbinizdən sizə açıq-aşkar möcüzələr gətirmişdir. Əgər o yalançıdırsa, onun
yalanı
öz əleyhinədir. Əgər o doğru deyirsə, sizə vəd etdiyinin (əzabın) bir qismi sizə toxunar. Şübhəsiz ki, Allah həddi aşan yalançını doğru yola yönəltməz....
Hud Suresi, 18. Ayet:
Yalanı
nı Allaha bağlayandan daha zalım kim ola bilər? Onlar Rəbbinin hüzuruna gətiriləcək və şahidlər deyəcəklər: “Bunlar Rəbbinə qarşı yalan uyduranlardır”. deyəcəklər. Bil ki, Allahın lənəti zalımlaradır....
Taha Suresi, 61. Ayet:
Musa onlara dedi: "Vay halınıza!
Yalanı
nızla Allaha böhtan atmayın. Yoxsa O, sizi əzabla məhv edər. Şübhəsiz ki, böhtan atanlar həlak oldular"....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
İmanını gizlədən Firon əhlindən biri dedi: “Bir insanı: “Rəbbim Allahdır” dediyi üçünmi öldürəcəksiniz? Onun
yalanı
öz əleyhinədirsə, əgər o, doğru danışırsa, Allah haqqında sizi xəbərdar etdiyi şeylərdən bəziləri həddi aşmış yalançıya hidayət etməz”....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancaq Allahın ayələrinə inanmayanlar uydururlar. Onlar əsl yalançıdırlar!...
Nur Suresi, 15. Ayet:
O zaman ki, siz (münafiqlərin yaydığı)
yalanı
dilinizə gətirir, bilmədiyiniz sözü ağzınıza alır və onu yüngül (asan, insana günah gətirməyən) bir şey sanırdınız. Halbuki bu (Peyğəmbərin əhli-əyalı haqqında nalayiq söz danışmaq) Allah yanında çox böyük günahdır!...
Nur Suresi, 16. Ayet:
Məgər siz onu eşitdiyiniz zaman: “Bizə bunu (bu
yalanı
) danışmaq yaraşmaz. Aman (Allah)! Bu, çox böyük bir böhtandır!” – deməli deyildinizmi?...
Ənam Suresi, 21. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah'a dayandıran veya O'nun ayetlerini yalan sayandan daha zalim kim olabilir? Kuşkusuz O, zalimleri kurtuluşa erdirmez....
Əraf Suresi, 98. Ayet:
Ya da o beldelerin halkı, gündüzün serin vaktinde dünya işleriyle o
yalanı
rlarken azabımızın onlara gelmeyeceğinden emin mi oldular?...
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah'a dayandıran veya O'nun ayetlerini yalan sayandan daha zalim kim olabilir? O, mücrimleri kurtuluşa erdirmez....
Hud Suresi, 18. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah'a dayandırandan daha zalim kim olabilir? Onlar, Rabb'lerinin huzuruna çıkarılacaklar ve tanıklar da: "Rabb'lerine karşı yalan uyduranlar işte bunlardır." diyeceklerdir. İyi bilin ki Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Onlar, hoşlanmadıkları şeyleri Allah'a ait kılarlar. Dilleri en iyinin kendilerine ait olduğu
yalanı
nı söyler durur. Ateş onlara aittir. Onlar ifratta olanlardır....
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Kendi yalanlarınızı, Allah'a dayandırarak, dilinize geldiği gibi yalan yanlış, "Şu helaldir, şu haramdır." demeyin. Uydurduğu
yalanı
Allah'a dayandıranlar, kurtuluşa eremezler....
Möminun Suresi, 38. Ayet:
O, uydurduğu
yalanı
Allah'a dayandıran bir kimsedir. Ona inanacak değiliz."...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
"Her yüksek tepeye ayet bina ederek mi o
yalanı
yorsunuz?"...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah'a isnat eden iftiracıdan veya kendisine gelen hakikati yalanlayandan daha zalim kim vardır? Kafirler için Cehennem'de yer mi yok?...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun taraftarlarından imanını gizleyen bir kimse, şöyle dedi: "Rabb'im Allah'tır dediği için mi bir adamı öldüreceksiniz? Oysaki o, size Rabb'inizden açık kanıtlarla geldi. Eğer yalancı biriyse
yalanı
kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa uyardığı şeylerin bir kısmı size isabet edecektir. Allah, aşırı giden yalancı bir kimseyi doğru yola iletmez."...
Zuxruf Suresi, 83. Ayet:
Artık onları kendi hallerine bırak! Uyarıldıkları güne kavuşuncaya değin boş şeylerle o
yalanı
p dursunlar....
Tur Suresi, 12. Ayet:
Onlar ki, gereksiz şeylere dalıp o
yalanı
yorlar....
Məaric Suresi, 42. Ayet:
Artık onları kendi hallerine bırak. Uyarıldıkları günleri gelip çatıncaya kadar gaflet içinde o
yalanı
p dursunlar....
Ali-İmran Suresi, 94. Ayet:
Demek ondan sonra Allah namına o
yalanı
kim uydurmuşsa artık onlar, o zalimlerdir...
Ali-İmran Suresi, 94. Ayet:
Artık bundan sonra Allah adına o
yalanı
kim uydurmuşsa, onlar zalimlerin ta kendileridir....
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Ey Peygamber! Hakikati inkarda birbirleriyle yarışanlardan dolayı üzülme: şu, ağızlarıyla "Biz inanıyoruz!" diyen, halbuki kalben inanmayanlardan ve her türlü
yalanı
can kulağıyla dinleyen ve (aydınlanmak için) sana gelmek yerine başka insanlara kulak veren Yahudilerden. Onlar, (vahyedilen) sözleri asıl bağlamlarından kopararak anlamlarını çarpıtırlar ve "Eğer size şöyle şöyle (bir öğreti) verilirse onu kabul edin; ama verilmezse uzak durun!" derler. (Onlara bakıp üzülme,) çünkü Allah, bir kişin...
Maidə Suresi, 41. Ayet:
Ey Peygamber! Kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla 'İnandık' diyenlerden inkâra koşuşanlar da, Yahudilerden
yalanı
can kulağıyla dinleyen ve sana gelmemiş bir topluluk hesabına casusluk edenler de seni üzmesin. Onlar kitaptaki kelimelerin yerlerini ve anlamlarını değiştirirler; 'Size şu hüküm verilirse alın, o verilmezse kaçının' derler. Allah birisini fitneye düşürmek isterse, artık sen onu Allah'ın elinden kurtaramazsın. Allah onların kalplerini temizlemek istememiştir. Dünyada onlar için bir...
Maidə Suresi, 42. Ayet:
1.
semmâûne
: kulak verenler, çok iyi dinleyenler
2.
li el kezibi
:
yalanı
3.
ekkâlûne li es suhti
: haramı çok yiyenler
4.
fe<...
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Onlar,
yalanı
çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirecek olursan, sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Alabildiğine
yalanı
dinleyenler, haram yiyenlerdir onlar. Eğer sana gelirlerse ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Şayet kendilerinden yüz çevirirsen sana hiç bir şeyle zarar yapamazlar, Eğer hükmedersen aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah adalet saahiblerini sever. ...
Maidə Suresi, 42. Ayet:
onlar, her türlü
yalanı
can kulağıyla dinleyenler, kötü olan her şeyi aç gözlülükle yutanlardır! Öyleyse (bir karar vermen için) sana gelirlerse ister onlar arasında karar verirsin, ister kendi hallerine bırakırsın: Çünkü eğer onları kendi hallerine bırakırsan sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Ama eğer bir karar verirsen, onlar arasında adaletle karar ver: Allah adil davrananları bilir....
Maidə Suresi, 42. Ayet:
Onlar
yalanı
ziyâdesiyle dinleyicilerdir. Haram olanı da pek çok yiyicilerdir. Artık sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Ve eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiç bir şey ile zarar veremezler ve eğer hükmedersen aralarında adâletle hükmet. Şüphe yok ki Allah Teâlâ adâlette bulunanları sever....
Ənam Suresi, 91. Ayet:
1.
ve mâ kaderû allâhe
: ve onlar Allah'ı takdir edemediler
2.
hakka
: hakkıyla
3.
kadri-hî
: onun kadrini
4.
iz kâlû
...
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Allah, hiçbir kimseye hiçbir şey indirmedi dedikleri zaman Allah'ı lâyıkıyla tanımadılar, ululamadılar. De ki: Mûsâ'nın, insanlara bir ışık ve onları doğru yola sevk eden bir vâsıta olarak getirdiği kitabı kim indirdi? Hani, siz onu kâğıtlara yazdınız da yayıp açıklarsınız, hükümlerinden çoğunu da gizlersiniz, hani siz de, atalarınız da, bilmediğiniz şeyleri onun sayesinde bildiniz, öğrendiniz. De ki: Allah indirdi, sonra da bırak onları, düştükleri boş iddialarla o
yalanı
p dursunlar....
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Onlar: "Allah, beşere hiç bir şey indirmemiştir" demekle Allah'ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki: "Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kâğıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki: "Allah." Sonra Onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' o
yalanı
p dursunlar....
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Onlar: "Tanrı beşere hiç bir şey indirmemiştir" demekle Tanrı'nın gerçek gücünü ölçemediler / değerlendiremediler veya Tanrı'nın gücünü gerçekten / gerektiği gibi değerlendiremediler. De ki: "Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki: "Tanrı." Sonra onları bırak, içine 'daldıkları saçma ...
