Axtarış Nəticələri
Ana Səhifə
Surələr
Məallər
Blog
Bəqərə Suresi, 124. Ayet:
Ve izibtelâ ibrâhîme rabbuhu bi kelimâtin fe etemmehun(etemmehunne), kâle innî câiluke lin nâsi imâmâ(imâmen), kâle ve min
zurriyyetî
kâle lâ yenâlu ahdiz zâlimîn(zâlimîne)....
Bəqərə Suresi, 124. Ayet:
1.
ve iz ibtelâ
: ve imtihan etmişti
2.
ibrâhîme
: İbrâhîm
3.
rabbu-hu
: onun Rabbi
4.
bi kelimâtin
: kelimeler il...
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke ve min zurriyyetinâ ummeten muslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tub aleynâ, inneke entet tevvâbur rahîm(rahîmu)....
Bəqərə Suresi, 128. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
ve ic'al-nâ
: ve bizi kıl
3.
muslimeyni
: teslim olan (iki kişi)
4.
leke
: sana
Bəqərə Suresi, 266. Ayet:
Arzu eder mi hiç biriniz ki kendisinin hurmalık ve üzümlüklerden bir bağçesi, olsun, altından çaylar akıyor, içinde her türlü mahsulâtı bulunuyor, üstüne de ıhtiyarlık çökmüş ve elleri irmez, gücleri yetmez bir takım zürriyyeti var, derken ona ateşli bir bora isabet ediversin de o bağçe yanıversin? İşte Allah âyetlerini böyle anlatıyor gerek ki düşünesiniz...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Derken vaktaki hamlini vaz' etti «Ya rabbi onu dişi vaz' ettim» dedi, Allah daha iyi bilirken ne vaz'ettiğini, halbuki erkek dişi gibi değildi, bununla beraber ben onun adını Meryem kodum ve işte ben onu ve zürriyyetini o recîm şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum...
Ali-İmran Suresi, 36. Ayet:
Fakat onu (kız çocuğunu) doğurunca, Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilici iken: «Rabbim, hakıykat, ben onu kız olarak doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Gerçek ben adını Meryem koydum. Ben onu da, zürriyyetini de o taşlanmış (koğulmuş) şeytandan Sana sığınır (Sana ısmarlar) ım» dedi. ...
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), kullen hedeynâ ve nûhâ(nûhan) hedeynâ min kablu ve min zurriyyetihî dâvude ve suleymâne ve eyyûbe ve yûsufe ve mûsâ ve hârûn(hârûne) ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)....
Ənam Suresi, 84. Ayet:
1.
ve vehebnâ
: ve biz hibe ettik (ihsanda bulunduk) bağışladık
2.
lehu
: ona
3.
ishâka
: İshak (A.S)
4.
ve ya'kûbe
Ənam Suresi, 84. Ayet:
Bundan maada ona İshak ile Ya'kubu da ihsan ettik ve her birini hidayete irdirdik, daha evvel Nuhu irdirmiştik, zürriyyetinden Davudu da, Süleymanı da, Eyyubu da, Yusüfü de, Musâyı da, Harunu da, işte muhsinlere böyle mükâfat ederiz...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Ve rabbukel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enşeekum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne). ...
Ənam Suresi, 133. Ayet:
1.
ve rabbu-ke
: ve senin Rabbin
2.
el ganiyyu
: gani, zengin, ihtiyacı olmayan
3.
zu er rahmeti
: rahmet sahibi
4.
in yeşe'
Ənam Suresi, 133. Ayet:
Rabbın ganiy, merhametli, yoksa dilerse sizi ortadan kaldırır, arkanızdan yerinize dilediğini getirir, nasıl ki sizi başka bir kavmın zürriyyetinden inşa buyurdu...
Yunus Suresi, 83. Ayet:
Neticede (ve bidâyetde) Musâya kavminin bir zürriyyetinden başkası — Fir'avn ile elebaşlarının kendilerine açacağı belâdan korkusuna — îman etmedi. Çünkü Fir'avn o yerde (Mısırda) cidden gaalibdi ve cidden aşırı gidenlerdendi. ...
