Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer onlar, antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün öncüleri ile savaşın. Çünkü onların yeminleri yok hükmündedir. Umulur ki yaptıklarından vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
İçlerinden kimileri de sadakalar hakkında sana dil uzatır. Eğer kendilerine pay verilirse hoşlanırlar, verilmeyince de hemen kızarlar....
Yasin Suresi, 68. Ayet:
Kimin ömrünü uzatırsak, zamanla yaratılış olarak onu tersine çeviririz. Buna rağmen hala akıllarını kullanmayacaklar mı?...
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
Geceyi uzatırsın, gündüzün bir kısmı gece olur. Gündüzü uzatırsın, gecenin bir kısmı gündüz olur. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü izhar edersin ve dilediğini sayısız rızıklandırırsın sen....
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
Geceyi devamlı gündüzün içine sokarak uzatırsın. Gündüzü de gecenin içine sokar uzatırsın. Ölüden diri, tohum ve yumurtadan canlı, kâfirden mü’min, cahilden âlim çıkarırsın. Diriden de ölü, canlıdan tohum ve yumurta, mü’minden kâfir, âlimden cahil çıkarırsın. Allah’ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere, lütuf ve ihsanından kayda geçirilmeyen, dara düşürmeyen, ölçüye tartıya vurulmayan, hesabı sorulmayan, itiraza mahal olmayan hes...
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
"Gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatırsın. Ölüden diri ve diriden ölü çıkarırsın. Ve dilediğine her türlü hesabın üstünde rızık bağışlarsın."...
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
Geceyi gündüze katar günü uzatırsın, gündüzü geceye katar geceyi uzatırsın. Ölüden diri, diriden ölü çıkarırsın. Sen dilediğin kimseye sayısız rızıklar verirsin!"...
Nisa Suresi, 90. Ayet:
Ancak sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla, kendi toplumlarıyla yahut sizinle savaşma konusunda yürekleri yetersiz kalıp da size gelenlere dokunmayın. Allah dileseydi onları elbette sizin üstünüze salardı, onlar da sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde, sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış eli uzatırlarsa, artık Allah size, üzerlerine gitmek için bir yol vermemiştir....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
1.
le in besadte
: gerçekten eğer sen uzatırsan
2.
ileyye
: bana
3.
yede-ke
: senin elin, elin
4.
li taktule-nî
: ...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Gerçekten, eğer sen, beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Muhakkak ki ben, âlemlerin Rabb'i olan Allah'tan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Sen beni öldürmek için elini bana uzatırsan ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Yemin ederim ki, eğer beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’dan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
«eni oldurmek uzere elini bana uzatirsan, ben seni oldurmek icin sana elimi uzatmam, cunku ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarim"....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Yemin ederim ki, beni öldürmek için elini uzatırsan, herhalde ben seni öldürmek için elimi uzatacak değilim ; çünkü ben şüphe yok ki âlemlerin Rabbi Allah'tan korkarım, demişti....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
'Beni öldürmek üzere elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam, çünkü ben, Alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
'Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, seni öldürmek için ben elimi sana uzatmayacağım. Ben, tüm yaratıkların sahibi ALLAH'tan korkarım. '...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
«Andolsun ki beni öldürmen için elini bana uzatırsan ben seni öldürmem için elimi sana uzatıcı değilim. Çünkü ben kâinatın Rabbi olan Allahdan korkarım». ...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Beni öldürmek için elini bana uzatırsan; ben, seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Muhakkak ki ben; alemlerin Rabbı olan Allah'tan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
«And olsun ki, eğer beni öldürmek için bana elini uzatırsan ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Şüphe yok ki, ben âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ'dan korkarım.»...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
“Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. ”...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmam. Çünkü ben, alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım....
Maidə Suresi, 28. Ayet:
"Andolsun, eğer sen beni öldürmek için bana elini uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbinden korkarım!"...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
Beni öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatmayacağım. Şu bir gerçek ki ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım."...
Ənam Suresi, 93. Ayet:
Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: «bana vahyedildi» diyen ve: «Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim» diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve: «Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız» derler....
Əraf Suresi, 176. Ayet:
Ve eğer dileseydik onu o âyetlerle yüceltirdik, fakat o alçaklığa saplandı kaldı ve kendi keyfinin ardına düştü. Artık onun ibret verici hali o köpeğin haline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatır solur, bıraksan da solur. İşte bu, âyetlerimizi inkâr eden kavmin misalidir. Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler....
