Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Məhəmməd Suresi, 16. Ayet:
Münafıklardan kimisi de seni dinliyormuş gibi gözükür. Senin yanından ayrıldıktan sonra, kendilerine ilim verilenlere: "O, biraz önce ne dedi?" dediler. İşte onlar, Allah'ın kalplerini mühürledikleri ve hevalarına tabi olan kimselerdir....
Bəqərə Suresi, 212. Ayet:
Zuyyine lillezîne keferûl hayâtud dunyâ ve yesharûne minellezîne âmenû, vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayrihisâb(hisâbin)....
Bəqərə Suresi, 212. Ayet:
1.
zuyyine
: süslendi, müzeyyen kılındı
2.
lillezîne (li ellezîne)
: o kimselere, onlara
3.
keferû
: inkâr ettiler
4.
el hayâtu...
Bəqərə Suresi, 225. Ayet:
Lâ yuâhızukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhızukum bi mâ kesebet kulûbukum vallâhu gafûrun halîm(halîmun)....
Bəqərə Suresi, 231. Ayet:
Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’metallâhi aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun)....
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 27. Ayet:
1.
tûlicu el leyle
: geceyi sokarsın
2.
fî en nehâri
: gündüzün içine
3.
ve tûlicu en nehâra
: ve gündüzü sokarsın
4.
fî el ley...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın). ...
Ali-İmran Suresi, 37. Ayet:
1.
fe tekabbele-hâ
: böylece onu kabul etti (buyurdu)
2.
rabbu-hâ
: onun Rabbi
3.
bi kabûlin hasenin
: güzel bir kabul ile
4.
v...
Ali-İmran Suresi, 106. Ayet:
Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe
zûkû
l azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne). ...
Ali-İmran Suresi, 106. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
tebyaddu
: beyazlaşacak, ağaracak
3.
vucûhun
: yüzler
4.
ve tesveddu
: ve siyahlaşacak, karara...
Ali-İmran Suresi, 181. Ayet:
Lekad semiallâhu kavlellezîne kâlû innallâhe fakîrun ve nahnu agniyâu se nektubu mâ kâlû ve katlehumul enbiyâe bi gayri hakkın, ve nekûlu
zûkû
azâbel harîk(harîki)....
Ali-İmran Suresi, 181. Ayet:
1.
lekad
: andolsun
2.
semia allâhu
: Allah işitti
3.
kavle ellezîne
: onların sözlerini
4.
kâlû
: dediler
Nisa Suresi, 5. Ayet:
Ve lâ tu’tûs sufehâe emvâlekumulletî cealallâhu lekum kıyâmen verzukûhum fîhâ veksûhum ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen)....
Nisa Suresi, 5. Ayet:
1.
ve lâ tu'tû
: ve vermeyin
2.
es sufehâe
: sefihler, aklı ermeyenler, mallarının değerini bilmeyenler
3.
emvâle-kum(u)
: sizin mallarınızı
4.
Nisa Suresi, 8. Ayet:
Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen). ...
Nisa Suresi, 8. Ayet:
1.
ve izâ
: ve ... olduğu zaman
2.
hadara
: hazır oldu, orada bulundu
3.
el kısmete
: paylaştırma, taksim
4.
ulû
:...
Nisa Suresi, 56. Ayet:
İnnellezîne keferû bi âyâtinâ sevfe nuslîhim nâra(nâran). Kullemâ nadicet culûduhum beddelnâhum culûden gayrahâ li ye
zûkû
l azâb(azâbe). İnnallâhe kâne azîzen hakîmâ(hakîmen)....
Nisa Suresi, 56. Ayet:
1.
inne
: muhakkak
2.
ellezîne
: onlar, olanlar
3.
keferû
: inkâr ettiler
4.
bi âyâti-nâ
: âyetlerimizi
...
Nisa Suresi, 58. Ayet:
İnnallâhe ye’murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli). İnnallâhe niımmâ yeızukum bihî. İnnallâhe kâne semîan basîrâ(basîran)....