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Nitekim onlar, "Allah insana hiçbir şey vahyetmemiştir!" derken Allahı gereği gibi kavramadıklarını göstermişlerdir. De ki: "Kim indirdi Musanın insanlara bir ışık ve rehber olarak getirdiği ve sizin (sırf) kağıt parçaları olarak gördüğünüzü, (o kadar) çok gizlediğiniz halde bir gösteri aracı yaptığınız o ilahi kelamı? Halbuki (onunla) size ne sizin ne de atalarınızın bilmediği şeyler öğretilmişti." "Allah (o ilahi kelamı vahyetmiştir)!" de; ve sonra da bırak, onlar boş laflarla o
yalanı
p dursunl...
Ənam Suresi, 91. Ayet:
Onlar: «Allah, beşere hiç bir şey indirmemiştir» demekle Allah'ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki: «Musa'nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kâğıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir.» De ki: «Allah.» Sonra da Onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' o
yalanı
p dursunlar....
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Koştuğu
yalanı
, Allah’a isnad eden veya kendine bir şey vahy olunmamışken, bana vahy olunuyor, diyenden ve Allah’ın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim, demekte olan kimseden daha zalim kim olabilir? Ölüm sarhoşluğu ve şiddetleri içinde, meleklerin de ellerini uzatarak kendilerine (zalimlere): “- Haydi, canlarınızı kurtarın! Allah’a karşı hak olmıyanı söylemiş olduğunuz ve Allah’ın âyetlerinden büyüklenerek uzaklaşmış bulunduğunuz içindir ki, bugün hakaret azabıyla cezalandırılacaksınız.” ...
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allaha isnad eden veya kendine birşey vahy edilmemişken bana vahy olunuyor diyen kimseden, bir de Allâhın indirdiği âyetler gibi ben de indireceğim demekte olan kimseden daha zâlim kim olabilir? Görsen o zâlimler ölüm dalgaları içinde boğulurken Melâike ellerini uzatmış çıkarın, diye: canlarınızı bu gün zillet azâbiyle cezâlanacaksınız, çünkü Allaha karşı hakk olmıyanı söylüyordunuz ve çünkü Allâhın âyetlerinde istikbar ediyordunuz...
Ənam Suresi, 100. Ayet:
Cinleri Allah'a ortak kıldılar. Onları da O (Allah) yarattı. İlimleri olmaksızın, “O'nun oğulları ve kızları var”
yalanı
nı uydurdular. O Sübhan'dır (herşeyden münezzehtir), vasıflandırdıkları şeylerden yücedir....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden de iki, sığırdan da iki olmak üzere erkek ve dişi çiftler yarattı. De ki: “-Allah, iki erkeği mi haram kıldı yoksa iki dişiyi mi, veya (bu) iki dişinin rahimlerinin sakladıkları (yavruları)nı mı? Yoksa Allah, size bu haramı tavsiye ettiği zaman, hazır şahidler miydiniz?” İlim olmaksızın insanları doğru yoldan saptırmak için, uydurduğu
yalanı
Allah’a isnad edenden daha zalim kimdir? Muhakkak ki Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki, de ki: İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlerinin müştemil olduklarını mı? Yoksa Allah size bu tahrîmi ferman buyururken şâhidler miydiniz? Öyle bigayri ilmin nası idlâl için uydurduğu
yalanı
Allâha isnâd edenlerden daha zalim kim olabilir? Her halde Allah zalimler güruhunu doğru yola çıkarmaz...
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Deveden bir çift sığırdan da. De ki: «İki erkeği mi, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin rahimlerindekini mi haram etti? Yoksa, Allah size bu yasaklamayı emrederken, siz orada mıydınız?» Öyle gerçeği bilmeden insanları yoldan çıkarmak için uydurduğu
yalanı
Allah'ın üstüne atandan daha zalim kim olabilir? Kesinlikle Allah, zalimleri doğru yola çıkarmaz....
Ənam Suresi, 144. Ayet:
Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki: "İki erkeği mi, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı?Yoksa Allah size bu yasaklamayı yaptığında siz orada hazır ve şahit mi idiniz?İlimsiz olarak insanları saptırmak için uydurduğu
yalanı
Allah’a mal edenden daha zalim kimse bulunabilir mi? Allah elbette o zalimler güruhunu muvaffak etmez, emellerine kavuşturmaz....
Əraf Suresi, 37. Ayet:
Zira bir
yalanı
Allaha iftirâ eden veya onun âyetlerine yalan diyen kimseden daha zâlim kim olabilir? Bunlara kitâbdan nasîbları irişir, nihayet kendilerine göndereceğimiz Melekler gelib canlarını alırlarken, hani o, Allahı bırakıb da taptıklarınız nerede? Dediklerinde «onlar bizi bıraktılar da gaib oldular» derler ve kâfir idiklerine kendi aleylerinde şâhidlik ederler...
Əraf Suresi, 37. Ayet:
Çünkü bir
yalanı
Allah'a iftira eden veya onun ayetlerine yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Bunlara kitaptan nasipleri erişir ve sonunda kendilerine göndereceğimiz melekler gelip canlarını alırken: «Hani o, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız nerede?» dediklerinde: «Onlar bizi bırakıp kayboldular!» derler ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler....
Əraf Suresi, 98. Ayet:
1.
e ve emine
: ve emin mi oldu(lar)
2.
ehlu el kurâ
: o ülkelerin halkı
3.
en ye'tiye-hum
: onlara gelmesi
4.
be'su-nâ
Əraf Suresi, 98. Ayet:
Ve o ülkelerin halkı şiddetli azabımızın onlara, onlar oynarlarken (o
yalanı
rlarken) kuşluk vakti gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin miydiler?...
Əraf Suresi, 98. Ayet:
Yahut artık hangi toplumun insanları, azabımızın, güpegündüz onlar (dünyayla) o
yalanı
p dururken başlarına kopmayacağından emin olabilirler?...
Əraf Suresi, 98. Ayet:
Veya o beldelerin ahalisi, onlar gündüz vakti o
yalanı
rken azabımızın gelmeyeceğinden de mi emin oldular?...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Onlara sorarsan, andolsun: "Biz dalmış, o
yalanı
yorduk" derler. De ki: "Allah ile, O'nun ayetleriyle ve elçisiyle mi alay ediyordunuz?"...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Onlara sorarsan, andolsun: "Biz dalmış o
yalanı
yorduk" derler. De ki: "Tanrı ile O'nun ayetleriyle ve elçisiyle mi alay ediyordunuz?"...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Şayet onlara soracak olursan, diyeceklerdir ki: Andolsun ki biz, dalmış o
yalanı
yorduk. De ki: Allah ile, O'nun ayetleri ve peygamberleri ile mi alay ediyorsunuz?...
Tövbə Suresi, 65. Ayet:
Onlara sorarsan, andolsun: «Biz dalmış, o
yalanı
yorduk» derler. De ki: «Allah ile, O'nun ayetleriyle ve Resulüyle mi alay etmekteydiniz?»...
Tövbə Suresi, 77. Ayet:
Allah'a verdikleri vaadi tutmadıkları ve
yalanı
adet edindikleri için, kendisinin huzuruna çıkacakları güne kadar Allah kalblerine nifak soktu....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Artık bir
yalanı
Allaha iftira eden veya onun âyetlerine yalan diyenden daha zâlim kim olabilir? Şüphe yok ki: mücrimler, felâh bulmaz...
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Artık Allah'a bir
yalanı
iftira eden veya O'nun ayetlerine yalan diyenden daha zalim kim olabilir? Şüphe yok ki, suçlular kurtuluşa eremez....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Artık bir
yalanı
Allah'a iftira eden veya O'nun âyetlerini inkar edenden daha zalim kim olabilir? Hiç şüphesiz o mücrimler iflah olmayacaklar....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allâh'ın üzerine atan, yahut O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Şüphesiz suçlular asla onmazlar....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Yalanı
Allaha iftira edenler kıyamet gününü ne zannediyorlar? Her halde Allah insanlara karşı bir lûtuf sahibidir, lâkin ekserisi bilmezler...
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Yalanı
Allah'a iftira edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? Muhakkak Allah insanlara karşı lütuf sahibidir, ancak çoğu bunu bilmezler....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Allah'a
yalanı
iftira edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmuştur, lâkin insanların çoğu şükretmezler....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Uydurdukları
yalanı
Allah’a mal edenler kıyamet gününü ne zannediyorlar?Gerçekten Allah insanlara karşı büyük lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu bu nimete şükretmezler....
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Yalanı
Allah'a yakıştıranlar, kıyamet günü hakkında ne düşünüyorlar? Allah, insanlara karşı elbette lütuf sahibidir, fakat onların çokları şükretmiyorlar....
Yunus Suresi, 69. Ayet:
De ki: elbette
yalanı
Allaha iftira edenler felâh bulmazlar...
Yunus Suresi, 69. Ayet:
De ki: "Kendi uydurdukları
yalanı
Allah'a yakıştıranlar asla esenliğe erişemeyeceklerdir!"...
Hud Suresi, 18. Ayet:
Hem bir
yalanı
Allaha iftira edenden daha zalim kim olabilir? Bunlar rablarına arzolunacaklar, şâhidler de şöyle diyecekler: tâ şunlar rablarına karşı yalan söyliyenler, haberiniz olsun Allahın lâ'neti zalimler üstüne...
