Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Hud Suresi, 54. Ayet:
Biz ancaq bunu deyə bilərik ki, ilahlarımızdan biri səni
yaman
pis çarpıb”. Hud dedi: “Mən Allahı şahid tuturam və siz də şahid olun ki, mən sizin qoşduğunuz şəriklərdən uzağam....
Kəhf Suresi, 62. Ayet:
(Oradan) keçib getdikləri zaman Musa gəncə dedi: “Günorta yeməyimizi gətir! Bu səfərimiz bizi
yaman
yordu”....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra sıxıntını (bəlanı, pisliyi) firavanlıqla əvəz etdik. Beləliklə, onlar artıb çoxaldılar və dedilər: “Atalarımıza da belə yaxşı-
yaman
günlər üz vermişdi”. Elə bu an onları özləri də bilmədən, qəflətən (əzabla) yaxaladıq....
Əraf Suresi, 168. Ayet:
(Yəhudiləri) yer üzündə (ayrı-ayrı) dəstələrə parçaladıq. İçərilərində əməlisaleh olanlar da, olmayanlar da var idi. Onları yaxşı-
yaman
la imtahan etdik ki, bəlkə, (haqq yola) dönsünlər....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Əgər əhd bağladıqdan sonra andlarını pozsalar və dininizi
yaman
layıb təhqir etsələr, (sözlərinin üstündə durmayan) küfr başçıları ilə vuruşun. Onların həqiqətdə andları (əhdləri) yoxdur (onlar üçün heç bir andın, əhdin əhəmiyyəti yoxdur). Bəlkə, (bu yaramaz işlərdən) əl çəkələr!...
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Onların üstünə (qızmar daşdan) bir yağış yağdırdıq. (Peyğəmbərlər vasitəsilə Allahın əzabından) qorxudulanların yağışı nə
yaman
imiş!...
Şüəra Suresi, 173. Ayet:
Onların üstünə (qızmar daşdan) bir yağış yağdırdıq. (Peyğəmbər tərəfindən Allahın əzabı ilə) qorxudulanların yağışı nə
yaman
yağışdır!...
Duxan Suresi, 40. Ayet:
Şübhəsiz ki, (haqqı batildən, yaxşını
yaman
dan, mömini kafirdən) ayırd etmə günü onların hamısının (bir yerdə olma) vaxtıdır!...
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
O zaman İbrahîm, Yâ Rabbi dedi, bu şehri emniyetli bir yer et. Buradakilerden Allah'a ve son güne inananları meyvelarla rızıklandır. Allah, kâfir olanı da bir müddet rızıklandıracağım da sonra zorla onu, ateşle azâba uğratacağım. Oraya gidiş, ne
yaman
bir sonuçtur, ne kötü bir gidiştir dedi....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
ve o vakit İbrahim «Yarab burasını emin bir belde kıl ve ahalisini envaı semerattan merzuk buyur, «Allaha ve Ahıret gününe iman eyleyenlerini» dedi, buyurdu ki «küfredeni dahi merzuk eder de az bir zaman hayattan nasib aldırırım ve sonra ateş azabına muztar kılarım ki o ne
yaman
bir inkılâbtır...
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
Ve o vakit İbrahim: «Ya Rab, burasını güvenilir bir yer kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle rızıklandır!» dedi. Allah da: «İnkar edenleri de rızıklandırır, kısa bir zaman için hayattan nasip aldırırım. Sonra onları cehennem azabına girmek zorunda bırakırım ki, o ne
yaman
bir inkılaptır!» buyurdu....
