Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Hud Suresi, 75. Ayet:
Həqiqətən, İbrahim yumşaq ürəkli, Allaha çox
yalvaran
və özünü Ona həsr edən bir kəs idi....
Ali-İmran Suresi, 17. Ayet:
'Sabrederek mücadeleye devam edenleri, imanda, İslâm’da samimî davrananları, huzurunda boyun bükenleri, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanları, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenleri, saygıda kusur etmeyenleri, karşılık gözetmeden, gönüllü hayır yapanları, seher vakitlerinde derûnî kalp ile namaz kılıp dua edenleri, bağışlanma dileyenleri,
yalvaran
ları koru' diyenlerdir....
Ali-İmran Suresi, 17. Ayet:
O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip
yalvaran
ları (görür)....
Nisa Suresi, 75. Ayet:
Niye Allah yolunda ve 'Ey rabbimiz, bizi şu zalimlerin yaşadığı beldeden çıkar, bize katından bir kurtarıcı, kendi katından bir destekçi gönder' diye
yalvaran
ezilmiş erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz....
Nisa Suresi, 75. Ayet:
Nasıl olur da Allah yolunda savaşmayı ve "Ey Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu topraklardan kurtar(ıp özgürlüğe kavuştur) ve rahmetinle bizim için bir koruyucu ve destek olacak bir yardımcı gönder!" diye
yalvaran
çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için savaşmayı reddedersiniz?...
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na
yalvaran
ları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onları kovup ta zalimlerden olasın!...
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Rabblerinin rızasını umarak sabah akşam O'na
yalvaran
ları yanından kovma. Onların hesaplarından senin üzerine senin hesabından da onların üzerine bir sorumluluk yok ki, onları yanından kovup da zalimlerden olasın....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Sabah aksam, Rabblerinin rizasini isteyerek O'na
yalvaran
lari kovma. Onlarin hesabindan sana bir sorumluluk yoktur, senin hesabindan da onlara bir sorumluluk yoktur ki onlari kovarak zulmedenlerden olasin....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Sabah akşam, Rabblerinin rızasını isteyerek O'na
yalvaran
ları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki onları kovarak zulmedenlerden olasın....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na
yalvaran
ları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki bunları kovup da zalimlerden olasın!...
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Sırf Rabblerinin rızasını dileyerek sabah, akşam O'na
yalvaran
ları yanından kovma, onların hesabından sana ve senin hesabından onlara bir şey düşmez ki, bu yüzden onları kovarak zalimlerden olasın....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
O halde, Rablerinizin rızasını isteyerek sabah akşam Ona
yalvaran
ları(n hiç birini) yanından kovma. Sen onlardan hiçbir şekilde sorumlu değilsin -tıpkı onların da hiçbir şekilde senden sorumlu olmadıkları gibi- bu nedenle onları kovma hakkına sahip değilsin: yoksa zalimlerden olurdun....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Sabah akşam Rablerinin cemâlini dileyerek O'na
yalvaran
ları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur ki onları kovasın ve zâlimlerden olasın....
Ənam Suresi, 52. Ayet:
Sabah akşam Rablerinin rızâsını isteyerek, O'na
yalvaran
ları kovma. Onların hesabından sana bir sorumluluk, senin hesabından da onlara bir sorumluluk yok ki, onları kovup da zâlimlerden olasın!...
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
1.
ve mâ kâne istigfâru
: ve bağışlanma, mağfiret dilemesi olmaz, olamaz
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
li ebî-hi
: babası için
4.
il...
Yunus Suresi, 12. Ayet:
İnsan bir sıkıntıya mâruz kalınca gerek yan yatarken, gerek otururken veya ayakta iken, Bize yalvarıp yakarır. Fakat biz sıkıntısını giderdik mi, sanki uğradığı dertten dolayı Biz’e
yalvaran
kendisi değilmiş gibi eski haline döner. İşte (hayat sermayelerini boşuna harcayıp) haddini aşanlara, yaptıkları işler, kendilerine böyle süslenmiş, hoşlarına gitmiştir....
Yunus Suresi, 66. Ayet:
Unutmayın, göklerde ve yerde olan akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı Allah’ın koyduğu düzenin içindedir. O halde, Allah’ı bırakıp da, kulları durumundakilerden, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a koştukları ortaklara tapanlar,
yalvaran
lar neyin ardına düşüyorlar? Onlar kesinlikle ilme, delile dayanmayan zanlarının ardına düşüyorlar. Onlar kesinlikle yalan-yanlış saçmalıyorlar....