Hud Suresi, 18. Ayet:
Bir
yalanı
Allah'a iftira edenden dana zalim kim olabilir? Bunlar, Rablerinin huzuruna çıkarılacaklar, şahitler de: «İşte bunlar, Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir!» diyeceklerdir. Haberiniz olsun, Allah'ın laneti zalimleredir....
Hud Suresi, 18. Ayet:
Üstelik bir
yalanı
Allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir? Bunlar Rablerinin huzuruna arzolunacaklar, şahitler de şöyle diyecekler: «İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir». İyi bilin ki: Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir....
Hud Suresi, 18. Ayet:
Daha zalim kimdir o kimseden ki, bir
yalanı
Allah Teâlâ'ya iftira etmiş olur? Onlar Rablerine arzedileceklerdir ve şahitler de diyeceklerdir ki: «İşte Rablerine karşı yalanlarda bulunanlar onlardır. Haberiniz olsun ki, Allah Teâlâ'nın lâneti zalimler üzerinedir.»...
Hud Suresi, 18. Ayet:
Uydurduğu bir
yalanı
Allah’a isnad edenden daha zalim kim olabilir?Onlar Rab’lerinin huzuruna getirilecek ve şahitler de: "İşte Rab’leri hakkında yalan uyduranlar! İyi biliniz ki Allah’ın lâneti zalimlerin üzerinedir." diyeceklerdir....
Hud Suresi, 65. Ayet:
Bu uyarıya rağmen onlar deveyi devirip öldürdüler. Salih onlara : Öyle ise evinizde üç gün (daha) yaşayıp yararlanın. Bu,
yalanı
olmayan bir tehdittir,» dedi....
Hud Suresi, 65. Ayet:
Derken, onu, ayaklarını keserek öldürdüler. Bunun üzerine (Saalih) dedi ki: «Memleketinizde üç gün daha yaşayın. İşte bu,
yalanı
çıkarılamayacak bir tehdîddir». ...
Yusif Suresi, 40. Ayet:
Sizin Allah’dan başka taptıklarınız, bir takım isimlerden ibaret putlardır ki, o isimleri siz ve atalarınız uydurmuşsunuzdur. Allah, bunlara (ibadet için) hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah’ındır; ve o,
yalanı
z kendisine ibadet etmenizi emretmiştir. İşte doğru ve gerçek din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler....
Yusif Suresi, 74. Ayet:
Yûsuf’un adamları: 'Peki
yalanı
nız ortaya çıkarsa, cezası nedir?' dediler....
Rəd Suresi, 14. Ayet:
Hak davet yalnız O’nun adına, gerçek kulluk, ibadet ve dua yalnız O’na yapılır. O’nun dışında kulları durumundakilerden yalvarıp taptıkları şeyler, hiçbir şekilde onların isteklerini yerine getiremez. Onlar, ağzına su gelsin diye, iki avucunu suya doğru açarak işaret eden kimse gibidir. Onların suya ulaşması mümkün değildir. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin ibadetleri ve duaları, ...
Rəd Suresi, 33. Ayet:
Herkesin ne yaptığını gözeten Allah, böyle bir gücü olmayan düzmece ilâhlar ile bir olur mu? Müşrikler, Allah'a birtakım ortaklar koştular. Onlara de ki; «bunların adlarını söyleyiniz, niteliklerini belirtiniz. Yoksa Allah'a, O'nun yeryüzünde bilmediği bir şeyin haberini mi veriyorsunuz? Yoksa kuru sözler ile mi o
yalanı
yorsunuz? Aslında kâfirlere entrikaları, düzenbazlıkları çekici göründü de doğru yoldan saptırıldılar. Allah'ın saptırdığını hiç kimse doğru yola iletemez....
Rəd Suresi, 40. Ayet:
Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni (bundan önce) vefat ettirsek de, ey Rasûlüm sana düşen ancak tebliğdir. Hesaba çekip ceza vermek de
yalanı
z bize aittir....
Nəhl Suresi, 55. Ayet:
Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük ederler. «Dünya nimetleri ile o
yalanı
n bakalım, yakında gerçeği öğreneceksiniz.»...
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Ve onlar, kerih gördükleri (beğenmedikleri) şeyleri (kızları) Allah'a isnat ederler (has kılarlar). Ve onların dilleri, en güzelin “onlara ait olduğu”
yalanı
nı söyler. Ateşin (cehennemin), onların olduğuna şüphe yok. Ve muhakkak ki onlar, ifratta olanlar (aşırı davrananlar)dır....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnat ediyorlar. En güzel sonucun kendilerinin olduğunu anlatan dilleri de
yalanı
n örneğini veriyor. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır ve onlar, (ateşe) terkolunacaklar....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnat ediyorlar. En güzel sonucun kendilerinin olduğunu anlatan dilleri de
yalanı
n örneğini veriyor. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır ve onlar, (ateşe) terkolunacaklar....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Hoşlanmadıkları şeyleri ALLAH'a malediyorlar ve kendilerinin iyi hakkettikleri
yalanı
nı dillerinde geveliyorlar. Elbette, ateşe terkedilecekler....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Ve Allah için kendilerinin hoşlanmadıklarını isnat ederler ve dilleri
yalanı
söylüyor ki, onlar için elbette en güzel akıbet vardır. Şüphe yok ki onlar için ateş vardır. Ve onlar mutlaka o ateşte terkedilmişlerdir....
Nəhl Suresi, 62. Ayet:
Hem utanmadan, kendilerinin beğenmedikleri şeyleri Allah’a yakıştırıyor,O’nun dinini, peygamberini hafife alıyorlar, hem de en güzel âkıbetin kendilerini beklediği
yalanı
nı uyduruyorlar. Beklesinler bakalım!Onlara olsa olsa ateş vardır!Hem de oraya gireceklerin başında olacaklardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
uyduranlar, yalnızca, Allâh'ın kendini dillendiren işaretlerine iman etmeyenlerdir. . . Yalancıların ta kendileri işte bunlardır!...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. İşte onlar yalancıların bizzat kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, ancak Allah’ın âyetlerine inanmıyanlar uydurur. İşte bunlar, asıl yalancı olanlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allahın âyetlerine inanmıyanlar uydurur iftira ederler, işte onlar kendileridir ki o yalancılardır...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur, iftira ederler; işte onlar, yalancıların ta kendileridirler....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. Onlar ise yalancıların ta kendileridirler....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, yalnızca Tanrı'nın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte asıl yalancılar onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
(Allah hakkında)
yalanı
, ancak Allah’ın âyetlerine îmân etmeyenler iftirâ eder. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalnızca, Allah'ın ayetlerine inanmayacak olanlar bu
yalanı
uydurmaktadırlar; işte asıl böyleleridir yalan söyleyen!...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allah'ın âyetlerine imân etmeyenler uydurur. İşte yalancı olanlar onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların tâ kendileridir....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Allah’ın âyetlerine iman etmeyenlerdir ki uydurdukları
yalanı
Allah’a mal ederler!İşte yalancıların ta kendileri onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak Allâh'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur; yalancılar, işte onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri de onlardır....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir....
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Aklınıza esen
yalanı
uydurup, "Şu helaldir ve şu haramdır" demeyin. . . Çünkü Allâh'a iftira atmış olursunuz! Muhakkak ki, Allâh üzerine yalan uyduranlar kurtulmazlar!...
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Sade dilinizin yalan tavsıfile şu halâl, şu haram demeyin ki
yalanı
Allaha iftira etmiş olursunuz, şüphe yok ki
yalanı
Allaha iftirâ edenler felâh bulmazlar...
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Sadece dillerinizin yalan yere nitelemesi ile: «şu helaldır, şu haramdır.» demeyin ki,
yalanı
Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şüphe yok ki,
yalanı
Allah'a iftira edenler kurtuluşa eremezler....
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Hem dillerinizin
yalanı
vasfediyor olması sebebiyle: 'Bu helâldir, şu da haramdır' demeyin; çünki Allah’a
yalanı
iftirâ ediyor olursunuz. Şübhesiz ki Allah’a yalan iftirâ edenler, kurtuluşa ermezler....
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Buna göre, artık, kendi
yalanı
nızı (adeta) Allah'a isnad ederek öyle dilinize geldiği gibi yalan yanlış "bu helaldir, şu haramdır" demeyin; çünkü, haberiniz olsun, Allah'a yalan isnad edenler asla kurtuluşa erişemezler!...
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Kendi dillerinizin yalan yanlış nitelendirmesiyle uydurduğunuz
yalanı
Allah’a mal ederek "bu helâldir, şu haramdır" demeyin.Çünkü Allah adına yalan söyleyenler asla iflah olmazlar....
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
Şunlar şu bizim kavmimiz olacaklar, tuttular ondan başka ilâhlar edindiler, onlara karşı açık bir bürhan getirselerdi ya, artık bir
yalanı
Allaha iftira edenden daha zalim kim olabilir?...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
Şunlar, bizim kavmimiz, tuttular O'ndan başka tanrılar edindiler; onların tanrı olduğuna açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a bir
yalanı
uydurandan daha zalim kim olabilir?»...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
«Şunlar, şu bizim kavmimiz O'ndan başkasını ilâh ittihaz ettiler. Onların üzerine bir zahir hüccet getirmeli değil mi idiler? Artık bir
yalanı
Allah'a karşı iftira edenden daha zalim kim vardır?»...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
"Şu bizim halkımız var ya, işte onlar tuttular O’ndan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduklarına dair açık delil getirmeleri gerekmez miydi?Uydurduğu
yalanı
Allah’a mal edenden daha zalim kim olabilir ki?"...
