Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Göylərin və yerin hökmranlığının Allaha məxsus olduğunu və sizin Allahdan başqa heç bir himayəçinizin və
yardımçınız
ın olmadığını bilmirsənmi?...
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Həqiqətən, göylərin və yerin hakimiyyəti Allaha məxsusdur. O dirildər və öldürər. Allahdan başqa sizin nə bir dostunuz, nə də bir
yardımçınız
vardır....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yer üzündə (Allahın əzabına) mane ola bilməzsiniz. Allahdan başqa sizin nə bir himayədarınız, nə də bir
yardımçınız
vardır....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Nə yerdə, nə də göydə siz (Allahı) aciz qoya bilməzsiniz! Allahdan başqa sizin nə bir dostunuz, nə də bir
yardımçınız
vardır”....
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
İbrahim dedi: “Siz yalnız dünya həyatında aranızdakı sevgi (dostluq) uğruna Allahı qoyub bütləri ilah qəbul etdiniz. Sonra qiyamət günü bir-birinizi inkar edəcək və bir-birinizə lənət oxuyacaqsınız. Sizin sığınacağınız yer cəhənnəmdir və sizin heç bir
yardımçınız
olmayacaqdır”....
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
Onlara belə deyilər: “Siz bu gününüzə qovuşacağınızı unutduğunuz kimi, Biz də bu gün sizi unudacağıq. Sizin sığınacağınız yer cəhənnəmdir və heç bir
yardımçınız
olmayacaqdır!...
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Məgər sən bilmirsən ki, göylərin və yerin səltənəti (hökmranlığı) ancaq Allaha məxsusdur və sizin Allahdan başqa bir dostunuz və
yardımçınız
yoxdur?!...
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Hani, şeytan onlara yaptıkları işi süslü gösterip: "Bugün, sizi hiçbir insan topluluğu yenemez, ben de muhakkak sizin yardımcınızım." dedi. Fakat iki ordu karşılaşınca geri döndü ve "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan korkarım. Zira Allah'ın azabı çok çetindir." dedi....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Yaşatan ve öldüren O'dur. Sizin, Allah'tan başka bir veli ve bir yardımcınız yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz, yerde ve gökte aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah'ın yanı sıra başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz, yeryüzünde aciz bırakabilecek olanlar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka bir veliniz ve yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkiyetinin Allah'a ait olduğunu bilmez misin?. Sizin de Allah'dan başka bir koruyucunuz (veliniz) ve yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Goklerin ve yerin Hukumdarliginin Allah'a aid oldugunu bilmez misin? Allah'tan baska dost ve yardimciniz yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Göklerin ve yerin Hükümdarlığının Allah'a aid olduğunu bilmez misin? Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Bilmez misin ki gerçekten göklerin ve yerin mülkü Tanrı'nındır. Sizin Tanrı'dan başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Göklerin ve yerin hükümranlığının Allah’a ait olduğunu ve sizin Allah’tan başka bir koruyucunuz ve bir yardımcınızın olmadığını bilmez misin?...
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin O’ndan başka ne bir hâminiz, ne de bir yardımcınız yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Ve sizin Allah'tan başka veliniz de yardımcınız da yoktur....
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Bilmiyor musun ki göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır? Ve sizin Allah'tan başka ne bir dostunuz vardır, ne de bir yardımcınız....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Hayır! Yalnız Allah yardımcınızdır. O, yardımcıların en hayırlısıdır....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Yok yok, sizin yardımcınız, dostunuz Allah'tır ve o, yardımcıların en hayırlısıdır....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Doğrusu Allah sizin mevlânız ve yardımcınızdır; ve o, yardım edenlerin en hayırlısıdır....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Doğrusu sizin yardımcınız sadece Allah'tır. O, yardım edeceklerin en hayırlısıdır....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Hayır, sizin yâriniz, yardımcınız Allahdır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır. ...
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Halbuki sizin mevlanız / yardımcınız, Allah’tır. O, yardımcıların en hayırlısıdır....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Sizin dostunuz ve yardımcınız Allah'tır. O ise yardımcıların en hayırlısıdır....
Maidə Suresi, 55. Ayet:
Sizin veliniz ve yardımcınız ancak Allah’la onun peygamberidir; bir de iman edenlerdir ki, onlar, Allah’ın emirlerine boyun eğerek namaza devam ederler ve zekât verirler....