Yunus Suresi, 66. Ayet:
Göklerde ve yerde ne varsa ALLAH'ındır. ALLAH'tan başkalarına
yalvaran
lar aslında koştukları ortakları izlememektedirler. Onlar sadece tahmin yürütüyorlar ve sadece saçmalıyorlar....
Yunus Suresi, 66. Ayet:
İyi bilki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allâh'ındır. Allah'tan başkasına
yalvaran
lar (gerçekte koştukları) ortaklara uymuyorlar, onlar sadece zanna uyuyorlar, (hayallerine kapılıyorlar) ve onlar sadece saçmalıyorlar....
Yunus Suresi, 66. Ayet:
Gözünüzü açın! Göklerde kim var yerde kim varsa Allah'ındır! Allah'ın yanında başka şeylere
yalvaran
lar, ortak koştuklarına uymuyorlar/Allah'ın yanında ortaklara
yalvaran
lar neyin ardı sıra gidiyorlar? Onlar sadece sanıya uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar....
Hud Suresi, 75. Ayet:
1.
inne
: muhakkak ki
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
le
: elbette, cidden
4.
halîmun
: yumuşak huylu, halim
Hud Suresi, 75. Ayet:
Muhakkak ki İbrâhîm (A.S), cidden çok halim (yumuşak huylu), çok acıyan (
yalvaran
)dır, Allah'a yönelmiş bir kimsedir....
Hud Suresi, 75. Ayet:
Çünkü İbrâhim, gerçekten halimdir, içlidir, (Allah'a) yüz tutup
yalvaran
dır....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sabah aksam Rablerinin rizasini dileyerek O'na
yalvaran
larla beraber sen de sabret. Dunya hayatinin guzelliklerini isteyerek gozlerini o kimselerden ayirma. Bizi anmasini kendisine unutturdugumuz ve isinde asiri giderek hevesine uyan kimseye uyma....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sabah akşam Rablerinin rızasını dileyerek O'na
yalvaran
larla beraber sen de sabret. Dünya hayatının güzelliklerini isteyerek gözlerini o kimselerden ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Nefsince de, sabah akşam rızasını isteyerek Rablerine
yalvaran
larla beraber candan sabret. Sen dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayırma. Kalbini, bizi anmaktan gafil kıldığımız, nefsinin kötü arzusuna uymuş ve işi hep aşırılık olan kimseye uyma....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sırf Rabb'lerinin rızasını dileyerek sabah akşam O'na
yalvaran
larla birarada olmaya kendini zorla. Dünya hayatının çekiciliğini isteyerek böyle kimseleri gözardı etme. Adımızı anmayı kalbine unutturduğumuz ve ihtiraslarına tutsak olarak kendini akıntıya kaptırmış kimselerin arzularına uyma....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sabah-akşam O’nun rızâsını (ve cemâlini müşâhede etmeyi) dileyerek, Rablerine
yalvaran
larla berâber nefsini sabırlı tut; dünya hayâtının ziynetini arzu edip de gözlerini onlardan (o
yalvaran
lardan) ayırma; ve (isyanları sebebiyle) kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, nefsinin arzusuna uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye itâat etme!...
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sabah akşam Rabblarının rızasını dileyerek O'na
yalvaran
larla beraber, sen de sabret. Dünya hayatının güzelliklerini isteyerek gözlerini onlardan ayırma. Bizi anmasını unutturduğumuz, heva ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere itaat etme....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Sırf O'nun cemâlini dileyerek sabah akşam Rablerine
yalvaran
larla birlikte bulun ve sabret. Dünya hayatının güzelliklerini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Rablerine, sırf O’nun rızasını ve cemaline kavuşmayı umdukları için, sabah akşam
yalvaran
larla beraber olmakta sebat et.!Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın. Kalbini Bizi zikretmekten gafil bıraktığımız, heva ve hevesine uyan ve işi hep aşırılık olan kimselere itaat etme!...
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Nefsini, sabah akşam, rızâsını isteyerek Rablerine
yalvaran
larla beraber tut (onlarla beraber bulunmağa candan sabret). Gözlerin, dünyâ hayâtının süsünü isteyerek onlardan başka yana sapmasın. Kalbini bizi anmaktan alıkoyduğumuz keyfine uyan ve işi, hep aşırılık olan kişiye itâat etme....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Benliğini, sabah akşam yüzünü isteyerek rablerine
yalvaran
larla beraber tut. İğreti dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırıp uzaklaştırma. Ve sakın, kalbini bizim zikrimizden / Kur'anımızdan gafil koyduğumuz, boş arzularına uymuş kişiye boyun eğme. Böylesinin işi hep aşırılıktır....