Taha Suresi, 56. Ayet:
Ve andolsun ki; âyetlerimizin (mucizelerimizin) hepsini, ona gösterdik. Buna rağmen yalanladı ve (
yalanı
nda) direndi....
Taha Suresi, 61. Ayet:
Musâ onlara veyl sizlere, dedi: Allaha
yalanı
iftira etmeyin sonra bir azâb ile kökünüzü keser, filhakıka iftira eden hâib oldu...
Ənbiya Suresi, 3. Ayet:
Kalbleri daima eğlencede (gaflette), hem o zalimler aralarında şu gizli fısıltıyı yaptılar: “- Bu, ancak sizin gibi bir insan. Artık göz göre sihre mi gidiyorsunuz? (Sihir ve
yalanı
mı tasdik ediyorsunuz, sizin gibi bir insan hiç peygamber olur mu?)...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
O ancak öyle bir adam ki bir
yalanı
Allaha iftira etti, biz ona inanacak değiliz...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
O, sadece Allah hakkında bir
yalanı
uyduran bir adamdır; biz ona inanacak değiliz.»...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
"Bu adam, uydurduğu
yalanı
Allah’a mal eden bir iftiracıdan başkası değildir ve biz hiçbir surette ona inanmayız!"...
Möminun Suresi, 63. Ayet:
Ne var ki, onların (o inkarcı sapıkların) kalbi bundan bilgisizlik ve dalgınlık içindedir; onların bundan başka işleyip durdukları birtakım işleri daha vardır (ki onunla o
yalanı
p ömür tüketirler)....
Möminun Suresi, 90. Ayet:
Hayır, Biz onlara hakkı ulaştırdık; buna rağmen onlar yine de
yalanı
tercih ediyorlar!...
Möminun Suresi, 90. Ayet:
Hayır, Biz onlara gerçeği getirdik; fakat buna rağmen onlar
yalanı
tercih ediyorlar. İşte gerçek:...
Nur Suresi, 11. Ayet:
(Peygamber'in esi hakkinda) o yalani uyduranlar icinizden bir guruhtur. Bunu kendiniz icin kotu sanmayin, o sizin icin hayirli olmustur. O kimselerden her birine kazandigi gunah karsiligi ceza vardir; iclerinden elebasilik yapana ise buyuk azap vardir....
Nur Suresi, 11. Ayet:
(Peygamber'in eşi hakkında) o
yalanı
uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır....
Nur Suresi, 11. Ayet:
O uydurma haberi (iftirayı) getirenler içinizden (mahdud) bir zümredir. Onu (o
yalanı
) sizin için bir şey sanmayın. Bil'akis o, sizin için bir hayırdır. Onlardan herkese kazandığı günah (nisbetinde ceza) vardır. Onlardan (günâh) ın büyüğünü der'uhde (ve irtikâb) eden o adam (yok mu? işte) en büyük azâb onundur. ...
Nur Suresi, 11. Ayet:
O uydurma haberi getirip ortaya atanlar, içinizden belirli bir zümredir. Siz onu, kendiniz için bir şer sanmayın. Bilakis o, sizin için hayırdır. Onlardan her kişiye, kazandığı günah(ın cezası) vardır. Onlardan o
yalanı
n en büyüğüne elebaşılık yapana da büyük bir azap vardır....
Nur Suresi, 16. Ayet:
Onu (o
yalanı
) işittiğinizde: "Bunu konuşmak bizim işimiz değildir! Subhaneke (Seni tenzih ederiz)! Bu, aziym bir iftiradır!" demeniz gerekmez miydi?...
Furqan Suresi, 4. Ayet:
Üstelik, hakkı inkara şartlanmış olanlar: "Bu (Kuran) doğruyu çarpıtıp
yalanı
ve sahteyi ortaya çıkaran başka bir topluluğun yardımıyla o'nun (kendisinden) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" deyip duruyorlar....
Furqan Suresi, 4. Ayet:
İnkar edenler: -Bu, uydurduğu bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu hususta bir topluluk da ona yardım etmiştir, dediler de zulüm ve
yalanı
seçtiler....
Furqan Suresi, 72. Ayet:
Yine onlar
yalanı
n semtine yanaşmazlar. Kötülükler ile karşılaştıklarında yanlarından onurlarına toz kondurmadan geçip giderler....
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
"Siz her tepeye köşkler inşa edip, o
yalanı
yor musunuz?"...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
Siz her yüksekçe yere bir anıt dikip boş şeyle mi o
yalanı
yorsunuz?...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
"Siz, her yüksekçe yere bir anıt inşa edip (yararsız bir şeyle) o
yalanı
p eğleniyor musunuz?"...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
'Her tepenin üzerine bir işaret (bir yapı) yerleştirip o
yalanı
yor musunuz?'...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
Sizler her yüksek tepeye gösteriş amaçlı bir anıt dikerek boş işlerle mi o
yalanı
yorsunuz.?...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
"Siz, her tepeye bir ayet inşa edip [yararsız bir şeyle] o
yalanı
p eğleniyor musunuz?"...
Şüəra Suresi, 128. Ayet:
«Siz, her yüksekçe yere bir anıt inşa edip (yararsız bir şeyle) o
yalanı
p eğleniyor musunuz?»...
Şüəra Suresi, 137. Ayet:
Bu bize getirdiğin, evvelkilerin
yalanı
ndan başkası değildir....
Şüəra Suresi, 223. Ayet:
Bunlardır (şeytanların iftira ve
yalanı
na) kulak verirler. Çoğu ise yalancıdır....
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Allaha karşı bir
yalanı
iftira eden yâhud hak kendine gelince yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Cehennemde değil midir ancak kâfirlerin yeri?...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Hâlbuki Allah’a bir
yalanı
iftirâ edenden veya kendisine geldiğinde hakkıyalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Cehennemde kâfirlere bir yer mi yok?...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah’a isnad edenden veya kendisine gelen hakikati yalan sayandan daha zalim kim olabilir? Kâfirler için cehennemde yer mi yok!...
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allâh'ın üzerine atan veya kendisine gelen gerçeği yalanlayandan daha zâlim kimdir? Kâfirlerin durağı cehennemde değil midir?...
Səba Suresi, 8. Ayet:
O, bir
yalanı
Allah’a iftira mı edib duruyor? Yoksa kendisinde bir cinnet mi var? (Hayır, onların dediği gibi değil) doğrusu, o ahirete iman etmiyenler (öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenler, ahirette hakdan) uzak bir sapıklıkla azab içindedirler....
Səba Suresi, 8. Ayet:
Bir
yalanı
Allaha iftira etmekte mi? Yoksa kendisinde bir cinnet mi var? Hayır doğrusu o Âhırete inanmıyanlar uzak bir dalâletle azâb içindeler...
Səba Suresi, 8. Ayet:
Allah'a bir
yalanı
mı iftira etmekte, yoksa kendisinde bir delilik mi var?» Hayır, doğrusu o ahirete inanmayanlar, derin bir sapıklıkla azap içindedirler....
Səba Suresi, 8. Ayet:
O, bir
yalanı
Allah'a iftira mı etti, yoksa kendisinde bir delilik mi var?» Hayır, doğrusu âhirete inanmayanlar, derin bir sapıklıkla azab içindedirler....
Zümər Suresi, 32. Ayet:
Uydurduğu
yalanı
Allah’a mâl eden, yahut yanına kadar gelen gerçeği yalan sayan kimseden daha zalim biri olabilir mi? Kâfirler için cehennemde yer mi yok?...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
1.
ve kâle
: ve dedi
2.
raculun
: bir adam
3.
mû'minun
: mü'min, âmenû olan
4.