İbrahim Suresi, 37. Ayet:
Rabbenâ innî eskentu min
zurriyyetî
bi vâdin gayri zî zer’ın inde beytilkel muharremi rabbenâ li yukîmus salâte fec’al ef’ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti leallehum yeşkurûn(yeşkurûne). ...
İbrahim Suresi, 37. Ayet:
1.
rabbe-nâ
: Rabbimiz
2.
innî
: muhakkak ben
3.
eskentu
: yerleştirdim, iskân ettim
4.
min
zurriyyetî
: zürriyeti...
İbrahim Suresi, 37. Ayet:
Yarabbenâ! Ben, zürriyyetimden ba'zısını senin beyti muharreminin yanında, ekin bitmez bir vâdide iskân ettim, yarabbenâ! namazı ikame etsinler diye, bundan böyle insanlardan bir takım gönülleri onlara doğru akıt, ve onları hasılâttan merzuk buyur, gerek ki şükrederler...
İbrahim Suresi, 40. Ayet:
Rabbic’alnî mukîmas salâti ve min
zurriyyetî
rabbenâ ve tekabbel duâ(duâi). ...
İbrahim Suresi, 40. Ayet:
1.
rabbic'alnî (rabbi ic'al-nî)
: Rabbim beni kıl
2.
mukîme
: ikame eden
3.
es salâti
: namaz
4.
ve min
zurriyyetî
İbrahim Suresi, 40. Ayet:
Rabbım! Beni namaza müdavim kıl, zürriyyetimden de, yarabbenâ! hem duâmı kabul buyur...
İsra Suresi, 3. Ayet:
(Ey) Nuh (A.S) ile beraber taşıdıklarımızın zürriyyeti (onların soyundan olanlar)! Muhakkak ki O (Nuh A.S), çok şükreden bir kul idi....
İsra Suresi, 3. Ayet:
Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi...
İsra Suresi, 62. Ayet:
Baksan a dedi: şu benim üzerime tekrim ettiğine, kasem ederim ki eğer beni Kıyamet gününe kadar te'hır edersen ben onun zürriyyetini pek azı müstesna olmak üzere mutlak kumandam altına alırım...
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Ve meleklere, “Âdem'e secde edin.” demiştik. İblis hariç, hemen secde ettiler. O cinlerdendi. Böylece Rabbinin emrini (yapmayarak) fıska düştü. Hâlâ onu ve onun zürriyyetini (neslini), onlar sizin düşmanınız (olduğu halde), Benim yerime dostlar mı ediniyorsunuz? Zalimler için ne kötü bir bedel (cehennem)....
Kəhf Suresi, 50. Ayet:
Yine düşün o vakıt ki Melâikeye Âdem için secde edin demiştik hemen secde ettiler, ancak İblis, Cinden idi de Rabbının emrinden çıktı, ya şimdi siz beni bırakıp da onu ve zürriyyetini kendinize evliya mı ittihaz ediyorsunuz onlar size öyle düşman iken? zalimler için ne fena bedel...
Kəhf Suresi, 51. Ayet:
Ben, onları (iblis ve zürriyyetini) semaların ve arzın yaratılışına ve onların (kendilerinin de) yaratılışına şahit tutmadım. Ve Ben, dalâlette bırakanları yardımcı edinmedim....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (SECDE ÂYETİ) ...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
1.
ulâike
: İşte onlar
2.
ellezîne
: onlar ki
3.
en'ame allâhu
: Allah ni'metlendirdi
4.
aleyhim
: onları
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte onlar, Allah'ın kendilerine ni'met verdiği nebîlerdendir. Âdem (A.S)'ın zürriyyetinden (neslinden) ve Nuh (A.S)'la beraber taşıdıklarımızdan ve İbrâhîm (A.S) ve İsrail (A.S)'ın zürriyyetinden ve Bizim hidayete erdirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendir. Onlara, Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak ve secde ederek yere kapanırlardı....
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar Allahın kendilerine in'am eylediği Peygamberlerden, Âdem zürriyyetinden ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail zürriyyetinden ve hidayete erdirdiğimiz ve intihab eylediğimiz kimselerdendir. Kendilerine rahmanın âyetleri tilâvet olunduğu zaman ağlıyarak secdelere kapanırlardı...