Məryəm Suresi, 52. Ayet:
Ona Tûr’un sağ tarafından seslendik ve (o sessizce Rabbine)
yalvaran
bir kimse olduğu hâlde onu (kendimize) yaklaştırdık....
Taha Suresi, 108. Ayet:
'O gün (herkes) o çağırıcıya (İsrâfîl’e) uyarlar; ona karşı yan çizmek yoktur. Öyle ki, Rahmân(’ın heybetin)den dolayı sesler kısılmıştır; artık seslerin en hafîfinden(
yalvaran
dudakların kıpırdaması, korkulu ayakların hışırtısından) başka bir şey işitmezsin!'...
Nəml Suresi, 62. Ayet:
O nesneler mi üstün yoksa, çaresiz kalıp Kendisine
yalvaran
insanın duasını kabul edip sıkıntısını gideren ve sizi dünyada halifeler yapan Allah mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! Ne de az düşünüyorsunuz!...
Səcdə Suresi, 15. Ayet:
(15-16) SÙ Ayetlerimize ancak, kendilerine hatirlatildigi zaman secdeye kapananlar, buyukluk taslamayarak Rablerini overek yuceltenler, vucudlarini yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine
yalvaran
lar ve verdigimiz riziklardan sarfedenler inanir....
Səcdə Suresi, 15. Ayet:
(15-16) Ayetlerimize ancak, kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapananlar, büyüklük taslamayarak Rablerini överek yüceltenler, vücudlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine
yalvaran
lar ve verdiğimiz rızıklardan sarfedenler inanır....
Səcdə Suresi, 16. Ayet:
(15-16) SÙ Ayetlerimize ancak, kendilerine hatirlatildigi zaman secdeye kapananlar, buyukluk taslamayarak Rablerini overek yuceltenler, vucudlarini yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine
yalvaran
lar ve verdigimiz riziklardan sarfedenler inanir....
Səcdə Suresi, 16. Ayet:
(15-16) Ayetlerimize ancak, kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapananlar, büyüklük taslamayarak Rablerini överek yüceltenler, vücudlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine
yalvaran
lar ve verdiğimiz rızıklardan sarfedenler inanır....
Səcdə Suresi, 16. Ayet:
(onlar,) yataklarından (geceleri) kalkarak korku ve ümit içinde Rablerine
yalvaran
lardır ve kendilerine geçinmeleri için verdiğimizden başkalarına harcayanlardır....
Mömin Suresi, 20. Ayet:
Allah, hakkı yerine getirir. Allah'ı bırakıp başkasına duâ edip
yalvaran
lar ise hiçbir şeyi yerine getiremezler. Şüphesiz ki Allah işitendir, görendir....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden, kıyamet gününe kadar, kendilerine cevap veremeyecek olanlara tapanlardan,
yalvaran
lardan, hak yoldan daha uzak, daha başına buyruk, dalâleti, bozuk düzeni, helâki, daha çok tercih eden kimler olabilir? Oysa putlar, onların yalvarmalarından bile habersizdirler....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allah'ı bırakıp da, kendisine kıyamet gününe kadar cevap veremeyecek şeylere
yalvaran
dan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvarışlarından habersizdirler....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allah'i birakip da, kiyamet gunune kadar cevap veremeyecek seylere
yalvaran
dan daha sapik kimdir? Cunku, yalvardiklari seyler yalvarislarindan habersizdirler....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allah'ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar cevap veremeyecek şeylere
yalvaran
dan daha sapık kimdir? Çünkü, yalvardıkları şeyler yalvarışlarından habersizdirler....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere
yalvaran
dan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Kendisinin duasına, ta kıyamete kadar cevap veremeyecek olan ve esasen kendilerine yapılan dualardan habersiz o Allah’tan başka uydurulan nesnelere
yalvaran
kimseden daha şaşkın biri hiç olabilir mi?...
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allâh'ı bırakıp da kıyâmet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere
yalvaran
dan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler....
Zuxruf Suresi, 86. Ayet:
Allah'tan başkasına duâ edip
yalvaran
lar, yalvardıkları şeyin şefaatine eremezler. Ancak bilerek hakk ile (hakk adına) şehâdet edenler müstesna......