min
: den
...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Ve firavun ailesinden îmânını gizleyen mü'min bir adam şöyle dedi: "Bir adamı, 'Rabbim Allah'tır.' demesinden dolayı mı öldüreceksiniz? Ve o, Rabbinizden size beyyineler (belgeler, deliller) ile geldi. Eğer yalancı ise
yalanı
kendi aleyhinedir. Ve eğer sadık (doğru söyleyen) ise vaadettiklerinin bir kısmı size isabet edecektir. Muhakkak ki Allah, çok yalan söyleyen, haddı aşan kişiyi hidayete erdirmez."...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü’min bir adam şöyle dedi: “Rabbim Allah’tır, dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Hâlbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirdi. Eğer yalancı ise,
yalanı
kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa, sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şüphesiz Allah, aşırı giden, yalancılık eden kimseyi doğru yola eriştirmez.”...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Ve Firavun'un soyundan inanan ve inancını gizleyen bir er, dedi ki: Rabbim Allah'tır dediği için mi adam öldüreceksiniz ve gerçekten de o, Rabbinizden apaçık deliller de getirmiştir size ve yalancıysa
yalanı
kendisine âit ve doğru söylüyorsa size vaadettiklerinin bir kısmına uğrarsınız; şüphe yok ki Allah, haddini aşan ve çok yalan söyleyen kişiyi doğru yola sevketmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup, imanını gizleyen bir mümin adam şöyle dedi: Siz bir adamı "Rabbim Allah'tır" diyor diye öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirmiştir. Eğer o yalancı ise
yalanı
kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa sizi tehdit ettiğinin (azâbın), bir kısmı olsun gelip size çatar. Şüphesiz Allah, haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup o ana kadar imanını açıklamamış bir adam dedi ki: "Rabbim Allâh'tır, dediği için mi bir adamı öldürüyorsunuz? Oysa O, size Rabbinizden apaçık delillerle gelmiştir. . . Eğer o yalancı ise,
yalanı
kendi aleyhinedir. . . Şayet doğru söyleyen ise, sizi uyardığı azap size isâbet eder! Muhakkak ki Allâh, (hakikatindeki sermayeyi) israf eden, çok yalancı kimseye hidâyet etmez. "...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun hanedanından, devlet görevlilerinden, imanını gizleyen yiğit bir mü’min (emniyet müdürü): 'Siz, liyâkatli ve güvenilir bir adamı, Rabbim Allah’tır, dediği için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık mûcizeler ve delillerle gelmiştir. Eğer o yalancı ise,
yalanı
nın vebali, zararı kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa, sizi tehdit ettiği azâbın bir kısmı, sizin başınıza mutlaka gelir. Allah, yalancı, haddi aşmış, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyan saygısız, gözü dönmü...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden imanını gizleyen mü'min bir adam dedi ki: 'Bir adamı 'Rabbim Allah'tır' dediğinden dolayı öldürüyor musunuz? Oysa o size Rabbinizden apaçık deliller getirmiştir. Eğer yalancıysa,
yalanı
kendi aleyhinedir. Eğer doğru sözlüyse o zaman size vaadettiklerinin bir kısmı başınıza gelir. Şüphesiz Allah aşırıya giden yalancı bir kimseyi doğru yola iletmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden imanını gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki: "Siz, benim Rabbim Allah'tır diyen bir adamı öldürüyor musunuz? Oysa o, size Rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunuyor. Buna rağmen o eğer bir yalancı ise
yalanı
kendi aleyhinedir; ve eğer doğru sözlü ise, (o zaman da) size va'dettiklerinin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah, ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez."...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup da, inandigini gizleyen bir adam dedi ki: «Rabbim Allah'tir diyen bir adami mi oldureceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmistir. Eger yalanciysa, yalani kendisinedir; eger dogru sozlu ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kismi basiniza gelebilir. Dogrusu Allah, asiri yalanciyi dogru yola eristirmez.»...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fir'avn hanedanından imânını gizleyen mü'min bir adam, «siz, Rabbim Allah'tır, diyen bir adamı mı öldüreceksiniz ? Halbuki o size Rabbinizden açık belgeler, kesin deliller, mu'cizeler getirdi. Eğer o yalancı ise,
yalanı
nın vebali kendisine; doğru ise, size va'dettiği (azabın) bir kısmı olsun size dokunur. Şüphesiz ki Allah, elbette ölçüsünü aşan ve taşan,
yalanı
huy edinen kimseyi doğru yola eriştirmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup da, inandığını gizleyen bir adam dedi ki: 'Rabbim Allah'tır diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Oysa size Rabbinizden belgelerle gelmiştir. Eğer yalancıysa,
yalanı
kendisinedir; eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Doğrusu Allah, aşırı yalancıyı doğru yola eriştirmez.'...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup, imanını gizleyen bir mümin adam şöyle dedi: Siz bir adamı «Rabbim Allah'tır» diyor diye öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirmiştir. Eğer o yalancı ise
yalanı
kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa sizi tehdit ettiğinin (azâbın), bir kısmı olsun gelip size çatar. Şüphesiz Allah, haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Âli Fir'avnden mü'min bir er de -ki iymanını saklıyordu- â, dedi: bir adamı rabbım Allah diyor diye öldürecek misiniz? Size rabbınızdan beyyinelerle de gelmiş iken? Hem o bir yalancı ise çok sürmez
yalanı
boynuna geçer, fakat doğru ise size yaptığı vaîdlerin bir kısmı olsun başınıza gelir, şübhe yok ki Allah musrif bir yalancıyı doğru yola çıkarmaz...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden -imanını saklayan- mümin bir adam: «Bir adamı «Rabbim Allah'tır» diyor diye öldürecek misiniz? Oysa o, size Rabbinizden açık delillerle gelmiştir. Hem o bir yalancı ise, çok sürmez
yalanı
boynuna geçer; fakat doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı olsun başınıza gelir. Şüphe yok ki, Allah, aşırı giden bir yalancıyı doğru yola çıkarmaz....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden imanını saklayan bir adam da şöyle dedi: «Bir adamı, Rabbim Allah dediği için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden delillerle gelmiştir. Hem o bir yalancı ise çok sürmez,
yalanı
boynuna geçer. Fakat doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı olsun başınıza gelir. Şüphe yok ki Allah aşırı giden bir yalancıyı doğru yola çıkarmaz.»...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden olup da, inandığını gizleyen bir adam dedi ki: «Rabb'im Allah'tır diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Oysa size Rabb'inizden belgeler gelmiştir. Eğer yalancı ise
yalanı
kendinedir; eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Şüphesiz Allah aşırı giden, yalancı kimseyi doğru yola iletmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden inancını gizlemekte olan inançlı bir adam dedi ki: "Siz, benim rabbim Tanrı'dır diyen bir adamı öldürüyor musunuz? Oysa o, size rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunuyor. Buna rağmen o eğer bir yalancı ise
yalanı
kendi aleyhinedir; ve eğer doğru sözlü ise (o zaman da) size vaadettiklerinin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Tanrı, ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyen kimseyi hidayete erdirmez."...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fir'avn ailesinden olub îmânını gizlemekde bulunan bir mü'min (şöyle) dedi: «Siz bir adamı, Rabbin Allahdır demesiyle öldürür müsünüz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mu'cizeler de getirmişdir. Bununla beraber, eğer o, bir yalancı ise
yalanı
kendisine. Eğer doğrucu ise sizi tehdîd edegeldiği (azâb) ın bir kısmı olsun (gelir) sizi çarpar. Şübhesiz Allah, haddi aşan, (iddiasında) çok yalancı olan kimseyi muvaffak etmez». ...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fir'avun âilesinden (olup) îmânını gizleyen mü’min bir adam ise şöyle dedi: 'Bir adamı, (sırf) 'Rabbim Allah’dır!’ diyor diye öldürecek misiniz? Hâlbuki (o) size Rabbinizden mu'cizeler getirmiştir. Zaten yalancı olursa, o takdirde
yalanı
kendi aleyhinedir. Yok doğru(söyleyen) bir kimse ise, sizi tehdîd ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelir! Şübhesiz ki Allah, haddi aşan, çok yalan söyleyen o kimseyi hidâyete erdirmez!'...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun hanedanından olup da imanını gizleyen mü'min bir adam da demiştir ki: Rabbım Allah'tır, dedi diye bir kişiyi mi öldüreceksiniz? Halbuki o, size Rabbınızdan ayetlerle gelmiştir. Eğer yalancıysa;
yalanı
kendisinedir. Eğer doğru sözlü ise; sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Muhakkak ki Allah; haddi aşan yalancı bir kimseyi hidayete erdirmez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
O anda, inancını (o güne kadar) gizlemiş olan Firavun ailesinden bir mümin (şöyle) haykırdı: "'Rabbim Allah'tır dediği için adam mı öldüreceksiniz? Oysa o, size Rabbinizden kanıtlar getirmiştir. Eğer o, bir yalancı ise
yalanı
kendi aleyhine dönecektir; ama gerçeği söylüyorsa, sizi uyardığı (azabın) bir kısmı başınıza gelecek, çünkü Allah, (kendileri hakkında) yalan söyleyerek kendi kişiliklerini harcayanları doğru yola ulaştırmaz....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Ve Fir'avun'un ailesinden olup imânını saklayan bir mü'min kişi dedi ki: «Bir erkeği, 'Rabbim Allah'dır' dediğinden dolayı öldürecek misiniz? Halbuki, size Rabbinizden apaçık mûcizeler ile gelmiştir. Ve eğer yalancı ise onun
yalanı
kendi aleyhinedir ve eğer doğru ise korkuttuklarının bir kısmı size isabet edecektir. Şüphe yok ki Allah müsrif yalancı olan kimseyi doğru yola iletmez.»...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun'un âilesinden olup imanını gizleyen mümin bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tır, diyen bir adamı mı öldüreceksiniz? Halbuki o Rabbinizden size apaçık mucizelerle gelmiştir. Eğer yalancı ise
yalanı
kendisinedir. Eğer doğru sözlü ise, sizi tehdit ettiklerinin bir kısmı başınıza gelebilir. Doğrusu Allah, haddi aşan, yalancı olan kimseyi doğru yola iletmez. "...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden, imanını gizleyen bir adam dedi ki: -Rabbim Allah’tır, dedi diye bir adamı öldürecek misiniz? Size Rabbinizden belgeler getirmiş. Eğer yalancıysa,
yalanı
kendi aleyhinedir. Eğer doğruysa, sizi tehdit ettiği şeylerden bir kısmı başınıza gelebilir. Allah, saçmalayan yalancılara asla yol göstermez....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
(28-29) Firavun hanedanından olup o zamana kadar iman ettiğini saklayan biri kalkıp şöyle dedi: "Ne o, siz bir insan "Rabbim Allah’tır!" dedi diye kalkıp onu öldürecek misiniz? Halbuki o Rabbiniz tarafından açık belgeler ve mûcizeler de getirdi. Eğer yalan söylüyorsa,
yalanı
zaten kendi aleyhinedir. Ama şayet doğru söylemişse, en azından onun sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şu bir gerçektir ki Allah haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez. Ey (benim) sevgili milletim...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fir'avn âilesinden imanını gizleyen mü'min bir adam (şöyle) dedi: "Rabbim Allah'tır dediği için bir adamı öldürüyor musunuz? Oysa o size Rabbinizden kanıtlar getirmiştir. Eğer yalancı ise
yalanı
kendi zararınadır. Ve eğer doğru söylüyorsa, size va'dettiklerinin bir kısmı başınıza gelir. Şüphesiz Allâh aşırı giden, yalancı kimseyi doğru yola iletmez."...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü'min bir adam dedi ki: «Siz, benim Rabbim Allah'tır diyen bir adamı öldürüyor musunuz? Oysa o, size Rabbinizden apaçık belgelerle gelmiş bulunmaktadır. Buna rağmen o eğer bir yalancı ise
yalanı
kendi aleyhinedir; ve eğer doğru söyleyen ise, (o zaman da) size va'dettiklerinin bir bölümü size isabet eder. Şüphesiz Allah, ölçüyü taşıran, çok yalan söyleyeni hidayete erdirmez.»...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firavun ehlinden, imanını gizleyen inanmış bir adam dedi ki: 'Siz, 'Rabbim Allah'tır' dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık deliller getirmiştir. Eğer yalancıysa,
yalanı
kendi aleyhinedir. Fakat doğru söylüyorsa, vaad ettiklerinden bir kısmı olsun başınıza gelir. Çünkü Allah haddini aşan yalancıları amaçlarına ulaştırmaz....