Əraf Suresi, 176. Ayet:
Ve eğer Biz dileseydik onu o âyetler ile yükseltirdik. Fakat o dünyaya meyletti ve hevâsına tâbi oldu. Artık onun meseli, o köpeğin meseli gibidir ki, üstüne varırsan dilini çıkarır solur veya terketsen yine dilini uzatır solur. İşte bu, âyetlerimizi tekzîp eden kavmin meselidir. Artık sen kıssaları hikaye et, belki onlar düşünüverirler....
Əraf Suresi, 183. Ayet:
1.
ve umlî
: ve uzatırım, mühlet veririm
2.
lehum
: onlara
3.
inne
: muhakkak ki
4.
keydî
: benim tuzağım (hilem)<...
Əraf Suresi, 183. Ayet:
Ve ben onların ipini uzatırım, çünkü keydim pek metîndir...
Əraf Suresi, 202. Ayet:
1.
ve ihvânu-hum
: ve onların kardeşleri
2.
yemuddûne-hum
: onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
3.
fî el gayyi
: gayyın içine (cehenneme)
4.
...
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Ve ahdlerinden sonra şâyet yeminlerini bozarlarsa ve dîniniz hakkında dil uzatırlarsa o taktirde küfrün önderleri ile savaşın. Çünkü onların (muhakkak ki; onların), yeminleri yoktur. Böylece (umulur ki) vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün elebaşlarıyla savaşın. Çünkü onlar yeminlerine riayet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer verdikleri taahhütlerinden, antlaşmalarından sonra, sözlerine, yeminlerine sahip çıkmazlarsa, dininize, şeriatınıza, medeniyetinize dil uzatırlarsa, doğacak sıkıntıları ve savaşı göze alarak küfrün liderlerini hemen öldürün. Çünkü onlar için yeminin önemi yoktur. Öldürülme korkusu onların, küfürden ve müslümanlarla savaşmaktan vazgeçmelerine sebep olabilir....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Antlaşma yapmalarından sonra yeminlerinden dönerler ve dininize dil uzatırlarsa küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onlar açısından yeminlerin bir geçerliliği yoktur. Olur ki vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eger andlasmalarindan sonra, yeminlerini bozarlar, dininize dil uzatirlarsa, inkarda onde gidenlerle savasin, cunku onlarin yeminleri sayilmaz, belki vazgecerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer andlaşmalarından sonra, yeminlerini bozarlar, dininize dil uzatırlarsa, inkarda önde gidenlerle savaşın, çünkü onların yeminleri sayılmaz, belki vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer onlarla antlaşma yaptıktan sonra antlarını bozarlar da dininize dil uzatırlarsa kafirlerin elebaşları ile savaşınız. Çünkü onlar için yeminin bir anlamı yoktur. Belki can korkusu ile saldırılarına son verirler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozarlar ve dîninize dil uzatırlarsa, artık küfrün o önderlerini öldürün! Çünki onlar yeminleri(ne bağlılıkları) olmayanlardır; tâ ki(diğerleri o hâllerinden) vazgeçsinler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Ve eğer ahdlerinden sonra yeminlerini bozacak olurlarsa ve dininiz hakkında da dil uzatırlarsa artık o küfür önderlerini öldürünüz. Şüphe yok ki, onların antları yoktur. Umulur ki, (küfürlerine) nihâyet verirler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer andlaşma yaptıktan sonra yeminlerini bozarlar ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderlerine karşı savaşın. Çünkü onlar yeminleri olmayan kimselerdir. Umulur ki vazgeçerler (küfre son verirler)....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o zaman küfrün elebaşları ile savaşın. Çünkü onların yeminleri boştur. Belki vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer andlaşma yaptıktan sonra andlarını bozarlar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür önderleriyle savaşın. Çünkü onların andları yoktur; belki (böylece küfürden) vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
Eğer antlaşma yaptıktan sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o zaman inkârın elebaşlarını öldürün. Çünkü onlar için yeminin bir değeri yoktur. Onlar ancak böylece tecavüzden vazgeçerler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
Onlardan kimi de verdiğin yardımlar hakkında, sana dil uzatırlar. . . Eğer kendilerine verilirse razı olurlar. . . Eğer yardımlar kendilerine verilmemişse birden öfkelenirler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
Onların kimileri de sadakalar konusunda sana dil uzatırlar. Ondan kendilerine verilirse hoşnut olurlar ama kendilerine verilmezse o zaman hemen öfkelenirler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
Onların bazıları sadakaların (zekât gelirlerinin) bölüştürülmesi konusunda sana dil uzatırlar. Eğer zekât gelirlerinden kendilerine bir pay verilirse memnun olurlar, eğer bu gelirlerden kendilerine bir pay verilmez ise hemen öfkeleniverirler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
İçlerinden kimi de sadakalar hakkında sana dil uzatırlar. Eğer kendilerine verilirse hoşlanırlar, verilmezse hemen kızarlar....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
Onlardan bazıları da senin zekât ve sadakaları taksim edişine dil uzatırlar. Bu mallardan kendilerine pay verilirse memnun olurlar, verilmeyince hemen kızıp öfkelenirler....