Ənfal Suresi, 40. Ayet:
Ve yüz çevirirlerse artık bilin ki Allah sizin yâriniz, yardımcınızdır ve o, ne güzel dosttur, ne güzel yardımcı....
Ənfal Suresi, 40. Ayet:
Eğer onlar iman etmezler ve savaştan geri durmazlarsa, artık bilin ki, gerçekten Allah, sizin yardımcınızdır. O ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır!...
Ənfal Suresi, 40. Ayet:
Yok vazgeçmez de tekrar eskiye dönerlerse artık bilin ki, Allah sizin yardımcınızdır. O ne güzel mevla, ne güzel yardımcıdır....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum" dedi. Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
O zaman şeytan onlara amellerini süslü göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti. Ne zaman ki iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: "Kuşkusuz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum. Ben Tanrı'dan da korkuyorum" dedi. Tanrı (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
O zaman şeytan onların yapdıklarını süslemiş ve şöyle demişdi: «Bugün insanlardan size galebe edecek (hiç bir kuvvet) yokdur. Ben de sizin muhakkak yardımcınızım». Vaktaki iki ordu (karşı karşıya) göründü, «Ben sizden kat'iyyen uzağım. Gerçek ben sizin göremeyeceğinizi görüyorum. Ben Allahdan korkarım elbet! Allah ukuubetinde çok şiddetlidir» dedi, iki topuğu üstüne (tabana kuvvet) kaçdı! ...
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: “Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. Ben de sizin yardımcınızım. ” dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce gerisin geri dönerek: “Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım, çünkü Allah'ın azabı çok şiddetlidir. ” dedi....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
Şeytan onların (müşriklerin) yaptıklarını kendilerine süslü göstererek şöyle dedi: -Size bugün hiç kimse galip gelemez. Nitekim ben de sizin yardımcınızım. İki ordu karşılaşınca da: -Ben sizden uzağım, ben sizin görmediklerinizi görüyorum. Ben şüphesiz Allah’tan korkarım, Allah’ın azabı şiddetlidir, diyerek arkasını dönüp kaçtı....
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: «Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım» demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve «Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görmekteyim, ben Allah'tan da korkmaktayım» dedi. Allah, (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkiyeti Allah'ındır. Diriltir ve öldürür. Sizin de Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Goklerin ve yerin hukumranligi elbette Allah'indir; dirilten ve olduren O'dur. Allah'tan baska dost ve yardimciniz yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin hükümranlığı elbette Allah'ındır; dirilten ve öldüren O'dur. Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Tanrı'nındır; diriltir ve öldürür. Sizin Tanrı'dan başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin mülk (-ü saltanat) ı hakıykaten Allahındır, Onundur. O, hem diriltir, hem öldürür. Sizin Allahdan başka ne bir yâriniz, ne de bir yardımcınız yokdur. ...
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin hükümranlığı elbette Allah’ındır. Dirilten ve öldüren O’dur. Sizin Allah’tan başka bir veliniz ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’ındır. Dirilten ve öldüren O’dur. Sizin Allah’tan başka ne hâminiz, ne yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin mülkü Allâh'ındır. Yaşatan, öldüren O'dur. Sizin Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah'tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur....
Tövbə Suresi, 116. Ayet:
Göklerin ve yerin egemenliği Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin ise Allah'tan başka ne bir dostunuz vardır, ne bir yardımcınız....
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
1.
ve kâle eş şeytânu
: ve şeytan dedi
2.
lemmâ
: olduğu zaman
3.
kudıye el emru
: emir yerine getirildi, tamamlandı
4.
innallâ...
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Ve siz, (Allah'ı) yerde ve gökte aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah'tan başka velîniz (dostunuz) ve yardımcınız yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz, yerde de gökte de (Allah’ı) âciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
"Siz, ne arzda ve ne semâda güçsüz bırakamazsınız! Sizin Allâh'tan başka ne bir Veliyy'niz ve ne de bir yardımcınız yoktur. "...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yeryuzunde ve ne de gokte Allah'i aciz birakabilirsiniz. Allah'tan baska bir dost ve yardimciniz da bulunmaz. *...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yeryüzünde ve ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız da bulunmaz.'...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin ALLAH'tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yerde, ne gökde (Onu) aaciz bırakıcı değilsiniz. Allahdan başka sizin hiçbir velîniz ye yardımcınız da yokdur». ...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yerde, ne gökte O'nu aciz bırakabilirsiniz. Allah'tan başka sizin hiç bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Sizin, yerde de gökte de kaçacak bir yeriniz yoktur. Sizin Allah’tan başka sahibiniz de, yardımcınız da yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Sizler ne yerde, ne gökte Allah’ın hâkimiyetinin dışına kaçarak kurtulamazsınız. Sizin Allah’tan başka ne koruyanınız, ne de yardımcınız yoktur....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz, ne yerde, ne de gökte Allâh'(ın yapacağı iş)i engelleyemezsiniz. Sizin Allah'tan başka ne bir koruyucunuz, ne de bir yardımcınız vardır....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Ne yerde, ne de gökte Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz da olmaz, yardımcınız da....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz ne yerde ne de gökte kimseyi âciz bırakamazsınız. Ve sizin, Allah'tan başka ne bir dostunuz vardır ne de bir yardımcınız....