Mömin Suresi, 29. Ayet:
(28-29) Firavun hanedanından olup o zamana kadar iman ettiğini saklayan biri kalkıp şöyle dedi: "Ne o, siz bir insan "Rabbim Allah’tır!" dedi diye kalkıp onu öldürecek misiniz? Halbuki o Rabbiniz tarafından açık belgeler ve mûcizeler de getirdi. Eğer yalan söylüyorsa,
yalanı
zaten kendi aleyhinedir. Ama şayet doğru söylemişse, en azından onun sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şu bir gerçektir ki Allah haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez. Ey (benim) sevgili milletim...
Şura Suresi, 24. Ayet:
Yoksa Allaha iftira etti bir
yalanı
mı diyorlar? Allah dilerse senin de kalbini üstünden mühürleyiverir, Allah batılı mahveder de kelimatı ile hakkı ıhkak eyler, şübhesiz ki o bütün sînelerin künhünü bilir...
Şura Suresi, 24. Ayet:
Yoksa, Allah'a karşı bir
yalanı
mı iftira etti, diyorlar. Allah dilerse senin de kalbini üstünden mühürleyiverir. Allah batılı yok eder, sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Şüphe yok ki O, bütün sinelerin içyüzünü bilir....
Duxan Suresi, 9. Ayet:
1.
bel
: hayır
2.
hum
: onlar
3.
fî şekkin
: şüphe içinde
4.
yel'abûne
: oynuyorlar, o
yalanı
yorlar
Duxan Suresi, 9. Ayet:
Hayır, onlar şüphe içinde oynuyorlar (o
yalanı
yorlar)....
Duxan Suresi, 9. Ayet:
Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp o
yalanı
yorlar....
Duxan Suresi, 9. Ayet:
Evet, ama onlar, (bütün kalpleriyle inanıp bağlanmaktan uzak olanlar), yalnızca kendi şüpheleriyle o
yalanı
p duruyorlar....
Duxan Suresi, 9. Ayet:
Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp o
yalanı
yorlar....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Allah’ı bırakıp O’na yakınlık sağlamaları için edindikleri ilâhlar kendilerine yardım etseydi ya!? Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu, onların
yalanı
ve uydurmakta oldukları şeydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Peki, Allah'ı bırakıp da mâbud olarak kabûl ettikleri ve Tanrıya yaklaşmak için tapındıkları putlar, ne diye yardım etmedi onlara? Hayır, hattâ kaybolup gittiler gözlerinden ve bu, onların
yalanı
ydı ve onların iftirâsı....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Allah'tan başka kendilerine yakınlık sağlamak için tanrı edindikleri şeyler, kendilerine yardım etselerdi ya! Hayır, onları bırakıp gittiler. Bu onların
yalanı
ve uydurup durdukları şeydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Allâh dûnunda yaklaştırıcı olarak edindikleri tanrılar onlara yardım ettiler mi? Bilakis (edindikleri tanrılar) onlardan kaybolup gittiler! İşte bu (tanrı kabulleri) onların
yalanı
ve uydurageldikleri şeydir!...
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
O zamanlar, Allah'i birakip da O'na yakinlik peyda etmek icin edindikleri tanrilar kendilerine yardim etmeli degil miydi? Ama tanrilari onlardan uzaklastilar. Bu, onlarin yalani ve uydurup durduklari seydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
O zamanlar, Allah'ı bırakıp da O'na yakınlık peyda etmek için edindikleri tanrılar kendilerine yardım etmeli değil miydi? Ama tanrıları onlardan uzaklaştılar. Bu, onların
yalanı
ve uydurup durdukları şeydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Allah'tan başka kendilerine yakınlık sağlamak için tanrı edindikleri şeyler, kendilerine yardım etselerdi ya! Hayır, onları bırakıp gittiler. Bu onların
yalanı
ve uydurup durdukları şeydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
O zamanlar, Allah'ı bırakıp da O'na yakınlık sağlamak için edindikleri tanrılar kendilerine yardım etmeli değil miydi? Hayır, tanrılar onlardan uzaklaştılar. Bu, onların
yalanı
ve uydurdukları şeydir....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
(Allah’a) yakınlık sağlamak üzere Allah’dan başka ilâh edindikleri şeyler, o hâlde kendilerine yardım etseydi ya! Hayır! (Onlar bil'akis) kendilerinden kayboldular. İşte onların
yalanı
ve uydurup durdukları şey, budur!...
Məhəmməd Suresi, 3. Ayet:
Bu böyledir, çünkü hakikati inkara şartlanmış olanlar, sahte ve
yalanı
n arkasından gittikleri halde iman edenler (yalnızca) Rablerinden (gelen) hakikate uyarlar. Allah, onların gerçek durumu ile ilgili örnek olayları insanlara bu şekilde anlatmaktadır....
Tur Suresi, 12. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar ki
2.
hum
: onlar
3.
fî
: içinde (içine dalmış olarak)
4.
havdın
: lüzumsuz bâtıl şeyler
<...
Tur Suresi, 12. Ayet:
Ki onlar daldıkları bâtıl içinde o
yalanı
p duranlardır....
Tur Suresi, 12. Ayet:
Ki onlar daldıkları bâtıl içinde o
yalanı
p duranlardır....
Tur Suresi, 12. Ayet:
Ki onlar o daldıkları batıl içinde o
yalanı
p duranlardır....
Tur Suresi, 12. Ayet:
Onlar ki; daldıkları batıl içinde o
yalanı
p durmaktadırlar....
Tur Suresi, 12. Ayet:
(bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle o
yalanı
p duranların;...
Səff Suresi, 7. Ayet:
Allah’a itaate dâvet edildiğinde, bunu kabul etmediği gibi, üstelik uydurduğu
yalanı
Allah’a mal eden, Allah adına yalan söyleyenden daha zalim kim olabilir? Allah böyle zalimleri hidâyet etmez, emellerine ulaştırmaz....
Müddəssir Suresi, 45. Ayet:
'Boş işlerle, bâtılla o
yalanı
p duruyor bilgisizce ileri geri konuşuyorduk.'...
Əbəsə Suresi, 8. Ayet:
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 9. Ayet:
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
Sen onu bırakıp o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
Sen ona aldırış etmeden o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
Sen ona aldırış etmeden o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
sen kendisini bırakıb da o
yalanı
rsın. ...
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
Sen ona aldırmıyor, o
yalanı
yorsun....
Əbəsə Suresi, 10. Ayet:
Sen ona aldırış etmeden o
yalanı
yorsun....
Əhzab Suresi, 53. Ayet:
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), size izin verilmedikçe Nebî'nin evlerine girmeyin! (Girmişseniz o
yalanı
p) yemeğin pişmesini beklemeyin. Fakat davet edildiğiniz zaman girin. Yemeğinizi yeyince hemen dağılın ve sohbet etmek istemeyin, söze dalmayın (izinsiz konuşmayın). İşte bu durum gerçekten Nebî'ye eziyet oluyordu. Fakat sizden hayâ ediyordu (utanıyordu). Allah, haktan hayâ duymaz (gerçeği açıklamaktan çekinmez). Onlardan (Peygamber Hanımları'ndan) bir şey sorduğunuz zaman perde...
Zuxruf Suresi, 83. Ayet:
Bırak onları, kendilerine vaadedilen güne ulaşıncaya kadar dalsınlar, o
yalanı
p dursunlar....
Nəcm Suresi, 59. Ayet:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, o
yalanı
yorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!...
Nəcm Suresi, 60. Ayet:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, o
yalanı
yorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!...
Nəcm Suresi, 61. Ayet:
Ve siz o
yalanı
yorsunuz, gaflet ediyorsunuz....
Nəcm Suresi, 61. Ayet:
Siz keyfinize bakıp o
yalanı
yorsunuz!...
Nəcm Suresi, 61. Ayet:
Hâlâ kafa tutuyor, aptalca gaflet içinde o
yalanı
yorsunuz....
Nəcm Suresi, 61. Ayet:
Ve aylak aylak o
yalanı
yorsunuz?...
Nəcm Suresi, 61. Ayet:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, o
yalanı
yorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!...
Nəcm Suresi, 62. Ayet:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, o
yalanı
yorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!...