Tövbə Suresi, 58. Ayet:
Onlardan kimi de sadakalar(ın bölüştürülmesi hususun)da sana dil uzatır. Eğer o sadakalardan kendilerine pay verilse hoşlanırlar, onlardan kendilerine pay verilmezse hemen kızarlar....
Yunus Suresi, 21. Ayet:
İnsanlara dokunan bir sıkıntı ve geçim darlığından sonra, kendilerine bir rahmet (bolluk) taddırdığımız zaman da âyetlerimize dil uzatır ve Peygambere hile yapmağa koşarlar. De ki: “- Allah’ın, hîlenize ceza verişi çok daha çabuktur”. Gerçekten elçilerimiz (Meleklerimiz) de kurduğunuz kötü fikirleri yazıyorlar....
Yunus Suresi, 77. Ayet:
Musa: «Size gelen gercege dil mi uzatirsiniz? Bu sihir midir? Sihirbazlar zaten basari kazanamazlar» dedi....
Yunus Suresi, 77. Ayet:
Musa: 'Size gelen gerçeğe dil mi uzatırsınız? Bu sihir midir? Sihirbazlar zaten başarı kazanamazlar' dedi....
İsra Suresi, 20. Ayet:
Hepsine onlara da, onlara da (dünyâyı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de, mü'minlere de, kâfirlere de) Rabbinin vergisiden uzatırız. Rabbinin vergisi kesilmez....
Məryəm Suresi, 75. Ayet:
De ki: Kim sapıklıktaysa rahman, onun sapıklığını uzattıkça uzatır da sonunda azâp olsun, kıyâmet olsun, kendilerine vaat olunan şeyi görür bu çeşit adamlar ve görünce de bilirler kimin yurdu daha hayırlıymış ve kimin kuvveti daha zayıf....
Məryəm Suresi, 75. Ayet:
De ki: «Kim sapıklık içinde ise çok esirgeyici (Allah), onu (n dünyalığını ve ipini) uzatdıkca uzatır. Nihayet va'd olunageldikleri şeyleri — ya azabı, yahud kıyameti — gördükleri zaman artık kimin yeri daha kötü, kimin cemâati (ve yardımcıları) daha zaîf imiş, bileceklerdir. ...
Məryəm Suresi, 75. Ayet:
De ki: Rahman; sapıklıkta olanın günlerinin uzunluğunu uzattıkça uzatır. Nihayet tehdit edildikleri azabı veya kıyamet gününü gördükleri zaman; kimin yerinin daha kötü ve taraftarlarının daha güçsüz olduğunu bileceklerdir....
Məryəm Suresi, 79. Ayet:
Hâşâ söylediğini yazarız onun ve azâbını uzattıkça uzatırız....
Məryəm Suresi, 79. Ayet:
Hayır, öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği (sözü) yazar, azabını da uzatdıkca uzatırız. ...
Həcc Suresi, 61. Ayet:
Bu böyle... Çünkü Allah öyle sınırsız kudret sahibidir ki gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır ve çünkü Allah semîdir, basîrdir (her şeyi hakkıyla işitip görmektedir)....
Fatir Suresi, 13. Ayet:
Allah, geceyi gündüzün içine sokarak uzatır, gündüzü de gecenin içine sokarak uzatır. Güneş ve ayı da kurduğu düzene boyun eğdirmiştir. Her biri belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider, hareketine devam eder. İşte, bütün bunları yapan Rabbiniz Allah’tır. Mülk ve hükümranlık O’nundur. O’nu bırakıp, kulları durumundakilerden taptıklarınız, yalvardıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değildir....
Fatir Suresi, 13. Ayet:
O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır. O, güneşi ve ayı (kendi kanunlarına) tabi kılmıştır, her biri (O'nun) belirlediği bir zaman içinde akıp gider. İşte Rabbiniz Allah budur: mülk O'nundur; O'ndan başka yalvarıp durduklarınız ise bir hurma çekirdeğinin zarı kadar bile bir şeye sahip değillerdir!...