Məryəm Suresi, 58. Ayet:
İşte bunlar Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in zürriyyetinden ve Nuh'la beraber gemide taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrâil'in (Yakub'un) soyundan, hidâyete erdirip seçkin kıldığımız kimselerdir. Rahman'ın âyetleri onlara okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı....
Furqan Suresi, 74. Ayet:
Ve onlar: “Rabbimiz, eşlerimizden ve zürriyyetimizden bize göz aydınlığı bağışla ve bizi muttakilere (takva sahiplerine) imam kıl.” derler....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûbe ve cealnâ fî zurriyyetihin nubuvvete vel kitâbe, ve âteynâhu ecrehu fîd dunyâ, ve innehu fîl âhıreti le mines sâlihîn(sâlihîne)....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
1.
ve
: ve
2.
vehebnâ
: biz hibe ettik, armağan ettik, hediye ettik
3.
lehu
: ona
4.
ishâka
: İshak
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Ona (İbrahim'e) İshak'ı ve Yakup'u hibe ettik. . . Onun zürriyyeti içinde nübüvvet ve BİLGİ oluşturduk. . . Mükâfatını Ona dünyada verdik. . . Muhakkak ki O, sonsuz gelecekte de sâlihlerdendir....
Ənkəbut Suresi, 27. Ayet:
Ve biz ona İshak ile Ya'kubu da ihsan ettik ve nübüvveti, kitabı zürriyyetinde kıldık ve kendisine hem dünyada ecrini verdik hem Âhırette o şübhesiz salihînden...
Səcdə Suresi, 8. Ayet:
Sonra O, bunun zürriyyetini hakıyr bir sudan meydana gelen nutfeden yapmışdır. ...
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Hem zürriyyetini bâkıy kalanlar kıldık...
Saffat Suresi, 77. Ayet:
Zürriyyetini (yer yüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık. ...
Zuxruf Suresi, 28. Ayet:
Ve onu ardında (zürriyyetinde) kalan bir kelime yaptı gerek ki rücu' edeler...
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî
zurriyyetî
, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne)....
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
1.
ve vassay-nâ
: ve vasiyet ettik
2.
el insâne
: insan
3.
bi vâlidey-hi
: anne ve babasına
4.
ihsânen
: ihsanla d...
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
Hem biz o insana vâliydeyni hakkında ihsan tavsiye ettik, anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle vaz'etti, hamliyle süd kesimi de otuz ay, nihâyet kemaline irdiği ve kırk yaşına girdiği zaman «yarab! dedi: beni öyle sevk et ki bana ve anama babama in'am buyurduğun ni'metine şükredeyim ve razıy olacağın salih bir amel işliyeyim, zürriyyetim hakkında da benim için ıslâh nasîb eyle, çünkü ben tevbe ile cidden sana yüz tuttum ve ben gerçek müslimanlardanım...
Əhqaf Suresi, 15. Ayet:
Biz insana ana ve babasına iyilik etmesini tavsiye etdik. Anası onu zahmetle (karnında) taşıdı. Onu zahmetle de doğurdu. Onun bu taşınması ile Sütden kesilmesi (müddeti) otuz aydır. Nihayet o, yiğitlik çağına erdiği, (hele) kırk (ıncı) yıl (ın) a ulaş (ıb da tam kemâline vardığı zaman (şöyle) demişdir: «Ey Rabbim, gerek beni, gerek ana ve babamı ni'metlendirdiğine şükretmemi, Senin raazî olacağın iyi amel (ve hareket) de bulunmamı bana ilham et. Zürriyyetim hakkında da benim için salâh nasıybet....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
Ve lekad erselnâ nûhan ve ibrâhîme ve cealnâ fî zurriyyetihimen nubuvvete vel kitâbe fe minhum muhted(muhtedin), ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne)....
Hədid Suresi, 26. Ayet:
1.
ve lekad
: ve andolsun
2.
erselnâ
: biz gönderdik
3.
nûhan
: Hz. Nûh
4.
ve ibrâhîme
: ve İbrâhîm
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun). ...
Saffat Suresi, 113. Ayet:
1.
ve bâreknâ
: ve bereket verdik, mübarek kıldık
2.
aleyhi
: ona
3.
ve alâ ishâka
: ve İshak'a
4.
ve min zurriyyeti-himâ
Saffat Suresi, 113. Ayet:
Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden...