Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Nisa Suresi, 123. Ayet:
Leyse bi emâniyyikum ve lâ emâniyyi ehlil kitâb(kitâbi). Men ya’mel sûen
yucze
bihî, ve lâ yecid lehu min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran)....
Nisa Suresi, 123. Ayet:
1.
leyse
: değil, olmaz
2.
bi emâniyyi-kum
: sizin emaniyyeniz ile (kuruntularınızla)
3.
ve lâ emâniyyi
: ve emaniyye değil
4.
...
Ənam Suresi, 120. Ayet:
Ve zerû zâhirel ismi ve bâtıneh(bâtınehu), innellezîne yeksibûnel isme se
yucze
vne bimâ kânû yakterifûn(yakterifûne)....
Ənam Suresi, 120. Ayet:
1.
ve zerû
: ve terkedin
2.
zâhire el ismi
: açıkta olan günahı
3.
ve bâtıne-hu
: ve onun gizli olanını
4.
inne ellezîne
Əraf Suresi, 147. Ayet:
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhirati habitat a’mâluhum, hel
yucze
vne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Əraf Suresi, 147. Ayet:
1.
ve ellezîne
: ve o kimseler
2.
kezzebû
: yalanladılar
3.
bi âyâti-nâ
: âyetlerimizi
4.
ve likâi
: ve karşılaşma...
Əraf Suresi, 180. Ayet:
Ve lillâhil esmâul husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâih(esmâihî), se
yucze
vne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Əraf Suresi, 180. Ayet:
1.
ve li allâhi
: ve Allah'ındır
2.
el esmâu el husnâ
: en güzel isimler
3.
fe ud'u-hu
: artık ona dua edin
4.
bi-hâ
<...
Furqan Suresi, 75. Ayet:
Ulâike
yucze
vnel gurfete bi mâ saberû ve yulekkavne fîhâ tahiyyeten ve selâmâ(selâmen). ...
Furqan Suresi, 75. Ayet:
1.
ulâike
: işte onlar
2.
yucze
vne
: mükâfatlandırılır
3.
el gurfete
: oda, yüksek yer, yüksek makam
4.
bi mâ
: se...
Qəsəs Suresi, 84. Ayet:
Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ ve men câe bis seyyieti fe lâ
yucze
llezîne amilûs seyyiâti illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Səba Suresi, 33. Ayet:
Ve kâlellezînestud’ifû lillezînestekberû bel mekrul leyli ven nehâri iz te’murûnenâ en nekfure billâhi ve nec’ale lehû endâdâ(endâden), ve eserrûn nedâmete lemmâ raevûl azâb(azâbe), ve cealnel aglâle fî a’nâkıllezîne keferû, hel
yucze
vne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne)....
Səba Suresi, 33. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
kâle
: dedi
3.
ellezîne
: onlar
4.
istud'ifû
: zaafa uğratıldılar, hakir görüldüler