Fatir Suresi, 13. Ayet:
O gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır. Güneş ve ayı emri altında hizmete koşturan da O’dur. Bunlardan her biri belirlenmiş bir vâdeye kadar akıp gider. İşte bütün bunları yapan, Rabbiniz olan Allah’tır. Hakimiyet O’nundur. Ey müşrikler Sizin O’ndan başka yalvardığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler....
Sad Suresi, 24. Ayet:
Dedi ki, 'Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!' Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve tevbe etti....
Fussilət Suresi, 40. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne
: onlar
3.
yulhidûne
: dil uzatırlar, saptırırlar
4.
fî
: de, hakkında
Hədid Suresi, 6. Ayet:
Geceyi, devamlı gündüzün içine sokarak uzatır, gündüzü de gecenin içine sokarak uzatır. O gönüllerdeki sırları bilir....
Hədid Suresi, 6. Ayet:
O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır; ve O, (insanların) kalpler(in)de olanı eksiksiz bilir....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
1.
in
: eğer, şâyet, olsa
2.
yeskafû-kum
: sizi yakalarlar, ele geçirirler
3.
yekûnû
: olurlar
4.
lekum
: sizin iç...
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Şâyet sizi yakalasalar, onlar size düşman olurlar. Ve ellerini ve dillerini size kötülük ile uzatırlar. Ve sizin için: “Keşke inkâr etseniz.” diye temenni ettiler (istediler)....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Şâyet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman olurlar, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatırlar ve inkâr etmenizi arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Size üst olurlar da ele geçirirlerse düşman olurlar size ve ellerini ve dillerini, kötülükle uzatırlar size ve onlar isterler ki siz kâfir olasınız....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar sizi ele geçirirlerse, sizin için düşmanlar olurlar. Ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar ve hakikat bilgisini inkâr eden olmanızı şiddetle arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olur, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatır ve inkâr etmenizi isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkâr etmenizi içten arzu etmişlerdir....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar size üstün gelseler, hepinize düşman kesilirler; ve size ellerini, dillerini kötülükle uzatırlar; ve arzu ederler ki, hep kâfir olsanız!......
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eger sizi elegecirirlerse sizin onlara gosterdiginiz sevgiyi gostermezler, size dusman olurlar, ellerini ve dillerini fenalik etmek icin uzatirlar, keske inkar etseniz isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar, bir yolunu bulup size karşı üstünlük sağlarlarsa, hemen düşmanlarınız oluverirler! Ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar ve küfre dönmenizi içten arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer sizi elegeçirirlerse sizin onlara gösterdiğiniz sevgiyi göstermezler, size düşman olurlar, ellerini ve dillerini fenalık etmek için uzatırlar, keşke inkar etseniz isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar size bir zafer bulurlarsa hepinize düşman kesilirler ve sizlere fenalıkla ellerini ve dillerini uzatır ve arzu ederler ki hep kâfir olsanız!...
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar sizi yenip de ele geçirirseler, hepinize düşman kesilirler, sizlere ellerini ve dillerini kötülükle uzatır, hepinizin kafir olmasını isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar sizi ele geçirseler, size düşman olurlar, size ellerini, dillerini kötülükle uzatırlar ve inkar etmenizi isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin küfretmenizi içten arzu etmişlerdir....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer (onlar) sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilirler; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar ve kâfir olmanızı arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Şayet onlar, sizi ele geçirirlerse; size düşman kesilirler. Kötülükle ellerini ve dillerini uzatırlar. Ve sizin kafir olmanızı isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar eğer size üstün gelselerdi (yine) düşmanınız olarak kalırlardı ve size karşı kötü niyetle el kaldırır, dil uzatırlardı çünkü sizin (de) hakikati inkar etmenizi isterlerdi....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer size zaferyâb olurlarsa sizin için düşmanlar olurlar ve size karşı fenalıkla ellerini ve dillerini uzatırlar ve sizin kâfirler olmanızı arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilirler. Size ellerini ve dillerini kötülükle uzatırlar. Zaten kâfir olmanızı istemektedirler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar, size üstün gelirlerse, size düşman olurlar. Kötülükle ellerini ve dillerini size uzatırlar; sizin kafir olmanızı arzu ederler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer size karşı ellerine bir fırsat geçerse, size düşman kesilirler. Ellerini de, dillerini de size fenalık etmek için uzatırlar ve sizin de kâfir olmanızı cân-u gönülden isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar sizi ele geçirseler, size düşman olurlar, size ellerini, dillerini kötülükle uzatırlar ve inkâr etmenizi isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Eğer onlar sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin küfre sapmanızı içten arzu etmişlerdir....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar sizi ele geçirecek olsalar size düşman kesilirler; ellerini ve dillerini ancak kötülük niyetiyle size uzatırlar ve sizin de kâfir olmanızı isterler....