Bəqərə Suresi, 126. Ayet:
Ve o vakit İbrahim «Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır» diye yalvardı. Allah buyurdu ki: «küfredeni dahi rızıklandırır da hayattan biraz nasip aldırırım, sonra da onu ateş azabına uğratırım ki, orası ne
yaman
bir duraktır!»...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi var ki dünya yaşayışı hakkında söylediği söz, seni şaşırtır, imrendirir, kalbindekine de Allah'ı tanık tutar. Halbuki o, düşmanların en
yaman
ı, en inatçısıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözü senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allâh'ı da şahit tutar. . . Oysa o, düşmanlarının en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatıyla ilgili sözleri senin hoşuna gider ve kalbinde olana Allah'ı şahit tutar. Gerçekte ise o düşmanların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
Nas içinden kimi de vardır ki dünya hayatı hakkında sözleri seni imrendirir bir de kalbindekine Allahı şahid tutar, halbuki o islâm hasımlarının en
yaman
ıdır...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan kimi de vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözleri senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allah'ı şahit tutar. Halbuki O, İslâm düşmanlarının en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyle kimse vardır ki, onun (bu) dünyâ hayaatına âid sözü hoşuna gider ve o, kalbinde olana Allahı şahid getirir. Halbuki o, düşmanların en
yaman
ıdır. ...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi vardır ki; dünya hayatına dair sözü senin hoşuna gider. Ve Allah'ı kalbinde olana şahid tutar. Halbuki o, düşmanların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri söz senin hoşuna gider. Hatta böyleleri, söylediklerinin kalpten geldiğine (samimi olduğuna) Allah'ı şâhit tutar. Halbuki o, hasımların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi vardır ki dünya hayatına dair sözleri senin hoşuna gider. Üstelik sözünün özüne uyduğuna Allah’ı da şahit gösterir. Halbuki gerçekte o, düşmanların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi var ki, dünyâ hayâtına dair sözü, senin hoşuna gider. Kalbinde olan (samimi düşüncelerini söylediğin)e Allâh'ı şâhid tutar. Oysa o, hasımların en
yaman
ıdır....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna gider. Üstelik kalbindekine Allah'ı şahit tutar. Oysa düşmanlıkta o pek
yaman
dır!...
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysa ki o, düşmanların en
yaman
ıdır....
Maidə Suresi, 82. Ayet:
İnsanlar içerisinde, inananlara en
yaman
düşman olarak yahûdileri ve (Allah'a) ortak koşanları bulursun. İnananlara sevgice en yakınları da "Biz hıristiyanlarız." diyenleri bulursun. Çünkü onların içlerinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar....
Ənam Suresi, 157. Ayet:
Yahud «Bize de kitâb indirilseydi muhakkak onlardan fazla hidâyete ererdik» dememeniz içindir. İşte size Rabbinizden apaçık bir hüccet, bir hidâyet, bir rahmet gelmişdir. Artık Allahın âyetlerini yalan sayandan, onlardan yüz çevirenden daha zaalim kimdir? Biz âyetlerimizden yüz çevirenleri bu sebeble,
yaman
bir azâb ile cezalandıracağız. ...
Ənam Suresi, 157. Ayet:
Yahut: "Eğer bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha doğru yolda olurduk." dememeniz içindir. İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidâyet ve rahmet geldi. Allah’ın âyetlerini yalan sayıp insanları ona yönelmekten alıkoyandan daha zalim kim olabilir?Âyetlerimizden yüz çevirerek engelleyenleri bu engellemeleri sebebiyle
yaman
bir azapla cezalandıracağız....
Əraf Suresi, 183. Ayet:
Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek
yaman
dır....
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
(Ey münafıklar) siz de tıbkı kendinizden evvelkiler gibisiniz. (Halbuki) onlar kuvvetçe sizden daha
yaman
dı, malları, evlâdları daha çokdu. (Bu dünyâdaki) nasıybleri kadar (zevkden) fâidelenmek istediler. İşte sizden evvelkiler nasıl öyle nasıyblerince yaşamak istedilerse siz de yine kısmetinizce (zevkden) fâide aradınız. Siz de (o batağa) dalanlar gibi daldınız. Onların dünyâda da, âhiretde de yapdıkları boşa gitdi. İşte bunlar da husran içinde kalanların ta kendileridir. ...
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
Sizden öncekiler gibi. Onlar kuvvet bakımından sizden daha
yaman
, mallar ve çocuklar bakımından çoktular. Onlar hisselerince bundan faydalandılar. Sizden öncekiler hisselerince faydalandıkları gibi, siz de hissenizce ondan faydalandınız ve onların daldığı gibi siz de daldınız. İşte onların yaptıkları dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar, hüsrana uğrayanların kendileridir....