Maidə Suresi, 89. Ayet:
Lâ yuâhizukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhizukum bimâ akkadtumul eymân(eymâne), fe keffâretuhu it’âmu aşereti mesâkîne min evsatı mâ tut’ımûne ehlîkum ev kisvetuhum ev tahrîru rakabeh(rakabetin) fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâm(eyyâmin) zâlike keffâretu eymânikum izâ haleftum vahfezû eymânekum kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihi leallekum teşkurûn(teşkurûne)....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe
zûkû
l azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Ənam Suresi, 30. Ayet:
1.
ve lev terâ
: ve görsen (görseydin)
2.
iz vukıfû
: durduruldukları zaman
3.
alâ rabbi-him
: Rab'lerinin huzurunda
4.
kâle
Ənam Suresi, 139. Ayet:
Ve kâlû mâ fî butûni hazihil en’âmi hâlisatun li zukûrinâ ve muharremun alâ ezvâcinâ, ve in yekun meyteten fe hum fîhi şurekâu, se yeczîhim vasfehum, innehu hakîmun alîm(alîmun). ...
Ənam Suresi, 139. Ayet:
1.
ve kâlû
: ve dediler
2.
mâ fî
: içindeki şey
3.
butûni
: karınlar
4.
hazihi el en'âmi
: bu hayvanlar
...
Ənam Suresi, 151. Ayet:
Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne)....
Ənam Suresi, 151. Ayet:
1.
kul
: de
2.
teâlev
: gelin
3.
etlu
: okuyayım
4.
mâ
: şeyler
Əraf Suresi, 39. Ayet:
Ve kâlet ûlâhum li uhrâhum fe mâ kâne lekum aleynâ min fadlin fe
zûkû
l azâbe bimâ kuntum teksibûn(teksibûne). ...
Əraf Suresi, 39. Ayet:
1.
ve kâlet
: ve dedi (dediler)
2.
ûlâ-hum
: onların evvelkileri
3.
li uhrâ-hum
: onların sonrakilere
4.
fe
: böyl...
Ənfal Suresi, 14. Ayet:
Zâlikum fe
zûkû
hu ve enne lil kâfirîne azâben nâr(nâri)....
Ənfal Suresi, 14. Ayet:
1.
zâlikum
: işte bu, işte böyle, böylece
2.
fe
zûkû
-hu
: artık onu tadın
3.
ve enne
: ve muhakkak ki
4.
li el kâfirîne
Ənfal Suresi, 35. Ayet:
Ve mâ kâne salâtuhum indel beyti illâ mukâen ve tasdiyeh(tasdiyeten), fe
zûkû
l azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Ənfal Suresi, 35. Ayet:
1.
ve mâ kâne
: ve olmadı
2.
salâtu-hum
: onların ibadetleri
3.
inde el beyti
: beytin yanında
4.
illâ
: ...den ba...
Ənfal Suresi, 50. Ayet:
Ve lev terâ iz yeteveffellezîne keferûl melâiketu yadrıbûne vucûhehum ve edbârahum, ve
zûkû
azâbel harîk(harîkı)....
Ənfal Suresi, 50. Ayet:
1.
ve lev terâ
: ve görseydin
2.
iz yeteveffâ
: vefat ettirirken, öldürürken
3.
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler
4.
el mel...
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
Yevme yuhmâ aleyhâ fî nâri cehenneme fe tukvâ bihâ cibâhuhum ve cunûbuhum ve zuhûruhum, hâzâ mâ keneztum li enfusikum fe
zûkû
mâ kuntum teknizûn(teknizûne)....
Tövbə Suresi, 35. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
yuhmâ
: kızdırılır
3.
aleyhâ
: üzerinde
4.
fî nâri cehenneme
: cehennem ateşi içinde
<...
Yunus Suresi, 31. Ayet:
Kul men yerzukukum mines semâi vel ardı emmen yemlikus sem'a vel ebsâre ve men yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve men yudebbirul emr(emre), fe se yekûlûnâllâh(yekûlûnâllâhu), fe kul e fe lâ tettekûn(tettekûne). ...
Yunus Suresi, 31. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
yerzuku-kum
: sizlere rızık verir, sizi rızıklandırır
4.
min es semâi
: göklerden, sem...
Yunus Suresi, 52. Ayet:
Summe kîle lillezîne zalemû
zûkû
azâbel huld(huldi), hel tuczevne illâ bimâ kuntum teksibûn(teksibûne)....
Yunus Suresi, 52. Ayet:
1.
summe
: sonra
2.
kîle
: denildi
3.
li ellezîne zalemû
: zulmedenlere
4.
zûkû
: tadın
...
Nəhl Suresi, 90. Ayet:
İnnallâhe ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel munkeri vel bagy(bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn(tezekkerûne)....
Nəhl Suresi, 94. Ayet:
Ve lâ tettehızû eymânekum dehalen beynekum fe tezille kademun ba’de subûtihâ ve tezûkus sûe bimâ sadedtum an sebîlillâh(sebîlillâhi), ve lekum azâbun azîm(azîmun). ...
