Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Maidə Suresi, 68. Ayet:
De: “Ey kitab əhli! Tövrata, İncilə və Rəbbinizdən sizə nazil edilənə (Qurana) əməl etməyincə bir şey (doğru
yol)
üzərində olmazsınız!” Rəbbindən sənə nazil edilən (Quran) onlardan bir çoxunun azğınlığını və küfrünü artıracaqdır. Ona görə də kafir qövm üçün kədərlənmə!...
Maidə Suresi, 104. Ayet:
Onlara: “Allahın nazil etdiyinə və Peyğəmbərə tərəf gəlin!” – deyiləndə onlar: “Atalarımızı üzərində gördüyümüz (
yol)
bizə yetər”, - dedilər. Bəs ataları heç bir şey bilməyib doğru yolda deyildilərsə (onların halı necə olacaq)?!...
Bələd Suresi, 10. Ayet:
Biz ona iki yol (yaxşı və pis
yol)
göstərdik....
Maidə Suresi, 35. Ayet:
Ey iman gətirənlər! Allahdan qorxun, Ona (Onun rəhmətinə və lütfünə qovuşmaq üçün) vəsilə (
yol)
axtarın. (Allah) yolunda cihad edin ki, nicat tapasınız!...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Dediler ki: "Yahudi veya Hristiyan olun ki hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru
yol)
Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini(dir); O müşriklerden değildi."...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
"Yahudi veya Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız / hidayete eresiniz" dediler. De ki: "Hayır, (doğru
yol)
hanif olan İbrahim'in dini(dir); o müşriklerden değildi....
Bəqərə Suresi, 170. Ayet:
Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?...
Bəqərə Suresi, 170. Ayet:
Onlara: "Allâh'ın indirdiğine uyun!" dense, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz(
yol)
a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (atalarının yoluna uyacaklar)?...
Bəqərə Suresi, 232. Ayet:
Kadınları boşadıktan sonra, bekleme sürelerinin sonuna gelmişlerse, aralarında uygun bir şekilde anlaştıkları taktirde başka erkeklerle evlenmelerine engel olmayın. Bu, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanan her biriniz için uyarıdır; bu, sizin için en erdemli ve en temiz (
yol)
dur. Allah her şeyi aslıyla bilir, ama siz bilmezsiniz....
Bəqərə Suresi, 256. Ayet:
Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran
yol)
, gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir....
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim, kendisine hidayet (doğru
yol)
besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir....
Nisa Suresi, 169. Ayet:
(Gidecekleri
yol)
cehennem yolundan başka bir yol değildir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu da Allah'a çok kolaydır....
Maidə Suresi, 68. Ayet:
Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (
yol)
üzerinde değilsinizdir de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme....
Maidə Suresi, 68. Ayet:
«Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (
yol)
üzerinde değilsinizdir» de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme....
Maidə Suresi, 68. Ayet:
De ki: “Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni (Kur'an'ı) dosdoğru tatbik etmedikçe, siz hiçbir şey (
yol)
üzerinde değilsiniz. ” Andolsun ki Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Öyleyse o kâfirler gürûhu için üzülme!...
Maidə Suresi, 104. Ayet:
Onlara, "Allah'ın indirdiğine ve Resûl'e gelin" denildiği vakit, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
bize yeter" derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?...
Maidə Suresi, 104. Ayet:
Onlara, «Allah'ın indirdiğine ve Resûl'e gelin» denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
bize yeter» derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?...
Ənam Suresi, 39. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler, onlar, ...olanlar
2.
kezzebû
: yalanladılar
3.
bi âyâti-nâ
: âyetlerimizi
4.
summun
Ənam Suresi, 39. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran
yol)
üzerinde kılar....
Ənam Suresi, 88. Ayet:
İşte o (
yol)
, Allahın hidâyet yoludur ki O, bunu kullarından kime dilerse ona nasıyb eder. Eğer onlar da (Allaha) eş koşsalardı yapageldikleri her şey kendi hesâblarına elbette boşa gitmişdi. ...
Ənam Suresi, 88. Ayet:
İşte bu (
yol)
, Allah’ın hidâyetidir; kullarından kimi dilerse (hikmetine binâen, kendi lütfundan) onunla hidâyete erdirir. Fakat şirk koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler (ameller) kendilerinden (kabûl edilmez) boşa giderdi....
Ənam Suresi, 153. Ayet:
Şübhesiz ki (emrettiğim) bu (
yol)
benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun. (Başka aykırı) yollara tâbi olmayın. Sonra sizi Onun (Allahın) yolundan ayırır. İşte (Allah) size bunları emretdi ki (kötülükden sakınasınız. ...