Yunus Suresi, 17. Ayet:
"Öyleyse Allah'ın aleyhine bir
yalanı
uyduran veya O'nun âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini yalanlayan kişiden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Hiç şüphesiz bu günahkârlar kurtuluşa eremezler. "...
Yunus Suresi, 60. Ayet:
Ve Allah'a,
yalanı
iftira atanların, kıyâmet gününe dair görüşleri, inançları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara lütfedendir velâkin onların çoğu karşılığını ödemiyorlar. ...
Hud Suresi, 18. Ayet:
(18,19) "Ve bir
yalanı
Allah'a iftira edenden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Bunlar Rablerine arz olunacaklar, şâhitler de “İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir” diyecekler. Haberiniz olsun! Allah'ın dışlaması/ rahmetinden mahrum bırakması, Allah yolundan döndürmeye çalışan ve o yolu eğri-büğrü yapmak isteyen ve âhirete de inanmayanların ta kendileri olan bu yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin üzerinedir. "...
Hud Suresi, 19. Ayet:
(18,19) "Ve bir
yalanı
Allah'a iftira edenden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Bunlar Rablerine arz olunacaklar, şâhitler de “İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir” diyecekler. Haberiniz olsun! Allah'ın dışlaması/ rahmetinden mahrum bırakması, Allah yolundan döndürmeye çalışan ve o yolu eğri-büğrü yapmak isteyen ve âhirete de inanmayanların ta kendileri olan bu yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin üzerinedir. "...
Səba Suresi, 7. Ayet:
(7,8) "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler şöyle dediler: “Siz çürüyüp, didik didik parçalandığınız vakit, kesinlikle yeni bir oluşturuluş içinde bulunacaksınız diye, size haber veren bir kişiyi size gösterelim mi? O, bir
yalanı
Allah'a uydurdu mu, yoksa kendisinde bir delilik mi var?” Tam tersi, âhirete inanmayan kimseler, azap ve uzak bir sapıklık içindedirler. "...
Səba Suresi, 8. Ayet:
(7,8) "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler şöyle dediler: “Siz çürüyüp, didik didik parçalandığınız vakit, kesinlikle yeni bir oluşturuluş içinde bulunacaksınız diye, size haber veren bir kişiyi size gösterelim mi? O, bir
yalanı
Allah'a uydurdu mu, yoksa kendisinde bir delilik mi var?” Tam tersi, âhirete inanmayan kimseler, azap ve uzak bir sapıklık içindedirler. "...
Mömin Suresi, 28. Ayet:
(28,29) Ve Firavun ailesinden imanını saklayan bir babayiğit adam: “Bir adamı, Rabbim Allah dediği için öldürecek misiniz? Hâlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmiştir. Ve eğer o, bir yalancı ise bir bakarsın ki o'nun
yalanı
kendi aleyhine oluvermiştir. Ve eğer doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah, aşırı giden bir yalancı kişiye kılavuz olmaz. Ey toplumum! Yeryüzünde açığa çıkmış olarak bugün yönetim sizindir. Peki, eğer gelecek olursa Alla...
Mömin Suresi, 29. Ayet:
(28,29) Ve Firavun ailesinden imanını saklayan bir babayiğit adam: “Bir adamı, Rabbim Allah dediği için öldürecek misiniz? Hâlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmiştir. Ve eğer o, bir yalancı ise bir bakarsın ki o'nun
yalanı
kendi aleyhine oluvermiştir. Ve eğer doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah, aşırı giden bir yalancı kişiye kılavuz olmaz. Ey toplumum! Yeryüzünde açığa çıkmış olarak bugün yönetim sizindir. Peki, eğer gelecek olursa Alla...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, yalnızca Allah'ın âyetlerine inanmayan kimseler uydurur. Ve işte onlar, yalancıların ta kendileridir. ...
Mücadilə Suresi, 2. Ayet:
"Sizden, kadınlarınıza Zıhar yapan kimseler; zıhar yapılan kadınlar, kendilerinin anaları değildir. Onların anaları, ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Ve şüphesiz onlar, sözden çirkin olanı ve
yalanı
söylüyorlar. Ve şüphesiz Allah, çok affedici, çok bağışlayıcıdır. "...
Ənam Suresi, 100. Ayet:
Cinləri Allaha şərik qoşdular. Onları da Allah yaratdı. Elmləri olmadan ‘Onun oğulları və qızları var’
yalanı
nı uydurdular. O Sübhandır, uydurduqları sifətlərdən ucadır....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firon ailəsindən imanını gizlədən mömin bir adam belə dedi: ‘Bir adamı ‘Rəbbim Allahdır.’ dediyinə görəmi öldürəcəksiniz? O, Rəbbinizdən sizə dəlillər ilə gəldi. Əgər yalançı isə
yalanı
öz əleyhinədir. Əgər sadiq (doğru söyləyən) isə vəd etdiklərinin bir qismi sizə toxunar. Şübhəsiz ki, Allah çox yalan danışan, həddi aşan kimsəni hidayətə ərdirməz.’...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancaq Allahın ayələrinə inanmayanlar uydururlar. Məhz onlardır yalançılar....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firon ailəsindən olub imanını gizlədən mömin bir kişi dedi: “Siz bir adamı: “Rəbbim Allahdır!”– dediyinə görə öldürəcəksinizmi? Halbuki o, Rəbbinizdən sizə açıq-aydın dəlillər gətirdi. Əgər o, yalan danışırsa, onun
yalanı
ancaq öz əleyhinədir. Yox, əgər doğru danışırsa, onun vəd etdiyinin bəzisi sizə toxunar. Həqiqətən, Allah həddi aşanı, yalançını doğru yola yönəltməz....
Ali-İmran Suresi, 75. Ayet:
Əhli kitabdan var kim ki, əgər ona bir kisə əmanət versən, qaytarar onu sənə. Və onlardan var kim ki, əgər ona dinar əmanət versən, qaytarmazlar onu sənə, ancaq sən onların başları üstündə dayanmasan. Bu, ona görədir ki, deyirlər: «Yoxdur üzərimizdə ümmilərə görə bir yol!» Və deyirlər Allahın üzərinə
yalanı
, bir halda ki, bilirlər....
Ali-İmran Suresi, 78. Ayet:
Həqiqətən, onlardan firqə var ki, qiraət etdikdə kitabı əyirlər dillərini ki, hesab edəsiniz onu kitabdan və bir halda ki, o, kitabdan deyil və deyirlər: «Bu, Allah yanındandır!» Və o isə deyil Allah yanından. Və deyirlər üzərinə Allahın
yalanı
və bir haldakı bilirlər!...
Ali-İmran Suresi, 94. Ayet:
Kim iftira edərsə bundan sonra Allahın üzərinə
yalanı
– həmin onlar zalimlərdir!...
Nisa Suresi, 50. Ayet:
Nəzər et! Necə iftira edirlər üzərinə Allahın
yalanı
! Və kifayətdir onunla günahı aşkar!...
Maidə Suresi, 102. Ayet:
Əlbəttə, sizdən qabaq olan qoum sual etdi ondan, sonra onun ilə kafir oldular. (103). Allah heç cür Bəhirə və Saibə və Vəsilə və Ham qərar verməyib. Lakin, o kəslər ki, kafirdirlər, iftira etdilər üzərinə Allahın
yalanı
və əksəriyyəti onların əql etməzlər....
Ənam Suresi, 21. Ayet:
Kimdir zalim o kəsdən ki, iftira edə Allahın üzərinə
yalanı
, yaxud yalan saya ayətilə Onu? Həqiqətən, O – nicat verməyəcək zalimlərə! ...
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Kimdir zalim o kəsdən ki, iftira edə Allahın üzərinə
yalanı
, ya deyir: «Mənə öyrədilir», - bir halda ki, ona öyrədilmirdi bir şey və kim ki, dedi: «Mən də Allah nazil edənin mislini nazil edərəm!»? Əgər görəsən onda ki, zalimlər ölüm çətinliyinə düşüblər və mələklər əllərini açıb onlara deyirlər: «Xaric edin nəfsinizi, bu gün cəzalanacaqsınız alçaldıcı əzabla, nə ilə ki, oldunuz deyənlər üzərinə Allahın qeyri haqq və onun ayətlərinə qarşı təkəbbürlük etdiniz!» ...
Ənam Suresi, 145. Ayet:
Dəvədən iki və inəkdən iki. De: «Ə, iki erkəyi, yoxsa iki dişini, yoxsa iki dişinin qarınlarındakı balaları qadağan etdi? Yoxsa Allah bunu sizə tövsiyə edərkən şahid idiniz?» Zalim o kəsdən kimdir ki, elmi olmadan, insanları zəlalətə salmaq üçün iftira edə Allahın üzərinə
yalanı
? Həqiqətən, Allah zalim qoumu hidayət etməz! ...
Əraf Suresi, 37. Ayet:
Kimdir zalim o kəsdən ki, iftira edə üzərinə Allahın
yalanı
, yaxud yalan saya ayətlərilə Onu? Həmin onlar nail olarlar kitabdan olan nəsiblərinə. Ta onda ki, gəldi onlara elçilərimiz onların canlarını almaq üçün, deyərlər: «Allahdan başqa çağırdıqlarınız haradadır?» Deyərlər: «Bizdən itib yox oldular!» Şahid olarlar üzərində öz nəfslərinin ki, onlar kafir olublar!...