İsra Suresi, 57. Ayet:
İşte ilâh olduğunu iddia ettiğiniz şeyler, hangisi Rablerine daha yakın olmak için vesile arayarak
yalvaran
ve O'nun merhametini uman ve O'nun azabından korkan kimselerdir. Gerçekten senin Rabbinin azabı korkunçtur. ...
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Ve kendini, sürekli olarak Rablerinin rızasını isteyerek Rablerine
yalvaran
kişiler ile beraber sabreden biri kıl. Basit dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan gözlerini de ayırma. Ve de sen, Bizim anılmamızdan kalbini ilgisiz/ duyarsız kıldığımız, boş-iğreti arzusuna uymuş ve de işi aşırılık olan kimseye uyma. ...
Hud Suresi, 75. Ayet:
Şübhəsiz ki, İbrahim (ə.s) çox həlim (yumşaq xasiyyətli), çox acıyan (
yalvaran
), Allaha yönəlmiş bir kimsədir....
Bəqərə Suresi, 186. Ayet:
Qullarım səndən Mənim barəmdə soruşsalar, Mən (onlara) yaxınam, Mənə
yalvaran
ın dua-sını yalvardığı vaxt qəbul edərəm. Qoy onlar da Mənim çağırışımı qəbul edib Mənə iman gətirsinlər ki, doğru yola yönələ bilsinlər....
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
İbrahimin öz atası üçün bağışlanma diləməsi isə sadəcə ona verdiyi vədə görə idi. Atasının Allaha düşmən olduğu ona bəlli olduqdan sonra isə ondan uzaqlaşdı. Həqiqətən, İbrahim (Allaha) çox
yalvaran
həlim bir kimsə idi....
Yunus Suresi, 66. Ayet:
Bilin ki, göylərdə və yerdə olanların hamısı Allahındır. Allahı qoyub başqa şəriklərə
yalvaran
lar nəyin ardınca gedirlər! Onlar yalnız zənnə uyur və ancaq yalan uydururlar....
Hud Suresi, 75. Ayet:
Həqiqətən, İbrahim həlim, (Allaha) çox
yalvaran
və Ona üz tutan bir şəxs idi....
Əhqaf Suresi, 5. Ayet:
Allahı qoyub Qiyamət gününədək özünə cavab verə bilməyən əşyalara
yalvaran
kimsədən daha çox azmış kim ola bilər? Halbuki (o bütlər) onların yalvarışından xəbərsizdirlər....
Nisa Suresi, 75. Ayet:
Sizə nə olub ki, Allah yolunda və: “Ey Rəbbimiz! Bizləri xalqı zalım olan bu diyardan çıxar, qatından bizə bir dost ver, bizə qatından bir yardımçı ver”, – deyə
yalvaran
zəif və aciz kişilər, qadınlar və uşaqlar uğrunda savaşa çıxmırsınız?...
Tövbə Suresi, 114. Ayet:
İbrahimin öz atasının bağışlanması haqqındakı xahişi yalnız ona verdiyi vədə görə idi. Ona aydın olduqda ki, o, Allahın düşmənidir, ondan əl çəkdi. Həqiqətən, İbrahim çox dua edib
yalvaran
dır, həlimdir!...
Hud Suresi, 75. Ayet:
Həqiqətən, İbrahim həlim təbiətli, həmişə Allaha
yalvaran
və Ona üz tutandır....
Bəqərə Suresi, 186. Ayet:
Və bəndələrim səndən Mənim barəmdə soruşduqları zaman, bilin ki, həqiqətən Mən çox yaxınam. Mənə yalvardıqda
yalvaran
ın yalvarışına cavab verərəm. O halda, rüşdə çatmaq üçün onlar da Mənim çağırışımı qəbul etsinlər və Mənə inansınlar....
İsra Suresi, 57. Ayet:
Bax, məbud olduğunu iddia etdiyiniz kəslər, Rəbbinə vəsilə axtararaq
yalvaran
kəslərdir. Bunların hansı biri daha yaxın və Onun mərhəmətini umid edir və Onun əzabından qorxur? Həqiqətən sənin Rəbbinin əzabı qorxuludur....
Kəhf Suresi, 28. Ayet:
Və daim Rəbbinin razılığını qazanmaq istəyərək Ona
yalvaran
kəslərlə birgə səbr edən biri ol. Bəsit dünya həyatının bər-bəzəyini istəyərək onlardan gözlərini çəkmə. Və sən, Bizim xatırlanmamıza qarşı qəlbini qafil/laqeyd hala gətirdiyimiz, boş-müvəqqəti arzusuna uyan və işi azğınlıq olan kimsəyə uyma....