Ənfal Suresi, 43. Ayet:
Allah onların sayısını rüyanda sana azmış gibi göstermişti: çünkü eğer çok gösterseydi, muhakkak ki yılgınlık duyacak ve yapılacak iş (tutulacak
yol)
hakkında birbirinizle anlaşmazlığa düşecektiniz. Ama işte, Allah (böyle bir duruma düşmekten sizi) kurtardı: (çünkü) O, (insanların) kalplerinde ne varsa, onun hakkında tam ve mutlak bilgi sahibidir....
Tövbə Suresi, 99. Ayet:
Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir
yol)
sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir....
Tövbə Suresi, 99. Ayet:
Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Tanrı'ya ve ahiret gününe inanır ve infak ettiğini Tanrı katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir
yol)
sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Tanrı da onları kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir....
Tövbə Suresi, 99. Ayet:
Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve peygamberin dua ve bağışlama dileklerine (bir
yol)
sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir....
Yunus Suresi, 78. Ayet:
Onlar: "Siz ikiniz, bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
dan çevirmek ve yeryüzünde büyüklük sizin olsun diye mi bize geldiniz? Biz, sizin ikinize inanacak değiliz" dediler....
Yunus Suresi, 78. Ayet:
Onlar: "Siz ikiniz, bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
dan çevirmek ve yeryüzünde büyüklük sizin olsun diye mi bize geldiniz? Biz, sizin ikinize inançlılar (olacak) değiliz" dediler....
Yunus Suresi, 78. Ayet:
Onlar: «Siz ikiniz, bizi atalarımızı üzerinde bulduğumuz (
yol)
dan çevirmek ve yeryüzünde büyüklük sizin olsun diye mi bize geldiniz? Biz, sizin ikinize inanacak değiliz» dediler....
Hud Suresi, 19. Ayet:
Onlar ki, Allah Teâlâ'nın yolundan (nâsı) men'e çalışırlar. Ve onun (o
yol)
için eğrilik isterler ve onlar (evet) onlar ahireti münkirdirler....
Nəhl Suresi, 9. Ayet:
Doğru yolu bildirmek Allaha âiddir. Kimi (
yol)
ise eğridir. (Allah) dileseydi muhakkak hepinizi topdan hidâyete erdirirdi. ...
Nəhl Suresi, 69. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kulî
: yeyin
3.
min kulli es semerâti
: meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
4.
feslukî (fe uslukî)<...
İsra Suresi, 9. Ayet:
Gerçek bu Kur'an (insanları) öyle bir şey'e (yola) doğrultub götürür ki o, en aadil ve en doğru bir (
yol)
dur. Güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunan mü'minlere kendileri için muhakkak bir ecr olduğunu da müjdeler o. ...
Kəhf Suresi, 56. Ayet:
Hâlbuki (biz) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda, Allah’ın azâbı ile) korkutucular olarak göndeririz. İnkâr edenler ise bâtıl (bir
yol)
ile mücâdele eder ki, hakkı onun vâsıtasıyla ortadan kaldırsınlar. Hem (onlar) âyetlerimi ve tehdîd edildikleri şeyleri alaya alırlar....
Kəhf Suresi, 84. Ayet:
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve
yol)
verdik....
Kəhf Suresi, 84. Ayet:
Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve
yol)
verdik....
Kəhf Suresi, 84. Ayet:
Hakıykat, biz onu yer (yüzün) de büyük bir kudret saahibi kıldık ve ona (muhtâc olduğu) her şeyden bir sebeb (bir
yol)
verdik. ...
Kəhf Suresi, 84. Ayet:
Şübhesiz ki biz, ona (Zülkarneyn’e) yeryüzünde imkân verdik ve kendisine(istediği) herşeyden bir sebeb (ulaşması için bir
yol)
verdik....
Kəhf Suresi, 85. Ayet:
Böylece (o da) bir sebeb (batıya doğru, bir
yol)
ta'kib etti....
Kəhf Suresi, 89. Ayet:
Sonra (başka) bir sebeb (doğuya doğru, bir
yol)
ta'kib etti....
Furqan Suresi, 44. Ayet:
Yoksa sen onların çoğunun işittiğini, ya da eklettiğini mi sanıyorsun ? Onlar ancak davarlar gibidirler, hayır onlar (
yol)
edinme bakımından daha da şaşkındırlar....