Nəhl Suresi, 94. Ayet:
1.
ve lâ tettehızû
: ve edinmeyin
2.
eymâne-kum
: yeminlerinizi
3.
dehalen
: hile, tuzak, aldatma
4.
beyne-kum
: s...
İsra Suresi, 31. Ayet:
Ve lâ taktulû evlâdekum haşyete imlâk(imlâkın), nahnu nerzukuhum ve iyyâkum, inne katlehum kâne hıt’en kebîrâ(kebîren). ...
İsra Suresi, 31. Ayet:
1.
ve lâ taktulû
: ve öldürmeyin
2.
evlâde-kum
: evlâtlarınız
3.
haşyete
: korku
4.
imlâkın
: yokluk, yoksulluk, f...
Taha Suresi, 132. Ayet:
Ve’mur ehleke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(rızkan), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ....
Taha Suresi, 132. Ayet:
1.
ve'mur (ve u'mur)
: ve emret
2.
ehle-ke
: senin ehlin, ailen, etrafındakiler
3.
bi es salâti
: namazı, namaz ile
4.
vastabir...
Həcc Suresi, 2. Ayet:
O (saate) ulaştığınız Gün, emziren her kadın emzirdiği çocuğu unutur gider; her gebe kadın (vaktinden önce) yükünü bırakır; ve insanlar sarhoş olmadıkları halde sana sarhoşlarmış gibi gözükürler; ama yine de, Allah'ın azabı(nı gördükleri zaman duyacakları dehşet çok daha) zorlu olacaktır....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
Kullemâ erâdû en yahrucû minhâ min gammin uîdû fîhâ ve
zûkû
azâbel harîk(harîkı)....
Həcc Suresi, 22. Ayet:
1.
kullemâ
: her sefer
2.
erâdû
: istediler
3.
en yahrucû
: çıkmak
4.
min-hâ
: oradan
Nur Suresi, 17. Ayet:
Yeızukumullâhu en teûdû li mislihî ebeden in kuntum mu’minîn(mu’minîne)....
Nur Suresi, 17. Ayet:
1.
yeızukumullâhu
: Allah size vaazediyor, emrediyor
2.
en teûdû
: sizin dönmeniz
3.
li misli-hi
: onun gibisine (onun gibi bir olaya)
4.
Nur Suresi, 38. Ayet:
Li yecziyehumullâhu ahsene mâ amilû ve yezîdehum min fadlih(fadlihî), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayri hisâb(hisâbin)....
Nur Suresi, 38. Ayet:
1.
li yecziye-hum
: onlara karşılığını vermesi için
2.
allâhu
: Allah
3.
ahsene
: en güzel
4.
mâ amilû
: yaptıklar...
Furqan Suresi, 12. Ayet:
Bu ates, onlara uzak bir yerden gozukunce, onun kaynamasini ve ugultusunu isitirler....
Furqan Suresi, 12. Ayet:
Bu ateş, onlara uzak bir yerden gözükünce, onun kaynamasını ve uğultusunu işitirler....
Furqan Suresi, 12. Ayet:
Bu, kendilerine uzak bir yerden gözükünce onun kaynayışını ve uğultusunu duyacaklardır....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
Emmen yebdeul halka summe yuîduhu ve men yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), e ilâhun meallâh(meallâhi), kul hâtû burhânekum in kuntum sâdikîn(sâdikîne)....
Nəml Suresi, 64. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya
2.
men
: kim, kimse
3.
yebdeu
: ilk defa yapıyor, başlıyor
4.
el halka
: yaratış
Ənkəbut Suresi, 55. Ayet:
Yevme yagşâhumul azâbu min fevkıhim ve min tahti erculihim ve yekûlu
zûkû
mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Ənkəbut Suresi, 55. Ayet:
1.
yevme
: gün
2.
yagşâ-hum
: onları örtecek, kaplayacak
3.
el azâbu
: azap
4.
min fevkı-him
: onların üstünden
Ənkəbut Suresi, 60. Ayet:
Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu)....
Ənkəbut Suresi, 60. Ayet:
1.
ve keeyyin
: ve nice
2.
min
: dan
3.
dâbbetin
: hayvan
4.
lâ tahmilu
: taşımaz
Səcdə Suresi, 14. Ayet:
Fe
zûkû
bi mâ nesîtum likâe yevmikum hâzâ, innâ nesînâkum ve
zûkû
azâbel huldi bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne)....