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur....
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim) dedi ki: "Siz dünya hayatında (atalarınızla) aranızdaki duygu bağı yüzünden Allâh dûnunda putlar edindiniz. Bu yüzden kıyamet sürecinde kiminiz kiminizi inkâr edecek ve bir diğerine lânet edecektir! Mekânınız ateştir ve yardımcınız da yoktur. "...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız yoktur."...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur....
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim onlara) dedi ki: «Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (geldiğinde) ise, kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacağınız yer cehennemdir. Ve hiç yardımcınız da yoktur.»...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Tanrı'yı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (tanrılar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi tanımayacak (yekfürü) ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız yoktur."...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
Dedi ki: «Siz dünyâ hayaatında birbirinizle (müşrikler hususunda) dost olduğunuz için Allâhı bırakıb ancak putlara tutundunuz. (Fakat) bil'âhare kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lâ'net edecekdir. Barınacağınız yer ise ateşdir. Sizin (o vakit) hiçbir yardımcınız da yokdur». ...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
Dedi ki: “Siz dünya hayatında birbirinizle dost olduğunuz için, Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Fakat (o putlara tapmanız dünyada aranızda bir sevgi husule gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınacağınız yer ise ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur. ”...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrâhim kavmine) dedi ki: "Siz dünyâ hayâtında birbirinizi sevmek için Allâh'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. (O putlara tapmanız, dünyâda aranızda bir sevgi meydana gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyâmet gününde birbirinizi inkâr eder ve birbirinizi la'netlersiniz. Varacağınız yer de ateştir ve hiçbir yardımcınız da yoktur....
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
(İbrahim) Dedi ki: «Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, bir kısmınız bir kısmınızı inkâr edip tanımayacak ve bir kısmınız bir kısmınıza lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız da yoktur.»...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
İbrahim şunu da söyledi: 'Siz bu dünya hayatında aranızda muhabbet olsun diye, Allah'ı bırakıp da kendinize putlar edindiniz. Kıyamet gününde ise birbirinizi inkâr edecek, birbirinize lânet okuyacaksınız. Barınacağınız yer ateş olacak; hiçbir yardımcınız da bulunmayacak.'...
Ənkəbut Suresi, 25. Ayet:
İbrahim dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, O’dur ki, gökleri ve yeri ve aralarında olanları altı günde yarattı; sonra arşı istilâ etti, saltanatını kurdu. Sizin, O’ndan başka hiç bir yardımcınız yok, hiç bir şefaatçınız da yok. Artık Allah’ın öğüdlerini kabul etmez misiniz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Tanrı, gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı; sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah, gökleri ve yeri ve bunların arasında olan şeyleri altı günde yaratan, sonra hükmü arşı istîlâ edendir. Sizin Ondan başka hiçbir yâriniz ve (azabınızı giderecek) hiçbir yardımcınız yokdur. Artık iyice düşünmez misiniz? ...
Səcdə Suresi, 4. Ayet:
Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra da arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçi olanınız yoktur. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?...
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz, arzda (Allâh'ı) âciz bırakamazsınız! Sizin Allâh'tan başka ne bir velîniz ve ne de bir yardımcınız yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yoksa siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryuzunde O'nu aciz birakamazsiniz. Allah'tan baska bir dostunuz da yardimciniz da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde kaçamazsınız. Sizin ALLAH 'tan başka bir sahibiniz ve yardımcınız yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Tanrı'nın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yer (yüzün) de (Allahı) aaciz bırakabilecekler değilsiniz Sizin Allahdan başka ne bir haamîniz, ne bir yardımcınız yokdur. ...
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Ve sizin Allah'tan başka ne bir veliniz vardır, ne de bir yardımcınız....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Yoksa siz, yeryüzünde bir yere kaçıp kurtulamazsınız. Sizin Allah’tan başka bir sahibiniz de yardımcınız da yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz, kaçmakla Allah’ın cezasından kendinizi kurtaramazsınız. Sizin Allah’tan başka ne haminiz, ne de yardımcınız yoktur....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz, yeryüzünde O(nun cezâsı)na engel olamazsınız. Sizin Allah'tan başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardır....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah'ın dışında ne bir veliniz vardır, ne de bir yardımcınız....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Allah'tan başka da sizin ne bir dostunuz vardır, ne bir yardımcınız....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız da....
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
Ve onlara şöyle denir: 'Bugünkü karşılaşmanızı unuttuğunuz için biz de bugün sizi unutuyoruz. Yeriniz ateştir ve sizin bir yardımcınız da olmayacaktır.'...
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
-Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Sığınağınız ateştir. Sizin hiçbir yardımcınız da yoktur, denilmiştir....
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
(34-35) Ve kendilerine şöyle denildi: "Siz Bizi, daha önce nasıl unutup terk ettiyseniz, Biz de bugün sizi unutup kendi halinize bırakacağız! Kalacağınız yer ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu böyle olacak, çünkü siz Allah’ın âyetlerini alay konusu yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı." Bugün artık ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilip dünyaya gönderilirler....
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
Ve (kendilerine şöyle) denildi: "Siz, bu gününüzle karşılaşmayı nasıl unuttunuzsa biz de bugün sizi unuttuk. Yeriniz ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur!"...
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
Onlara denir ki: 'Bu gününüze kavuşmayı nasıl unuttuysanız, bugün de Biz sizi unuturuz. Kalacağınız yer ateştir; hiçbir yardımcınız da yoktur....
Casiyə Suresi, 34. Ayet:
Şöyle denilir: "Unutuyoruz sizi bugün! Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi. İşte böyle! Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."...
Casiyə Suresi, 35. Ayet:
(34-35) Ve kendilerine şöyle denildi: "Siz Bizi, daha önce nasıl unutup terk ettiyseniz, Biz de bugün sizi unutup kendi halinize bırakacağız! Kalacağınız yer ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu böyle olacak, çünkü siz Allah’ın âyetlerini alay konusu yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı." Bugün artık ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilip dünyaya gönderilirler....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır. Allah, sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Gerçekten de Allah, kefâretle yeminlerinizi bozmanızı, size meşrû etmiştir ve Allah'tır yardımcınız ve odur bilen ve rahîm olan....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmanızı size meşru kılmıştır. Sizin yardımcınız Allah'tır. O, bilendir, hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, yeminlerinizin (keffaretle) çözülmesini size farz (veya meşru) kıldı. Allah, sizin mevlanız (sahibiniz, yardımcınız)dır. O, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, yeminlerinizin (keffaret sûretiyle) çözülmesini size meşrû kılmıştır. Allah sizin yardımcınızdır; ve O, Alîm’dir= her şeyi bilir, Hakîmdir= bütün işlerinde hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmanızı size meşru kılmıştır. Sizin yardımcınız Allah'tır. O, bilendir, hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Tanrı, yeminlerinizin (keffaretle) çözülmesini size farz (veya meşru) kıldı. Tanrı, sizin mevlanız (sahibiniz, yardımcınız)dır. O bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, yeminlerinizin (keffâretle) çözülmesini size farz kılmışdır. Allah, sizin yardımcınızdır ve O, hakkıyle bilendir, tam hukûm ve hikmet saahibidir. ...
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah gerektiğinde yeminlerinizi çözmek için keffaret yolunu göstermiştir. Allah sizin yardımcınızdır, sahibinizdir. O her şeyi mükemmelen bilen, tam hüküm ve hikmet sahibidir....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah, yeminlerinizin (keffaretle) çözülmesini size farz (veya meşrû) kıldı. Allah, sizin mevlânız (sahibiniz, yardımcınız)dır. O, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır....
Hud Suresi, 113. Ayet:
Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Aslında sizin Allah’tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O’ndan da yardım görmezsiniz....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Ve siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Ve sizin, Allah'ın astlarından, bir yakınınız yoktur, yardımcınız da yoktur. ...
Ənfal Suresi, 48. Ayet:
(48,49) "Hani o münâfıklar ve kalplerinde hastalık bulunan; zihniyeti bozuk kimseler, “Şu adamları dinleri aldattı” dedikleri sırada, o kötü niyetli komutan, onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara, “Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım” demişti. Sonra da, ne zaman ki iki topluluk birbirini görür oldu, o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: “Şüphesiz ben sizden uzağım. Şüphesiz ben, sizin görmediğinizi görmekteyim, şüphesiz ben, Allah'tan korkmak...
Ənfal Suresi, 49. Ayet:
(48,49) "Hani o münâfıklar ve kalplerinde hastalık bulunan; zihniyeti bozuk kimseler, “Şu adamları dinleri aldattı” dedikleri sırada, o kötü niyetli komutan, onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara, “Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım” demişti. Sonra da, ne zaman ki iki topluluk birbirini görür oldu, o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: “Şüphesiz ben sizden uzağım. Şüphesiz ben, sizin görmediğinizi görmekteyim, şüphesiz ben, Allah'tan korkmak...
İbrahim Suresi, 22. Ayet:
Şeytan əmr yerinə yetirildiyi zaman belə dedi: ‘Şübhəsiz ki, Allah sizə ‘haqq olan vədini’ vəd etdi. Mən də sizə vəd etdim. Lakin mən vədimdən döndüm və mən sizin üzərinizdə bir gücə (sultanlığa, hökmranlığa) sahib deyiləm. Yalnız sizi dəvət etdim. Beləcə siz də mənə uydunuz. Artıq məni qınamayın! Özünüzü qınayın! Mən sizin
yardımçınız
deyiləm. Siz də mənim yardımçım deyilsiniz. Həqiqətən mən sizin məni şərik qoşmağınızı daha əvvəl də inkar etmişdim. Şübhəsiz ki, zalımlara acılı-ağrılı əzab vard...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz nə yerdə, nə də göydə (Ondan gizlənib) yaxa qurtara bilməyəcəksiniz. Allahdan başqa sizin nə bir himayədarınız, nə də bir
yardımçınız
olacaq”....
Mülk Suresi, 20. Ayet:
Ə, Rəhmandan başqa kimdir ki, sizin
yardımçınız
ola və sizə qoşunla köməklik edə? Həqiqətən, kafirlər ancaq məğrurluqdadırlar!...
Bəqərə Suresi, 107. Ayet:
Məgər bilmirsənmi ki, göylərin və yerin həqiqi mülkiyyəti, səltənəti və höküməti yalnız Allaha məxsusdur?! (Çünki hər bir şeyin yaradılışı, qorunması, idarə olunması və yox edilməsi Onun istəyindən asılıdır.) Sizin Allahdan başqa heç bir başçı və
yardımçınız
yoxdur?!...
Nisa Suresi, 45. Ayet:
Allah sizin düşmənlərinizi daha yaxşı tanıyır. Kifayətdir ki, Allah sizin dost və başçınız olsun və kifayətdir ki, Allah sizin
yardımçınız
olsun!...
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz əsla (Qiyamət günü) nə yerdə və nə də göydə Allahı aciz edəcək və Onun qüdrətindən qaçacaq deyilsiniz və sizin (orada) Allahdan başqa heç bir dost, hami və
yardımçınız
olmayacaqdır....
Şura Suresi, 31. Ayet:
Siz yer üzündə (Allahı) aciz qoya (bilə)n deyilsiniz (ki, müsibətdən qaçasınız və ya onu dəf edəsiniz). Sizin Allahdan başqa əsla başçı və
yardımçınız
yoxdur....
Ali-İmran Suresi, 150. Ayet:
Xeyr! Sadəcə Allah
yardımçınız
dır. O, yardımçıların ən xeyirlisidir....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz nə yerdə, nə də göydə (Allahı) aciz qoya bilməzsiniz. Sizin Allahdan başqa nə bir dostunuz, nə də bir
yardımçınız
var....
Təhrim Suresi, 2. Ayet:
Allah (lazım gəldikdə) andlarınızı pozmaq (və kəffarə ödəmək) barəsində sizə izin vermişdir. Allah sizin
yardımçınız
dır. O, haqqı ilə biləndir, hökm və hikmət sahibidir....
Ənkəbut Suresi, 22. Ayet:
Siz (Allahı) nə yerdə, nə də göydə zəif sala bilməzsiniz. Sizin Allahdan başqa nə bir himayəçiniz, nə də bir
yardımçınız
vardır."...