Qəsəs Suresi, 77. Ayet:
'Allah’ın sana verdiği (servet) ile âhiret yurdunu ara (bol hayır yap); dünyadan da nasîbini unutma; Allah sana nasıl iyilik ettiyse, (sen de) öyle iyilik et! Ve yeryüzünde fesad (çıkarmaya
yol)
arama! Çünki Allah, fesad çıkaranları sevmez.'...
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleyman’ın emrine de, sabah esişi bir ay, akşam esişi de bir ay(lık
yol)
olan rüzgârı verdik. Erimiş bakır ocağını da ona sel gibi akıttık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun önünde çalışanlar vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden çıkarsa, ona alevli ateş azabını tattırırız....
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleymana da rüzgârı (müsahhar kıldık) ki sabahı bir ay (lık
yol)
, akşamı bir ay (lık
yol)
du. Erimiş bakır ma'denini ona sel gibi, akıtdık. Önünde, Rabbinin izniyle, iş gören ba'zı cinler de vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden ayrılıb saparsa ona çılgın azâbdan tatdırırdık. ...
Zümər Suresi, 22. Ayet:
Allah’ın, gönlünü İslam’a açtığı kimse, Rabbi’nden bir aydınlık (
yol)
üzerinde değil midir? Allah’ın uyarılarına karşı kalpleri katı olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir dalalettedirler....
Mömin Suresi, 7. Ayet:
1.
ellezîne
: onlar
2.
yahmilûne el arşa
: arşı taşıyorlar, tutuyorlar
3.
ve men havle-hu
: ve onun etrafındaki kişi
4.
yusebbi...
Şura Suresi, 53. Ayet:
(O
yol)
göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner....
Şura Suresi, 53. Ayet:
(O
yol)
göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah'a döner....
Fəth Suresi, 20. Ayet:
1.
vaade-kum allâhu
: Allah vaadetti
2.
megânime
: ganimetler
3.
kesîreten
: çok, pekçok
4.
te'huzûne-hâ
: onu alı...
Cin Suresi, 16. Ayet:
Gerçek şu ki, onlar tarikat (hakikatine giden
yol)
doğrultusunda yürüselerdi, elbette onlara bol bir su (marifet ve ilimle) suvarırdık....
Zuxruf Suresi, 61. Ayet:
Şüphesiz ki o, saat (in) ilmi (kendisiyle bilinenlerden) dir. Artık buna karşı sakın şüpheye düşmeyin. (Onlara de ki.) «Bana tâbi' olun. (Sizi da'vet etdiğini) bu (
yol)
doğru bir yoldur». ...
Bəqərə Suresi, 135. Ayet:
Və (kitab əhli insanlara) dedilər: «Yəhudi yaxud xaçpərəst olun ki, doğru yolu tapasınız.» De: «Əksinə, haqq (
yol)
a yönəlmiş İbrahimin dininə (tabe olacağıq) və o, əsla müşriklərdən olmayıb.»...
Kəhf Suresi, 24. Ayet:
Yalnız (belə de: «Əgər) Allah istəsə (filan işi edəcəyəm»). Və («inşallah» deməyi) unudanda, öz Rəbbini yada sal və de: «Ümid var ki, Rəbbim məni bundan daha yaxın (bir
yol)
a b təkamülə və haqqa doğru yönəltsin.»...
Nisa Suresi, 115. Ayet:
Kim özünə hidayət (doğru
yol)
bəlli olduqdan sonra peyğəmbərə qarşı çıxar, möminlərin yolundan başqa bir yola uyarsa, onu yönəldiyi yolda buraxarıq və cəhənnəmə salarıq. Ora necə də pis yerdir?...
Səba Suresi, 12. Ayet:
Süleymanın əmrinə də səhər əsməsi bir ay, axşam əsməsi də bir ay(lıq
yol)
olan küləyi verdik. Ərimiş mis mədənini də onun üçün sel kimi axıtdıq. Cinlərdən də Rəbbinin izni ilə onun önündə çalışanlar var idi. Onlardan kim bizim əmrimizdən çıxarsa, ona alovlu odun əzabını daddırarıq....
Bəqərə Suresi, 170. Ayet:
Onlara dedikdə ki, "Allahın nazil etdiyinin ardınca gedin !" onlar: "Xeyr, biz ata-babalarımızda gördüyümüz (
yol)
ilə gedəcəyik." deyərlər. Bəs ata-babaları heç nə dərk etməyib, düz yolla getməmişlərsə necə ?...