Mümtahinə Suresi, 2. Ayet:
Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler....
Tariq Suresi, 11. Ayet:
Ves semâi
zâtir
rec’(rec’ı)....
Yasin Suresi, 68. Ayet:
1.
ve men
: ve kim, kimi
2.
nuammir-hu
: onun ömrünü uzatırız
3.
nunekkis-hu
: onu tersine çeviririz, onun kuvvetini gideririz
4.
...
Yasin Suresi, 68. Ayet:
Ve kimin ömrünü uzatırsak, onun yaratılışını tersine çeviririz (kuvvetini gideririz). Hâlâ akıl etmezler mi?...
Yasin Suresi, 68. Ayet:
Ve kimin ömrünü uzatırsak yaratılışta âdeta geriye döndürürüz onu, çocuklaşır; hâlâ mı akıl etmezler?...
Yasin Suresi, 68. Ayet:
Ama (şunu daima hatırlasınlar ki) Biz bir insanın ömrünü uzatırsak, aynı zamanda onun güç ve yeteneklerinde (yaşlandıkça) bir azalma meydana getiririz; (buna rağmen) hala akıllarını kullanmazlar mı?...
Qələm Suresi, 45. Ayet:
Ve ben onların ipini uzatırım, çünkü fendim sağlamdır....
Qələm Suresi, 45. Ayet:
Ve Ben, onların iplerini uzatır (süre tanır)ım, çünkü fendim sağlamdır....
Məryəm Suresi, 75. Ayet:
De ki: “Kim sapıklık içinde olursa, Rahmân [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah], ona uzattıkça uzatır/süre tanır. Sonunda kendilerine vaat edileni [azabı veya kıyâmetin kopuşunu] gördükleri vakit, artık onlar kimin makamca-mevkice daha şerli ve askerce [destekçe, kuvvetçe] daha zayıf olduğunu bilecektir. ...
Məryəm Suresi, 78. Ayet:
(78-80) "O inkârcı kişi, bilmeyeceği, aklının ermeyeceği konulara bilgi sahibi oldu; ya da Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] katından bir söz mü aldı? Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Biz onun söylediği şeyleri yazarız ve onun için, azaptan uzattıkça uzatırız. Ve o söylediği şeylere Biz mirasçı olacağız/son söz ve uygulama Bizimdir ve o, Bize tek başına gelecektir. "...
Məryəm Suresi, 79. Ayet:
(78-80) "O inkârcı kişi, bilmeyeceği, aklının ermeyeceği konulara bilgi sahibi oldu; ya da Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] katından bir söz mü aldı? Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Biz onun söylediği şeyleri yazarız ve onun için, azaptan uzattıkça uzatırız. Ve o söylediği şeylere Biz mirasçı olacağız/son söz ve uygulama Bizimdir ve o, Bize tek başına gelecektir. "...
Məryəm Suresi, 80. Ayet:
(78-80) "O inkârcı kişi, bilmeyeceği, aklının ermeyeceği konulara bilgi sahibi oldu; ya da Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] katından bir söz mü aldı? Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Biz onun söylediği şeyleri yazarız ve onun için, azaptan uzattıkça uzatırız. Ve o söylediği şeylere Biz mirasçı olacağız/son söz ve uygulama Bizimdir ve o, Bize tek başına gelecektir. "...
Maidə Suresi, 27. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
Maidə Suresi, 28. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
Maidə Suresi, 29. Ayet:
(27-29) "Onlara iki Âdemoğlunun haberini de hakkıyla oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. O: “Seni kesinlikle öldüreceğim” dedi. Diğeri: “Allah, yalnız Kendisinin koruması altına girmiş kişilerden kabul eder. Sen, beni öldürmek için elini bana uzatsan da, ben, elimi, seni öldürmek için uzatacak değilim [ben, elimi seni etkisiz kılmak için uzatırım]. Şüphesiz ben, âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım. Şüphesiz ben, isterim ki sen, be...
Tövbə Suresi, 12. Ayet:
"Ve eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, vazgeçmeleri için o, küfür; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetme öncüleriyle hemen savaşın. Şüphesiz onlar için sözleşmeler diye bir şey yoktur. "...