Tövbə Suresi, 69. Ayet:
(Siz de), sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar kuvvetçe sizden daha
yaman
, mal ve evlâdça sizden daha çok idiler. Onlar, (dünyâ malından) kendi paylarına düşenle zevklerine baktılar, sizden öncekilerin, (dünyâdan) kendi paylarına düşenle zevklerine baktıkları gibi, siz de kendi payınıza düşenle zevkinize baktınız ve (bâtıla) dalanlar gibi siz de(bâtıla) daldınız. Onlar, eylemleri, dünyâ ve âhirette boşa gitmiş kimselerdir ve ziyana uğrayanlar da onlardır....
Tövbə Suresi, 97. Ayet:
Bedeviler; küfür ve nifak bakımından daha
yaman
ve Allah'ın peygamberine indirdiğinin hududunu bilmemeye daha müsaittirler. Ve Allah; Alim'dir, Hakim'dir....
Tövbə Suresi, 97. Ayet:
Bedevi Araplar, küfür ve iki yüzlülükçe daha
yaman
ve Allâh'ın, Elçisine indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamağa daha müsâittirler. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir....
Yusif Suresi, 18. Ayet:
Yusuf'un yalandan kana bulanmış gömleğini getirdiler. Babaları Yakub dedi ki; «Anlaşılan nefsiniz sizi kötü bir işe sürükledi, bana düşen
yaman
bir sabırdır, anlattıklarınız karşısında Allah'ın yardımına sığınıyorum.»...
Yusif Suresi, 28. Ayet:
Adam, gömleğin arka tarafından yırtılmış olduğunu görünce karısına «Bu iş, siz kadınlara özgü bir komplodur, sizin komplolarınız
yaman
dır» dedi....
Yusif Suresi, 28. Ayet:
Yusuf'un gömleğini arkadan yırtılmış görünce, kocası 'Anlaşılan bu sizin tuzaklarınızdan biri,' dedi. 'Siz kadınların tuzağı ise pek
yaman
olur....
Yusif Suresi, 28. Ayet:
Gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce şöyle konuştu: "Bu sizin tuzaklarınızdandır. Sizin tuzaklarınız gerçekten çok
yaman
dır."...
Yusif Suresi, 83. Ayet:
Hz. Yakub dedi ki; 'Herhalde nefsinizin kışkırtması ile bir komplo düzenlediniz. Bana
yaman
bir sabır düşüyor. Belki de Allah bana tüm oğullarımı birlikte kavuşturacaktır. Hiç şüphesiz O, her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.»...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
İnsanı bir damla sudan yaratdı O. (Böyle iken) bakarsın ki o, apaçık (
yaman
) bir hasım (kesilmiş) dir! ...
Nəhl Suresi, 4. Ayet:
Nitekim O, insanı bir damla sudan yarattı. Ama o
yaman
bir hasım kesiliverdi....
Furqan Suresi, 26. Ayet:
O gun gercek hukumdarlik Rahman'indir. Inkarcilar icin
yaman
bir gundur....
Furqan Suresi, 26. Ayet:
O gün gerçek hükümdarlık Rahman'ındır. İnkarcılar için
yaman
bir gündür....
Furqan Suresi, 26. Ayet:
O gün hak (ve sabit olan) mülk çok esirgeyen (Rabbin) dir. Kâfirler için ise o, pek
yaman
bir gün olmuşdur. ...
Furqan Suresi, 26. Ayet:
O günde gerçek mülk, Rahman'ındır. Kafirler için de pek
yaman
bir gündür....
Nəml Suresi, 21. Ayet:
'Ya bana açık bir mazeret getirir, ya da ben onu
yaman
bir azaba uğratır yahut keserim.'...
Nəml Suresi, 33. Ayet:
'Biz güçlüyüz,
yaman
savaşçılarız ve son karar sana aittir. Kararını uygula,' dediler....
Nəml Suresi, 33. Ayet:
İleri gelen devlet adamları dediler ki; «Biz güçlüyüz,
yaman
savaşçılarız, ferman senindir, düşün de ne buyuracağına karar ver.»...
Nəml Suresi, 33. Ayet:
Dediler ki: "Biz güçlüyüz,
yaman
savaşçılarız ama emir senindir. Bak, ne buyurursan öyle yaparız"...
Nəml Suresi, 33. Ayet:
Dediler ki: "Biz çok güçlüyüz, çok
yaman
savaşırız. Buyruk senin. Ne karar vereceğini sen bilirsin."...
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek, düzelticilerden olmak istemiyor da, bu yerde ille
yaman
bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!...
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek, düzelticilerden olmak istemiyor da, bu yerde ille
yaman
bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!...
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: «Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille
yaman
bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!»...
Qəsəs Suresi, 19. Ayet:
Derken (Musa) ikisinin de düşmanı olan birini yakalamak isteyince (onun bu hareketinin kendisine müteveccih olduğunu sanan istimdada) dedi ki: «Musa, dün bir canı öldürdüğün gibi (şimdi) beni de mi öldürmek istiyorsun?! Ara buluculardan olmayı arzu etmiyorsun da bu yerde ille
yaman
bir zorba olmak istiyorsun sen»! ...
Loğman Suresi, 33. Ayet:
Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O
yaman
aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın!...
Fatir Suresi, 5. Ayet:
Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi sakın aldatmasın! O
yaman
aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile aldatmasın....
Sad Suresi, 4. Ayet:
İçlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiğine şaştılar da kafirler: «Bu bir sihirbaz,
yaman
bir yalancı» dediler....
Duxan Suresi, 11. Ayet:
(Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek
yaman
bir azâb» (diyecekler). ...
Hucurat Suresi, 7. Ayet:
Hem biliniz ki içinizde Allahın Resulü var, eğer o bir çok işlerde size itâat eder olsa haliniz
yaman
olurdu ve lâkin Allah size iymanı sevdirdi, ve küfrü, füsuku, ısyanı nazarınızda kerîh kıldı...
Hucurat Suresi, 7. Ayet:
(7-8) Hem biliniz ki, içinizde Allah'ın peygamberi vardır. Şayet o, birçok işlerde size itaat etseydi, haliniz
yaman
olurdu. Fakat Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsledi; küfrü, yoldan çıkmayı ve isyanı size çirkin gösterdi. İşte onlar, Allah'ın lütfu ve nimeti ile doğru yola ermiş olanlardır. Allah, her şeyi bilendir, hikmet sahibidir....
Hucurat Suresi, 7. Ayet:
(7-8) İyi düşünün ki Allah’ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır. Şayet o birçok işte size uysaydı, haliniz
yaman
olurdu. Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde güzelleştirdi; inkârdan, fâsıklıktan ve isyandan ise sizi iğrendirdi. İşte Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak doğru yolda yürüyenler onlardır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir....
Hucurat Suresi, 8. Ayet:
(7-8) Hem biliniz ki, içinizde Allah'ın peygamberi vardır. Şayet o, birçok işlerde size itaat etseydi, haliniz
yaman
olurdu. Fakat Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsledi; küfrü, yoldan çıkmayı ve isyanı size çirkin gösterdi. İşte onlar, Allah'ın lütfu ve nimeti ile doğru yola ermiş olanlardır. Allah, her şeyi bilendir, hikmet sahibidir....
Hucurat Suresi, 8. Ayet:
(7-8) İyi düşünün ki Allah’ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır. Şayet o birçok işte size uysaydı, haliniz
yaman
olurdu. Ama Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde güzelleştirdi; inkârdan, fâsıklıktan ve isyandan ise sizi iğrendirdi. İşte Allah’tan bir lütuf ve nimet olarak doğru yolda yürüyenler onlardır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir....
Nəcm Suresi, 16. Ayet:
O sırada ağacı
yaman
bir şey bürümüştü....
Qəmər Suresi, 38. Ayet:
Ertesi gün,
yaman
bir azap sabahlarını kutladı....
Hədid Suresi, 14. Ayet:
Münafıklar, müminlere «Dünyada sizinle birlikte değil miydik?» diye seslenirler. Müminler de onlara şöyle derler; «Evet, birlikteydik. Fakat siz kendiniz eğri yola saptınız, hep komplo peşinde koştunuz, gerçeklerden kuşku duydunuz, asılsız kuruntulara kapıldınız, sonunda Allah'ın emri gelince öldünüz, o
yaman
ayartıcı (şeytan) sizi Allah'ın affediciliğine güvendirerek baştan çıkardı.»...
Hədid Suresi, 14. Ayet:
Onlara seslenirler: "Biz sizinle değil miydik?" Derler ki: "Evet, bizimleydiniz. Ancak siz kendinizi yaktınız, bekleyip durdunuz, şüphe ettiniz, hayal ve kuruntular/hurafeler/anlamını bilmeden okuyuşlar sizi aldattı; nihayet Allah'ın emri geldi. O
yaman
aldatıcı, sizi Allah ile aldattı."...
Zəlzələ Suresi, 1. Ayet:
Yer o
yaman
sarsıntı ile sarsıldığı,...
Zəlzələ Suresi, 1. Ayet:
Yer o
yaman
sarsıntı ile sarsıldığı,...
Əhzab Suresi, 60. Ayet:
(60-61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve
yaman
bir şekilde öldürülürler....
Əhzab Suresi, 61. Ayet:
(60-61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve
yaman
bir şekilde öldürülürler....
Yasin Suresi, 77. Ayet:
İnsan şunu hiç görüp düşünmedi mi: Biz kendisini bir nutfeden yaratmışken,
yaman
bir hasım kesildi Bize....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
İnsanlardan kimi de vardır ki, onun basit dünya yaşamı hakkındaki sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı şâhit tutar. Ve o, düşmanlığı en
yaman
olanıdır. ...
Möminun Suresi, 96. Ayet:
Seyyiatı (
yaman
lığı) yaxşılıqla dəf et. Biz onların aid etdikləri sifətləri ən yaxşı bilirik....
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Biz onların üstünə (daşlardan) yağış yağdırdıq. Qorxudulanların yağışı nə
yaman
imiş!...
Rum Suresi, 10. Ayet:
Sonra isə Allahın ayələrini yalan sayıb onlara lağlağı etməklə pislik göstərənlərin nəsibi lap
yaman
oldu....
Şüəra Suresi, 173. Ayet:
Biz onların üstünə (daşlardan) yağış yağdırdıq. Qorxudulanların yağışı nə
yaman
imiş!...
Hədid Suresi, 14. Ayet:
(Münafiqlər) onları haraylayıb deyəcəklər: “Məgər biz sizinlə birlikdə deyildikmi?” (Möminlər) deyəcəklər: “Bəli, lakin siz öz-özünüzü aldadırdınız, (möminlərə bəla üz verməsini) gözləyirdiniz, (haqqa) şübhə edirdiniz və Allahın əmri gələnədək xülyalar sizi yoldan çıxartdı. Tovlayan (şeytan) Allah barəsində sizi
yaman
aldatdı....
Qəsəs Suresi, 76. Ayet:
Həqiqətən, Qarun Musa ilə həmtayfa idi. Amma onlara qarşı
yaman
lıq edirdi. Biz ona elə xəzinələr vermişdik ki, onların açarlarını daşımaq bir dəstə qüvvətli adama ağır gəlirdi. Qövmü ona dedi: “Öyünmə! Həqiqətən, Allah öyünənləri sevmir....
Adiyat Suresi, 6. Ayet:
Həqiqətən, insan Rəbbinə qarşı
yaman
nankordur....
Ənam Suresi, 108. Ayet:
Yaman
deməyin o kəslərə ki, Allahdan başqalarını çağırırlar, olmaya ki, onlar da ədavət elmsizlikdən Allaha
yaman
deyələr. Beləcə zinətli etdik külli qoum üçün əməllərini, sonra onlar öz Rəblərinə tərəf dönəcəklər və O xəbər verəcək onlara nə ilə ki, oldular əməl edənlər. ...
Ənam Suresi, 117. Ayet:
Yaman
deməyin o kəslərə ki, Allahdan başqalarını çağırırlar, olmaya ki, onlar da ədavət elmsizlikdən Allaha
yaman
deyələr. Beləcə zinətli etdik külli qoum üçün əməllərini, sonra onlar öz Rəblərinə tərəf dönəcəklər və O xəbər verəcək onlara nə ilə ki, oldular əməl edənlər. ...
Əraf Suresi, 168. Ayet:
Və onları yer üzündə müxtəlif dəstələr şəklində səpələdik. Onlardan bəzisi yaxşı əməl sahibləridir, bəzisi isə onlardan aşağıdır. Onları yaxşı-
yaman
lıqlarla sınadıq, bəlkə (haqqa tərəf) qayıtsınlar....
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Onların başına (daşdan) yağış yağdırdıq. O qorxudulanların yağışı nə
yaman
pis bir yağış idi!...
Bəqərə Suresi, 85. Ayet:
Amma siz bir-birinizi öldürən, aranızdan bir dəstəyə qarşı
yaman
lıq və zülmdə köməkləşərək sizə haram olduğu halda onları yurdlarından çıxaran, sizə əsir olaraq gəldikləri zaman fidyə verib onları qurtaran kəslərsiniz. Yoxsa siz Kitabın (Tövratın) bir qisminə inanıb bir qismini inkar edirsiniz?1 Artıq sizdən bunu edənin cəzası dünya həyatında rüsvay olmaqdan başqa bir şey deyildir. Qiyamət günündə isə onlar əzabın ən şiddətlisinə düçar olarlar. Çünki Allah etdiklərinizdən xəbərsiz deyil....
Nisa Suresi, 149. Ayet:
Bir xeyri aşkara çıxarar və ya gizlədərsinizsə, yaxud bir
yaman
lığı əfv edərsinizsə (bilin ki), Allah da çox əfv edəndir, hər şeyə haqqı ilə gücü yetəndir....
Əraf Suresi, 131. Ayet:
Lakin onlara yaxşılıq (bolluq vaxtı) gəldiyi zaman: “Bu bizimdir (biz çalışıb qazandıq)”, – deyərlər. Əgər başlarına bir
yaman
lıq gələrsə, Musa və onunla birlikdə olanların uğursuzluğuna yozardılar. Yaxşı bilin ki, onların uğursuzluq səbəbi ancaq Allah qatında (yazılı)dır. Lakin çoxları bilməz....
Hud Suresi, 64. Ayet:
“Ey qövmüm! Budur sizə möcüzə olaraq Allahın dişi bir dəvəsi! Buraxın onu, Allahın (yaratdığı) yer üzündə otlasın. Ona
yaman
lıq toxundurmayın, yoxsa sizi yaxın bir əzab haqlayar”....
Əhzab Suresi, 17. Ayet:
De ki: “Əgər Allah sizə bir
yaman
lıq diləsə, sizi Allahdan kim qoruyar? Yaxud sizə bir rəhmət diləsə, buna kim mane olar?” Onlar özlərinə Allahdan başqa heç bir dost və heç bir yardımçı tapa bilməzlər....
Əraf Suresi, 95. Ayet:
Sonra isə Biz pisliyi yaxşılıqla əvəz etdik ki, onlar çoxalıb desinlər: “Ata-babalarımıza da yaxşı-
yaman
günlər üz verib". Biz isə, qəflətən onları elə yaxaladıq ki, heç özləri də hiss etmədilər....
Əraf Suresi, 168. Ayet:
Biz yer üzərində onları dəstələrə böldük; aralarında əməlisalehlər də, başqaları da var idi. Biz onları yaxşı-
yaman
la sınadıq ki, bəlkə onlar (haqqa) dönələr....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Əgər onlar əhd etdikdən sonra öz andlarını pozaraq dininizi
yaman
lasalar - axı onlar üçün heç bir and yoxdur - onda küfrə başçılıq edənlərlə vuruşun ki, bəlkə onlar əl çəkələr....
Möminun Suresi, 96. Ayet:
Sən ən yaxşı olan bir vasitə ilə
yaman
ı dəf et. Onlann (Bizə) verdikləri sifətləri Biz yaxşı bilirik....
Bəqərə Suresi, 204. Ayet:
Bəzi insanlar da var ki, onun bəsit dünya həyatı haqqındakı sözü sənin xoşuna gələr və o, qəlbində olana Allahı şahid göstərər. Və o kəs, düşmənçiliyi ən
yaman
olan kəsdir....
Nəml Suresi, 58. Ayet:
Və onların üstünə elə bir yağış yağdırdıq ki! Xəbərdarlıq edilənlərin yağışı necə də
yaman
idi!...
Əhzab Suresi, 17. Ayet:
De ki: "Əgər Allah sizin üçün bir
yaman
lıq diləsə yaxud sizə bir mərhəmət [yaxşılıq] diləsə, sizi Allahdan kim qoruya bilər?" Həm də onlar özlərinə Allahın altındakılardan yol göstərən, himayəçi bir yaxın tapa bilməzlər, bir köməkçi də [tapa bilməzlər]....