Səcdə Suresi, 14. Ayet:
1.
fe
: o zaman, öyleyse
2.
zûkû
: tadın
3.
bi mâ
: sebebiyle, dolayısıyla
4.
nesîtum
: siz unuttunuz
Səcdə Suresi, 20. Ayet:
Ve emmellezîne fesekû fe me’vâhumun nâr(nâru), kulle mâ erâdû en yahrucû minhâ uîdû fîhâ, ve kîle lehum
zûkû
azâben nârillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne)....
Səcdə Suresi, 20. Ayet:
1.
emmellezîne (emmâ ellezîne)
: fakat onlar
2.
fesekû
: fasıklık yaptılar
3.
fe me'vâ-hum
: onların barınma yeri, varacağı yer
4.
Səba Suresi, 24. Ayet:
Kul men yerzukukum mines semâvâti vel ard(ardı), kulillâhu ve innâ ev iyyâkum le alâ huden ev fî dalâlin mubîn(mubînin)....
Səba Suresi, 24. Ayet:
1.
kul
: de
2.
men
: kim
3.
yerzuku-kum
: sizi rızıklandırır
4.
min es semâvâti
: semalardan, göklerden
...
Səba Suresi, 42. Ayet:
Fel yevme lâ yemliku ba’dukum li ba’dın nef’an ve lâ darrâ(darren), ve nekûlu lillezîne zalemû
zûkû
azâben nârilletî kuntum bihâ tukezzibûn(tukezzibûne)....
Səba Suresi, 42. Ayet:
1.
fe
: artık, o zaman
2.
el yevme
: o gün
3.
lâ yemliku
: malik olmaz, olamaz, gücü yetmez
4.
ba'du-kum
: sizin b...
Səba Suresi, 46. Ayet:
Kul innemâ eızukum bi vâhideh(vâhidetin), en tekûmû lillâhi mesnâ ve furâdâ summe tetefekkerû, mâ bi sâhıbikum min cinneh(cinnetin), in huve illâ nezîrun lekum beyne yedey azâbin şedîd(şedîdin)....
Fatir Suresi, 3. Ayet:
Yâ eyyuhen nâsuzkurû ni’metallâhi aleykum, hel min hâlikın gayrullâhi yerzukukum mines semâi vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve fe ennâ tû’fekûn(tû’fekûne). ...
Fatir Suresi, 3. Ayet:
1.
yâ eyyuhâ
: ey
2.
en nâsu
: insanlar
3.
uzkurû
: zikredin, anın
4.
ni'metallâhi (ni'mete allâhi)
: Allah'ın ni'...
Fatir Suresi, 37. Ayet:
Ve hum yastarihûne fîhâ, rabbenâ ahricnâ na’mel sâlihan gayrellezî kunnâ na’mel(na’melu), e ve lem nuammirkum mâ yetezekkeru fîhi men tezekkere ve câekumun nezîr(nezîru), fe
zûkû
fe mâ liz zâlimîne min nasîr(nasîrin)....
Fatir Suresi, 37. Ayet:
1.
ve hum
: ve onlar
2.
yastarihûne
: feryat ederler
3.
fî-hâ
: orada
4.
rabbe-nâ
: bizim Rabbimiz
Sad Suresi, 8. Ayet:
E unzile aleyhiz zikru min beyninâ, bel hum fî şekkin min zikrî, bel lemmâ ye
zûkû
azâb(azâbi). ...
Sad Suresi, 8. Ayet:
1.
e unzile
: indirildi mi
2.
aleyhi
: ona
3.
ez zikru
: zikir
4.
min beyni-nâ
: bizim aramızdan
Sad Suresi, 57. Ayet:
Hâzâ fel ye
zûkû
hu hamiymun ve gassâk(gassâkun)....
Sad Suresi, 57. Ayet:
1.
hâzâ
: bu
2.
fe
: böylece
3.
el ye
zûkû
-hu
: onu tatsınlar
4.
hamîmun
: kaynar su
Zümər Suresi, 24. Ayet:
E fe men yettekî bi vechihî sûel azâbi yevmel kıyâme(kıyâmeti), ve kıyle liz zâlimîne
zûkû
mâ kuntum teksibûn(teksibûne). ...
Zümər Suresi, 24. Ayet:
1.
e
: mı
2.
fe
: böylece, o halde
3.
men
: kim, kimse
4.
yettekî
: korur
Şura Suresi, 19. Ayet:
Allâhu latîfun bi ibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel kavîyyul azîz(azîzu). ...