Əraf Suresi, 89. Ayet:
Əlbəttə, biz iftira etmiş olarıq
yalanı
Allahın üzərinə, əgər sizin millətinizə dönsək, ondan sonra ki, Allah bizə nicat verdi ondan. Bizə olmaz ona dönmək, əgər ki, Rəbbimiz Allah istəyə. Elmi ilə Rəbbimiz hər şeyi ehtiva etmişdir. Biz Allaha təvəkkül etdik. Rəbbimiz! Zəfər ver bizimlə qoumumuz arasında haqq ilə və Sən xeyirli zəfər verənsən!» ...
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Zalim o kəsdən kimdir ki, iftira edə Allahın üzərinə
yalanı
, yaxud yalan saya ayətlərilə Onu? Həqiqətən, O cərimə olunmuşlara nicat verməz!...
Yunus Suresi, 60. Ayet:
O kəslər ki, iftira edirlər Allahın üzərinə
yalanı
, qiyamət gününün barəsində nə zənləri olacaqdır? Həqiqətən, Allah insanlar üzərində fəzl sahibidir və lakin əksəriyyəti onların şükr etməz!...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Həqiqətən, iftira edirlər
yalanı
o kəslər ki, inanmırlar ayətlərilə Allaha və həmin onlardır yalançılar!...
Nəhl Suresi, 116. Ayet:
Dillərinizlə vəsf edərək yalandan deməyin ki: «Bu, halaldır və bu, haramdır!», ta Allahın üzərinə iftira edəsiniz
yalanı
. Həqiqətən, o kəslər ki, Allahın üzərinə iftira edirlər
yalanı
, nicat tapmayacaqlar!...
Kəhf Suresi, 15. Ayet:
Bunlar – bizim qoumumuz, götürdülər Ondan başqa ilahilər. Məgər onların isbatına aydın sultanlıq gətirməli deyillərmi? O kəsdən zalim kimdir ki, iftira edə üzərinə Allahın
yalanı
?!...
Taha Suresi, 61. Ayet:
Dedi Musa onlara: «Vay olsun sizə, iftira etməyin üzərinə Allahın
yalanı
. O sizi bərk əzab edər». Xar oldu o kəs ki, iftira etdi!...
Möminun Suresi, 38. Ayet:
Bu, ancaq o kişidir ki, iftira edir Allahın üzərinə
yalanı
və biz, ona inanmırıq»....
Ənkəbut Suresi, 68. Ayet:
Kimdir zalim o kəsdən ki, iftira etdi Allahın üzərinə
yalanı
, yaxud yalan saydı haqqı, amma elə ki, gəldi o? Ə, yoxdurmu cəhənnəmdə yer kafirlər üçün? ...
Səba Suresi, 8. Ayet:
Iftiramı edir Allahın üzərinə
yalanı
, yoxsa onun cununluğu var?» Bəli! O kəslər ki, inanmırlar axirət ilə, əzabda və uzaq zəlalətdədirlər....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Dedi inanan bir kişi Firaun ailəsindən, hansı ki, öz imanını gizlədirdi: «Ə, siz qətlə yetirəcəksiniz o kişini ki, deyir: “Rəbbim mənim – Allahdır!” - və gəldi sizə bəyanatlarla Rəbbinizdən? Əgər o yalançıdırsa, onun
yalanı
öz əleyhinədir. Əgər o sadiqdirsə, sizə yetişər bəzi odur ki, vəd verir sizə. Həqiqətən, Allah hidayət etməz o kəsi ki, israfkar və yalançıdır!...
Şura Suresi, 24. Ayet:
Yoxsa deyirlər: «Iftira edir üzərinə Allahın
yalanı
!» Əgər istəsə Allah xətm vurar üzərinə sənin qəlbinin və silər Allah batili və möhkəmlədər haqqı Öz kəlməsi ilə. Həqiqətən, O Alimdir zatı ilə ürəklərin!...
Səff Suresi, 7. Ayet:
Kimdir zalim o kəsdən ki, iftira edir üzərinə Allahın
yalanı
və o, dəvət olunur tərəfinə təslim olmanın? Allah hidayət etməz zalim qoumu!...
Bəqərə Suresi, 10. Ayet:
Onların qəlblərində xəstəlik (küfr, şəkk və nifaq xəstəliyi) vardır, Allah da xəstəliklərini artırmış və artırmaqdadır və danışdıqları
yalanı
n müqabilində onlar üçün ağrılı bir əzab vardır....
Ənkəbut Suresi, 3. Ayet:
Şübhəsiz, (biz) onlardan əvvəlkiləri (Öz cari sünnəmizə uyğun olaraq onların qarşısına vəzifələr qoyaraq) imtahan etmişdik. Beləliklə Allahın əzəli elmi düz danışanlar barəsində də həyata keçər, yalançılar barəsində (də) həyata keçər. Və düz danışanların doğruluğu və yalançıların
yalanı
aşkar olunar....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fironun ailəsindən olub imanını (onlardan) gizlədən mömin bir kişi dedi: «Məgər siz «mənim Rəbbim Allahdır» deməyə görə bir kişini, sizin üçün Rəbbiniz tərəfindən aydın dəlillər gətirdiyi halda öldürəcəksiniz?! Əgər o yalançı olsa,
yalanı
öz ziyanınadır. Əgər doğruçu olsa (dünya və axirət əzablarından) vəd etdiyinin (ən azı) bir hissəsi sizə yetişər. Həqiqətən Allah israfçı və yalançını hidayət etmir (və Musa doğruçu olduğu təqdirdə siz israfçı və yalançısınız).»...
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancaq Allahın ayələrinə inanmayanlar uydurar. Onlar əsl yalançılardır....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Firon ailəsindən imanını gizləyən mömin bir adam belə dedi: “Rəbbim Allahdır, dediyi üçün bir insanı öldürəcəksiniz? Halbuki o, sizə Rəbbinizdən açıq-aşkar möcüzələr gətirdi. Əgər yalançıdırsa,
yalanı
öz əleyhinədir. Əgər doğru deyirsə, sizi qorxutduğu şeylərin bir qismi başınıza gələcək. Şübhəsiz, Allah həddi aşan, yalançı kimsəni doğru yola yönəltməz”....
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Allahı buraxıb Ona yaxınlıq qurmaq üçün tutduqları ilahlar onlara yardım etməli deyildimi!? Əksinə onları üzü üstə buraxaraq uzaqlaşıb getdilər. Bu, onların
yalanı
və uydurduqları şeydir....
Yusif Suresi, 74. Ayet:
Onlar dedilər. "Əgər
yalanı
nız çıxarsa, onda bunun cəzası nə olar?"...
Nəhl Suresi, 86. Ayet:
Müşriklər qoşduqları şərikləri görəndə deyərlər: "Rəbbimiz, bunlar Səndən savayı ibadət etdiyimiz şəriklərdir". Onlar isə bunların
yalanı
nı çıxarıb: “Siz yalan deyirsiniz!" - söyləyəcəklər....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
ancaq Allahın ayələrinə inanmayanlar uydururlar. Onlar yalançıdırlar....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Fironun nəslindən olub öz imanını gizlədən mömin bir adam dedi: "Siz bir adamı "Rəbbim Allahdır!" - dediyinə görə öldürəcəksiniz? O ki sizə Rəbbindən aydın dəlillər gətirib. Əgər o, yalançıdırsa,
yalanı
onun öz üzərinə, yox əgər doğru deyirsə, onda onun sizə vəd etdiklərinin bəzisi başınıza gələr. Həqiqətən, Allah həddini aşana, yalançıya düz yol göstərməz....
Şura Suresi, 24. Ayet:
Yoxsa onlar "O, Allaha qarşı yalan uydurub!" - deyərlər? Həqiqətən, Allah istəsəydi, sənin ürəyinə möhür vurardı. O,
yalanı
silib aparır və Öz sözlərilə haqqı bərqərar edir. Axı O, ürəklərdə olanları da bilir!...
Əhqaf Suresi, 28. Ayet:
Bəs nədən Allahı qoyub yaxınlaşmaq üçün seçdikləri tanrıları onlara kömək etmədi? O (tanrıları) isə əksinə, bunlardan uzaqlaşıb yox oldular. Bu, onların
yalanı
və uydurmalarıdır....
Yunus Suresi, 17. Ayet:
Elə isə, Allahın əleyhinə bir
yalanı
uyduran və ya Onun ayələrini/işarətlərini/nişanələrini inkar edən adamdan daha səhv; öz zərərinə olan əməli işləyən kim ola bilər? Heç şübhəsiz ki, bu günahkarlar nicat tapmayacaq....
Nəhl Suresi, 105. Ayet:
Yalanı
, yalnız Allahın ayələrinə inanmayan kəslər uydurar. Və yalançılar məhz onlardır....
Səba Suresi, 8. Ayet:
O, bir
yalanı
Allah barəsində uydurdu, yoxsa onun bir dəliliyi var?" Tam tərsi, axirətə inanmayan kəslər, əzab və uzaq bir azğınlıq içindədirlər....
Mömin Suresi, 28. Ayet:
Və Firon ailəsindən olub imanını gizlədən cəsur bir adam: "Bir adamı, ‘Rəbbim Allahdır’ dediyi üçün öldürəcəksinizmi? Halbuki o, həqiqətən sizə Rəbbinizdən dəlillərlə gəlmişdir. Və əgər o, bir yalançı olsa, bir də görərsin ki,
yalanı
öz əleyhinə dönmüşdür. Və əgər doğru isə sizi təhdid etdiyi şeylərin bir qismi sizə toxunar. Şübhəsiz ki, Allah, həddini aşan bir yalançı adamı doğru yola yönəltməz. ...