Şura Suresi, 19. Ayet:
1.
allâhu
: Allah
2.
latîfun
: lâtif, lütuf sahibi
3.
bi ibâdi-hi
: kullarına
4.
yerzuku
: rızıklandırır
...
Şura Suresi, 49. Ayet:
Lillâhi mulkus semâvâti vel ard(ardı), yahluku mâ yeşâu, yehebu li men yeşâu inâsen ve yehebu li men yeşâuz zukûr(zukûra)....
Şura Suresi, 49. Ayet:
1.
li allâhi
: Allah'a aittir, Allah'ındır
2.
mulku
: mülk, hükümranlık
3.
es semâvâti
: semalar, gökler
4.
ve el ardı
...
Duxan Suresi, 56. Ayet:
Lâ ye
zûkû
ne fîhel mevte illel mevtetel ûlâ, ve vekâhum azâbel cahîm(cahîmi)....
Duxan Suresi, 56. Ayet:
1.
lâ ye
zûkû
ne
: tatmazlar
2.
fî-hâ
: orada
3.
el mevte
: ölüm
4.
illâ
: den başka
Əhqaf Suresi, 34. Ayet:
Ve yevme yu’redullezîne keferû alen nâr(nâri),e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe
zûkû
l azâbe bi mâ kuntum tekfurûn(tekfurûne)....
Əhqaf Suresi, 34. Ayet:
1.
ve yevme
: ve o gün
2.
yu'redullezîne
: sunulacakları o kimselerin
3.
keferû
: inkâr eden
4.
alen nâri
: ateşe<...
Zariyat Suresi, 14. Ayet:
Zûkû
fitnetekum, hâzellezî kuntum bihî testa’cilûn(testa’cilûne)....
Zariyat Suresi, 14. Ayet:
1.
zûkû
: tadın
2.
fitnete-kum
: fitnenizi
3.
hâzâ
: bu
4.
ellezî
: o, öyle ki o
Qəmər Suresi, 37. Ayet:
Ve lekad râvedûhu an dayfihî fe tamesnâ a’yunehum fe
zûkû
azâbî ve nuzur(nuzuri). ...
Qəmər Suresi, 37. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
râvedû-hu an
: göz koydular, kötü amelleri için ısrarla istediler
3.
dayfi-hî
: onun misafirleri
4.
<...
Qəmər Suresi, 39. Ayet:
Fe
zûkû
azâbî ve nuzur(nuzuri)....
Qəmər Suresi, 39. Ayet:
1.
fe
: şimdi
2.
zûkû
: tadın
3.
azâbî
: azabımı
4.
ve nuzuri
: ve uyarmamı
...
Qəmər Suresi, 48. Ayet:
Yevme yushabûne fîn nâri alâ vucûhihim,
zûkû
messe sekar(sekare)....
Qəmər Suresi, 48. Ayet:
1.
yevme
: o gün
2.
yushabûne
: sürüklenirler
3.
fî en nâri
: ateşin içine, ateşe
4.
alâ vucûhi-him
: yüz üstü (sü...
Nəbə Suresi, 24. Ayet:
Lâ ye
zûkû
ne fîhâ berden ve lâ şerâbâ(şerâben)....
Nəbə Suresi, 24. Ayet:
1.
lâ ye
zûkû
ne
: tatmazlar
2.
fî-hâ
: orada
3.
berden
: serinlik
4.
ve lâ
: ve olmaz
Nəbə Suresi, 30. Ayet:
Fe
zûkû
felen nezîdekum illâ azâbâ(azâben)....
Nəbə Suresi, 30. Ayet:
1.
fe
: o zaman, haydi, artık
2.
zûkû
: tadın
3.
fe
: o zaman, haydi, artık
4.
len nezîde-kum
: size artırmayacağı...
Mülk Suresi, 21. Ayet:
Emmen hâzellezî yerzukukum in emseke rızkah(rızkahu), bel leccû fî utuvvin ve nufûr(nufûrın). ...
Mülk Suresi, 21. Ayet:
1.
em
: yoksa, veya, ya da
2.
men
: kişi, kimse, kim(ler)
3.
hâzâ ellezî
: o
4.
yerzuku-kum
: rızkınızı
...
Maun Suresi, 4. Ayet:
(4-7) "Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözükürken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline! "...
Maun Suresi, 5. Ayet:
(4-7) "Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözükürken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline! "...
Maun Suresi, 6. Ayet:
(4-7) "Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözükürken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline! "...
Maun Suresi, 7. Ayet:
(4-7) "Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözükürken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline! "...